Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Eğer Rus devlet kanalının dış haberler editörü Marina Ovsyannikova’nın prime time savaş protestosunun ardında bir katakulli yoksa, Macron fena halde sazan durumuna düştü.

        Canlı yayına pankartla dalınca gözaltına alınıp 30 bin ruble para cezasına çartırılan Ovsyannikova’ya Fransa’ya iltica teklifinde bulunmuştu Macron. Ancak aldığı cevap, “Hiçbir yere gitmiyorum, ben bir vatanseverim. Oğlum daha da büyük bir vatansever. Hiçbir şart altında ülkemizi asla terk etmeyiz” oldu.

        Fakat dünyanın bayıldığı, savaşa karşı Rus direnişinin ikonu haline getirdiği protesto hareketi ailesi için ağır darbe olmuş, annesi hala şokta, oğlu ise hayatlarını zora soktuğu için kendisini suçluyor. Aile desteği yok. Çünkü dediğine göre aile de, savaşı destekleyen ve savaşa karşı çıkanlar arasındaki toplumsal yarılmanın etkisi altında.

        REKLAM

        Ovsyannikova “savaş” sözcüğünü kullanıyor ama malum Rusya’da yasaklı bir sözcük. Ukrayna işgali resmi jargonla “Özel operasyon”. Yeni yasal düzenlemeye göre aksini iddia etmenin bedeli 15 yıla kadar hapis cezası. Tass ajansı, Rus birlikleriyle ilgili yalan haber yaymak suçundan Ovsyannikova hakkında soruşturma yürütüldüğünü bildiriyor.

        Ovsyannikova’nın eski hayatı ortalama bir Rus için iyi bir hayat. Pisa’dan Londra’ya bolca seyahat paylaşımları, Golden Retriever’lı anıları var. “Moskovalı bir orta sınıf mensubu olarak sürdürdüğüm iyi hayat artık geride kaldı” diyor. 2003’ten beri görev yaptığı Birinci Kanal’da kendi ifadesiyle yıllarca devlet propagandasına, yalanlara alet olmuş. Kanal çalışanları çok mu inanıyormuş bu propagandaya? Hayır. Ama ekmek parası işte. Bu siyasi iklimde başka iş bulamayacaklarını biliyorlar.

        Peki korkuyor mu? “Elbette” diyor; “Hem de ne korkmak. Ben insanım neticede. Başıma her an her şey gelebilir, bir trafik kazası, bunun bilincindeyim. Ama bir yurttaş olarak pozisyonum budur, ortada bir savaş var. Artık geri dönülemez noktayı aşmış durumdayım.”

        Hakkında henüz bir iddianame yok; “Şu an sadece 30 bin ruble para cezasına çarptırıldım. Ama bakmakla yükümlü olduğum iki çocuğum olmasa, ilk elden kesin 15 gün hapis cezası almıştım, diğer birçokları gibi hücredeydim” diyor. Sorgu sırasında Batı’da kimlerle bağlantı halinde olduğu, protesto için nereden talimat aldığı soruluyor defalarca. O ise bir yurttaş olarak özgür iradesiyle hareket ettiğini tekrarlıyor.

        “HEPİMİZİ DE HAPSE ATAMAZ YA”

        Ovsyannikova’nın protestosunda en çarpıcı taraf aslında “savaşa hayır” pankartından çok, eylem sonrası yayınlanan, önceden çektiği videoydu; “Saldırgan taraf Rusya’dır, sorumlusu da tek adam Putin’dir. Kırım ilhak edilirken, Donbas savaşa sürüklenirken, Navalni zehirlenirken hep sustuk. Yalanlara aracı olduğum için utanç duyuyorum. Bu deliliği sona erdirmek elimizde. Herkesi bu insanlık düşmanı rejimi protestoya çağırıyorum. Korkmayın. Hepimizi de hapse atacak değil ya” diyordu.

        REKLAM

        Ama atabiliyor, çünkü yapabiliyor. Uluslararası Af Örgütü’ne göre basın özgürlüğüne karşı baskı rejimi ve sansür bugüne kadar 150 gazetecinin Rusya’dan kaçmasına neden oldu.

        Bu şartlar altında Ovsyannikova’nın rahatını kaçıracak şekilde giriştiği kahramanlığına şüpheyle bakanlar var. Sosyal medyada, protestonun bizzat devlet kanalı tarafından tezgahlanan düzmece bir eylem olduğuna dair söylentiler dolaşıyor. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov ise olayı holiganizm diye tanımlıyor.

        Ovsyannikova düzmece protesto iddialarını, hakkındaki karalama propagandasının ürünü olarak niteliyor, Kremlin nezdinde “bir numaralı devlet düşmanı” haline geldiğini söylüyor. “Ukrayna’da büyük acılar yaşanıyor, verdiğimiz kayıpların haberini bile veremiyoruz. Rusların da bu savaşa karşı olduğunu göstermek istedim. Çünkü normal düşünebilen aklı fikri, eğitimi yerinde olan herkes eski hayatımızı sürdüremeyeceğimizi biliyor. Hayata dair bütün planlarımız alt üst oldu. Batı’daki insanların çoğu bunu anlamıyor” diyor.

        Doğru anlamıyor. Anlasaydı, Putin’i yaptırımlarla köşeye sıkıştırmaya çalışırken Rus halkını da cezalandırmazdı. Bütün baskılara rağmen savaş karşıtı protestolarda 15 bin kişi gözaltına alındı. Ama Batı sermayesi yeterince etkilenmedi. Kurumsal sosyal sorumluluk rüzgarının etkisiyle dev şirketler birer birer Rusya’dan çekildi. Ikea, H&M, Obi, Puma, McDonald’s, Louis Vuitton Rusya’daki şubelerini kapattı; Walt Disney bütün işlerini iptal etti. BMW, Mercedes, Volvo, GM, Ford ve VW Rusya’ya satışlarını durdurdu ya da buradaki üretimi sınırlandırdı.

        Gerçi devlet destekli son kamuoyu araştırmalarına göre işgalin başladığı günden bu yana Putin’e verilen destek yüzde 62’den yüzde 72’ye fırlamış. Anket sonucu doğru ya da yanlış; savaş koşullarında güvenlik kaygısıyla otoriteden yana konsolidasyon normal.

        REKLAM

        Savaş öldürüyor, yıkıyor milyonlarca Ukraynalıyı yurdundan sürüyor, sıradan Rus vatandaşı savaşın ahlaki yükü altında ezilmesinin yanı sıra mahrumiyete uğruyor. Batı ise Rus bankalarını Swift sistemi dışında bırakmanın dışında Putin’in savaş ekonomisinin damarlarını kesmeye yarayacak bir eylemde bulunamıyor. Enerji bağımlılığı geçerliliğini koruyor. AB, Rusya’dan çelik ithalatını durdurdu ama yıllık hacmi sadece 3.3 milyar Euro. Buna karşılık Rusya’nın yıllık petrol ve gaz ihracatının hacmi 240 milyar Euro. Rusya’dan petrol, gaz ve kömür ithalatının durması halinde enerji fiyatları daha da dramatik artış gösterecek.

        Hele oligarklara yönelik yaptırımların Putin’in hareket tarzını ne şekilde etkileyeceği iyice tartışmalı. Oligarkların Kremlin nezdinde 90’lı yıllarda olduğu kadar söz sahibi olmadığına dair görüşler ileri sürülüyor.

        Şu oligarkın şu yatına-katına el konuldu haberleri gerçeği tam da yansıtmıyor. İtalya, Fransa başarılı örnekler veriyor ama Almanya yerinde sayıyor. Mesela Baden Baden’de Rus villalarına dokunan yok. Mesela Hamburg’da Blohm + Voss’un tersanesinde kuru havuzda yatan 156 metrelik süperyat “Dilbar”. Özbek asıllı oligark Alişer Usmanov’un “Dilber’ine el konulduğu haberleri çıktı ama Alman medyasına göre hukuk devleti ilkeleriyle uyumlu prosedür nedeniyle bütün bakanlık ve kurumlar topu birbirine attığı için ortaya çıkan bürokrasi kaosu 600 milyon dolarlık yata el konulmasını engellemiş. Yat Cayman Adaları’nda kayıtlı, ancak Navis Marine Limited adlı paravan şirkete ait görünüyor. Usmanov’a yakın bir kaynak şu açıklamayı yapmış: Usmanov, uzun süre önce akrabalarına ait bir vakfa devredilen yatı kiralık olarak kullanıyormuş.

        MARIE ANTOINETTE TARZI YAPTIRIM

        Durum böyleyken sadece süper zengin oligarkların değil, milyoner kıvamındaki Rus zenginlerinin de yaptırımlara dahil edilmesi gündeme geliyor. Fransız ekonomist Thomas Piketty, “Birkaç milyonu olan Ruslara yaptırım uygulanması da Kremlin üzerinde etkili olacaktır” görüşünde.

        Nitekim Avrupa Birliği liderlerinin geçen hafta Versailles’daki zirve toplantısından çıkan dördüncü yaptırım paketi sadece zengin Rusların yaşam tarzını etkileyecek lüks tüketim mallarına yönelik ihracat kısıtlamalarını içeriyor. Şampanyadan trüf mantarına, havyardan yarış atı, elektronik cihaz ve müzik aletlerine, saat, çanta, aksesuvar, kürk ve deri cekete varıncaya kadar ne ararsan var. Ama ucundan azıcık! Maksat Fransız, İtalyan lüks sektörüyle Alman otomotiv endüstrisi fazlaca etkilenmesin!

        REKLAM

        AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen yeni yaptırımları duyururken, “AB ve ortakları, Ukrayna işgali sona erinceye kadar Kremlin üzerindeki baskısını sürdürecektir” diye tweet attı.

        Rusya’daki paralı elitin lüks yaşam tarzından mahrum kalmasını öngören yaptırımlar aslına bakarsan aşırı israfa karşı birebir önlem: Zengin Ruslar bundan böyle 500 Euro’luk şampanya içemeyecek, 300 Euro’luk şişe serbest. Elektronik cihazların ihracatına 750 Euro’luk sınır getirildi. Otomotivde ise 50 bin Euro’ya kadar ihracat izni var. Birçok Alman üreticinin modellerine bu kapsamda ihracat imkanı var ama firmalar zaten satışlarını durdurdu

        Brüksel’den bir bürokratın dediğine göre “Sıradan Rus vatandaşları değil, sadece siyasi bağlantısı olan zengin Ruslar hedef alınmış”. Uluslararası şirketler zaten sıradan Rusların icabına bakıyor.

        AB’nin Rusya’ya olan enerji bağımlılığı karşısında lüks tüketim mallarına getirilen yaptırımın orantısızlığını, rakamlar ele veriyor. AB’nin lüks ihracatı yılda toplam 80 milyar Euro’yu buluyor; Rusya’nın alımlarına düşen pay ise sadece 3.55 milyar Euro.

        Diğer Yazılar