Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        6'lı masa partileri için bugün çok kritik bir gün… Sadece 6’lı masanın geleceği için değil belki de Türkiye’nin geleceği açısından tarihi kararların açıklanacağı bir gün olacak.

        Önce 6’lı masayı oluşturan partilerin liderleri, üzerinde uzlaştıkları Anayasa metnini açıklayacak. Bu metnin vatandaş nazarında kabul görüp görmeyeceği, masanın geleceği açısından da belirleyici olacak.

        İkincisi ise seçimin bir iki ay öne alınmasının konuşulduğu şu günlerde Demokrat Parti’nin ev sahipliğinde yapılacak toplantıda, seçime ortak adayla girme idealinin korunup korunamayacağını görmüş olacağız. 6’lı masa, adayını henüz açıklamayacak ancak partilerin ortak adaya ne kadar yakın ne kadar uzak olduklarını bugün görmüş olacağız.

        6’lı masanın anayasa değişiklik teklifinde parlamenter sisteme geçişe yönelik maddeler yer alıyor ancak parlamenter sistemdeki gibi Cumhurbaşkanı TBMM tarafından seçilmeyecek. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi öngörülüyor. Bu da tam manasıyla eskiye dönüş anlamına gelmiyor.

        Aldığım bilgilere göre 6’lı masanın bugün açıklayacağı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem adı verilen bu modele göre;

        - Cumhurbaşkanına, TBMM Başkanı vekâlet edecek. Parlamento’nun yetkisi ve etkinliği artırılıyor.

        - Cumhurbaşkanı daha önce olduğu gibi TBMM tarafından değil, yedi yıllığına halk tarafından seçilecek. Partiler üstü bir konumda, bütün halkın cumhurbaşkanı olacak. Tarafsızlık ilkesi güçlendirilecek.

        - Seçimle birlikte cumhurbaşkanının partisiyle ilişkisi sona erecek. Görevi sona erdikten sonra da seçimle gelinen siyasi bir görev üstlenemeyecek. Cumhurbaşkanı partiler üstü bir konuma taşınıyor.

        - Anayasanın temel hakları düzenleyen ilk maddesine, “İnsan onuru dokunulmazdır ve anayasal düzenin temelidir” ifadesi ekleniyor. İnsan hak ve özgürlükleri bu vurguyla güçlendiriliyor.

        - TBMM’nin denetimini etkin kılmak amacıyla başkanı, ana muhalefet partisi milletvekilleri arasından belirlenecek olan Kesin Hesap Komisyonu kuruluyor. Böylelikle yürütme üzerinde parlamento denetimi sağlanıyor.

        DEMOKRAT PARTİ’DE BULUŞMA

        6’lı masa, güçlendirilmiş parlamenter sistemin ana hatlarının ortaya konulacağı anayasa toplantısının ardından Demokrat Parti ev sahipliğinde bir araya gelecek. Anayasa toplantısının vereceği moralle partilerin ortak adaya doğru bir hazırlık toplantısı geçirmesi bekleniyor. Toplantı öncesi sohbetimizde Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, amaçlarının halkın beklentisi doğrultusunda seçmenin yüzde 65’inin (muhalefetin oy potansiyeli açısından) iradesini temsil eden adayı cumhurbaşkanı seçtirmeyi amaçladıklarını söyledi.

        Adayın belirlenmesi için bir olgunlaşma sürecine ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Uysal, ortak adayla seçime giderken, yetkin ve liyakatli bir kadro ile ortaya çıkılmasının yerinde olacağını belirtirken, “Vatandaş, güven duyabileceği, kendini temsil kabiliyetini bulabileceği, kurumları yeniden kurgulayabilecek bir ekibi, kadroyu karşısında görmek ister” dedi.

        6’lı masa ortak aday üzerinde uzlaşabilecek mi? Herkesin merak ettiği konu bu. Bunu kısa zaman içinde göreceğiz ancak şu ana kadar masa, vatandaşın beklentisini karşılayacak bir ortak aday konusunda pek de olumlu izlenim veremedi. Daha ötesi, kendi içlerinde uzlaşamaz bir görüntü sergilediler ve çok fazla çatlak ses duyduk.

        Bu anlamda bütün farklılıklarına ve görüş ayrılıklarına rağmen, Cumhur İttifakı, iç siyasi dayanışma ve ortak hedef bilinciyle, 6’lı masanınkinden daha sağlam görüntü verdi. 6’lı masanın ayakları yapılan açıklamalarla sürekli sallandı ve sorunlarına çare olacak alternatif bir kadro arayan seçmeni ürküttü, şüpheye düşürdü.

        AK Parti ve MHP birbirlerinin açığını kapatmaya çalışırken, muhalefet partileri, adeta birbirlerinin açığını kollar izlenimi verdi. Yapılan açıklamalar seçmeni olumsuz etkiledi. Daha aday açıklanmamışken ve Cumhur İttifakı, 6’lı masanın dağılmasına yönelik propaganda yaparken, masaya ve adaya dair şüphe uyandıracak açıklamalar stratejik hedefler açısından yanlıştı. Bugün ortak adayla ilgili itiraz bildiren partiler yarın, “Ben destek veriyorum” deseler bile bunun hiçbir anlamı da hükmü de kalmaz.

        Milletin önüne alternatif adaylarla çıkmak, seçenekleri ikiye düşürmek -iki turlu seçim bunun için konulmuş- hem sistemin hem de demokrasinin gereğidir. Siyasi partiler de bu Anayasal sorumluluktan kaçmamalıdır.

        Diğer Yazılar