Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DERBI maçlarda hakemler ağızlarıyla kuş tutsalar mağlup olan takımın hedef tahtası olmaktan kendilerini kurtaramazlar. Saracoğlu’nda F.Bahçe-Beşiktaş derbisi kabul edelim ki çok gergin bir atmosferde oynandı. Ama hakem kim? Fırat Aydınus... Ülkemizin yıllardır hayranlıkla takip ettiği ve beğendiği bir isim. İşte böyle bir hakemseniz sizin en küçük maçınız bile zordur ve risklidir. Başkan Yusuf Namoğlu, en tecrübeli ve en başarılı hakemlerinden biri olan Fırat’ı derbiye atadı. Buraya kadar her şey son derece doğru... 31. dakikada F.Bahçeli Emenike duygusal bir travma yaşayarak formasını çıkarıp oyun alanını terk ediyor. Akabinde teknik direktörü ve takım arkadaşlarının telkiniyle de tekrar formasını giyerek oyun alanına dönüyor. Bu arada Beşiktaş yedek kulübesi önünde Slaven Bilic ile F.Bahçeli futbolcu Emre Belözoğlu arasında yakışıksız ve şık olmayan söz düellosu yaşanıyor. 4. hakem Deniz Çoban, olayın içinde ve dikkatli bir şekilde oyuncuları kontrol altına almış, hakemine de yanlış bir şey aktarmamak için son derece dikkatli. Oyun da her iki olaydan dolayı 6-7 dakika civarında durmuş. Maçın ‘horozu’ konumundaki Fırat Aydınus, ortalıkta yok. Peki ne yapmalıydı?

        Emenike, hakemden izin almadan oyundan çıktığı için kurallar gereği sarı kart almalıydı. “İzinsiz çıktı, sarı kart tamam da. İzinsiz girdi, neden sarı kart yok?” diyenlere veya “İkinci sarı kartı görüp kırmızı kart görmeliydi” yorumunu yapanlara şunu hatırlatmak isterim:

        “İki eylem arasındaki aksiyon çok kısa sürede geliştiği hem giriş hem de çıkış için iki ayrı kart kullanılmaz.”

        Bir yardım edici bilgi daha; Emenike çıkıştan dolayı sarı kart görse tekrar içeri girerken izin almadan girer miydi? Tabi ki de girmezdi. Başta hoca İsmail Kartal ve takım arkadaşları “Sarı kartın var” diye engel olurlardı. Buraya kadar kuralın ne emrettiğini yazdım. Forma çıkarma gol sevincinde yasaklanmıştır. Karşılığı da sarı karttır. Bunun dışında forma çıkarmalar, hakemi rahatsız ediyorsa, oyuncuları tahrik ediyorsa bu hakem tarafından sportmenliğe aykırı hareket olarak cezalandırılabilir. Hakem ceza kesmediğine göre bu forma çıkarmada problem yok. Şimdi gelelim işin püf noktasına...

        Sevgili Fırat Aydınus, 6-7 dakika oyun durmuş, kızılca kıyamet kopmuş, Beşiktaş yedek kulübesi ana-baba günü bir sen yoksun... Düdüğün yok, düdüğünün sesi yok, kartların ise hiç yok... Bu kaosu, bu sıkıntıyı kusura bakma ama idare edemedin. El koyamadın, maçı tutamadın.

        KALAN 9 HAFTA...

        ÇOK uzun yıllardır ilk defa ligin zirvesinde amansız bir mücadele var. Haliyle MHK her hafta en tecrübeli ve en deneyimli hakemlerini F.Bahçe, Beşiktaş ve G.Saray maçlarına vermek zorunda kalıyor. Bu genel bir prensiptir. Avrupa’da da Dünya’da da aynen uygulanıyor. Bu hafta Milli Takım arası var. Sevgili başkan Namoğlu bu aradan istifade ederek Riva’da kısa süreli bir moral ve eğitim semineri yapmalıdır. Bu kalan haftalar için hem doping etkisi yapar hem de hakemlere moral olur.

        + F.Bahçe-Beşiktaş maçı dışında görev alan hakemlerimizin hemen hemen tamamı çok güzel maçlar yönettiler. Ufak tefek hatalar olmadı mı? Oldu tabii ki de. Ama bunlar neticeye tesir etmeyen, masum hatalardı.

        - Hakem ekibi, altı kişiden oluşur. Maçın mutlak hakimi elbette ki hakemdir. Onun otoritesi asla tartışılamaz. Ama ekibin başı olan hakem de arkadaşlarına sevgi ve saygı atmosferi içerisinde yaklaşmalıdır. Suçu yardımcı, 4., 5. ve 6. hakemlere yüklemek hakemliğin şanına yakışmaz.

        Diğer Yazılar