Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sezonun 22. haftasında hakemler nihayet “Ohh be” dedirtti. İlk haftadan 12. haftaya kadar hakemlerimiz hemen hemen her hafta çok önemli hatalar yaptılar. Ve bunlar; futbol kamuoyunun, yazılı ve görsel medyanın gündeminden hiç düşmedi. Özellikle 5 ve 6. hakemlerin, ceza alanı kontrollerinde hakemlerine doğru yardımı yapmamaları veya eksik yardımları hakemlerin sorgulanmasının en önemli sebeplerinden biriydi. Sonunda ne oldu? Sayın Zekeriya Alp, istifa etmek zorunda kaldı. İstifa sebebi elbette ki tek başına hakemlerin yanlışları değildi. Kulüp başkanlarının maçlardan sonraki ağır ve kötü söz içeren eleştirileri de Zekeriya Alp’i bir hayli fazla üzmüştü. Aslında o durumda sabır taşı olsanız çatlarsınız. Sayın Alp, çatlamak yerine istifa etmeyi tercih etti. Bu arada görevde kaldığı süre içinde Türk hakemliğine çok büyük katkılar yaptığını söylemeden geçmek de ayıp olur.

        Alp gitti, Sayın Yusuf Namoğlu geldi. MHK Başkanı hemen kolları sıvadı. Önce 5 ve 6. hakemleri sonra da hakemleri saha çalışmalarına davet etti. Maçlarda yaşanan önemli hataları tek tek gösterdi. Bu hatalar neden kaynaklandıysa sebepleri ile açıkladı. Kuralların ana ruhuna uygun olarak hakemlere uygulamalı antrenmanlar yaptırdı. Hakemlere; ceza alanı kontrolü nedir? Disiplin uygulamaları nasıl sağlanır? Yüksek kondisyonun faydaları nelerdir? Topa yakın olmak nasıl bir güven sağlar? Oyuncularla iletişim nasıl sağlanmalıdır?... gibi önemli konuları anlattı. Maçın 1. dakikası ile 90. dakikası arasında fark olmadığını özellikle son 10 dakikanın çok mücadeleli geçtiğini hatırlattı. Ayrıca maçın skoru ne olursa olsun kararlarında etki altında kalmamaları gerektiğini vurguladı. Ve işte ondan sonra hakemler yavaş yavaş toparlandı, hatalarını azalttılar. Hafta geçmedi ki düzeldiklerini de cümle aleme gösterdiler.

        SÖZLEŞMELİ HAKEMLİK

        MHK Başkanı Yusuf Namoğlu, “Profesyonel hakemlik” dedi, hakem camiasında bayram havası esti. Peki, nasıl olacak bu sözleşmeli hakemlik? Önce 5-6 kişilik bir grup, haftanın 3 veya 4 günü sabah 09.00, akşam 18.00 mesaisini Riva’da geçirecek. Başöğretmen Yusuf Namaoğlu, hakemlerini her gün görecek. Ruh hallerine bakacak, moralli ya da moralsizler mi görecek. Kondisyonlarıyla ilgili bir dizi antrenman yaptıracak. Özellikle ‘yo-yo’ testi ile ilgili hiçbir sıkıntı yaşanmayacak. Sonra görsel olarak maçlar izlenecek ve analizler yapılacak. Daha bir sürü aktivite Riva’da uygulanacak.

        Pilot bölge İstanbul, olarak belirlendi. Öncelikle Cüneyt Çakır, Hüseyin Göçek, Mete Kalkavan, Fırat Aydınus ve birkaç kişi daha haziran ayına kadar sözleşmeli yapılacak. Eğer bu uygulama olumlu katkı yaparsa hazirandan sonra diğer hakemler de sırayla sözleşmeye dahil edilecek. Peki, hakemler ne ücret alacak? Sayın Namoğlu, hakemleri bir sıraya koyacak. Birinci sıradakine 15 bin TL verirken ikinci sıradakine 13 bin, üçüncü sıradakine 11 bin ondan sonra gelenlere ise 10 bin lira verecek. Namoğlu, bu uygulamanın rekabeti artıracağını düşünüyor. Bence de doğrusu budur. Çünkü en zor maçı yönetenler daha önde olmalıdırlar. Sana helal olsun Yusuf Namoğlu, yıllardır kimsenin çözemediğini başardın. Heykelini dikmek boynumuzun borcu.

        + PTT 1. Lig’de Deniz Çoban muhteşem bir maç yönetti. Süper Lig’e de mesaj gönderdi. Serkan Tokat ve Erkan Engin haftanın kahraman 5 ve 6. hakemleriydi. Her ikisini de tebrik ediyor ve alınlarından öpüyorum.

        - Bazı hakemler, üst üste maç alınca “Gözlemcileri tanımıyoruz” havası estiriyorlar. Sayın Yusuf Namoğlu’nun naif olduğuna bakmayın sert yüzünü bir gösterirse ne olduğunu anlayamazsınız. Benden ağabey tavsiyesi.

        Diğer Yazılar