Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu hafta dolar kuru üzerinden yapılan tartışmaların arasında belki kaynadı ama TCMB ile Çin Merkez Bankası (PBOC) arasında yapılan anlaşma gereği, iki ülke para birimi arasında takas (swap) anlaşması imzalandı. Aslında bu anlaşma ilk olarak 2012’de yapılmış ve 2015’te 3 yıl süreyle uzatılmıştı. 30 Kasım’da yapılan düzenlemeyle burada tutar 12 milyar yuana (yaklaşık 6 milyar TL) çıkarıldı.

        Bu çerçeveden yararlanarak Türkiye’de açılan ilk Çin bankası olan ICBC, 450 milyon TL kapsamında bir para takasına aracılık etmiş durumda. Bir başka ifadeyle ICBC, TCMB’ye yuan verip karşılığında 450 milyon TL almış. ICBC’den yapılan açıklamaya göre burada yaratılan “TL fonu”, kredi olarak Türkiye’de kullanılacakmış.

        TİCARET HACMİ VE YEREL PARA KULLANMA OLASILIĞI

        İki ülke arasında geçen yıl toplam 27 milyar dolar ticaret hacmi oluşmuş. Bu işlemlerin sonunda biz Çin’e 22.5 milyar dolar açık veriyoruz. Biz Çin’e 2.5 milyar dolar satıp karşılığında 25 milyar dolar ithal ediyoruz. Ülke bazında bu kadar net açık verdiğimiz yer yok.

        Eğer Çin’de yaptığımız ithalatın bir kısmını yuan ile yapmak ve onlara verdiğimiz ticaret açığının yarattığı “döviz bulma baskısını” azaltmak istiyorsak, öncelikle şu soruyu cevaplamamız lazım: “Bir Türk şirketi Çin’den yuan ile mal ithal etse bu yuanı nereden bulacak?” İşte bu noktada yukarıda bahsi geçen swap anlaşmaları son derece önem arz ediyor. Tabii ki bu anlaşmayı kullanacak şirketler de. ICBC’nin ardından HSBC gibi hem Çin’de hem de burada aktif bankaların bu line’ı kullanması sürecin hızlanmasına yol açacak.

        RUSYA, YUAN CİNSİNDEN TAHVİL İHRAÇ EDİYOR

        Peki bir soru daha soralım. Türk Hazinesi dolar, Euro, yen cinsinden tahvil ihraç ettiği gibi Çin Yuanı cinsinden tahvil ihraç etse ne olur?

        “Ne olur” konusunda girmeden önce size bir haber: Rusya benzer bir ihracı yapmak üzere. Rusya hükümeti yaklaşık 6 milyar yuan (1 milyar dolar) tahvil ihracına hazırlanıyor. Bu arada Rusya bu konuda tek örnek değil. 2014’ten beri “yuan cinsinden ihraçlar” zaten yapılıyor. Örnek: İngiltere 2014’te 3 milyar yuanlık 3 yıl vadeli yüzde 2.7 kupon ödeyen tahvil ihraç etmiş. 2016’da Macaristan yine 3 milyar yuanlık yüzde 3.4 kupon faizli 3 yıllık tahvil ihraç etmiş.

        Dönelim bizim yuan cinsi tahvil ihracı konusuna..

        Biz de 3-4 yıl vadeli yüzde 4’ler seviyesinde yuan cinsi tahvil ihracı yapsak, buna gerek Çin kamu fonu, gerek Çinli bankalar, gerekse içeride yuan ile Çin’e ihracat yapan ve elindeki yuanı nasıl değerlendireceğini bilemeyen Türk şirketler katılsa nasıl olur?

        Sanırım şöyle olur:

        İçeride yuan-TL arasındaki geçişkenlik artar.

        Bankalar, Hazine’den sonra yuan tahvil ihraçlarına girerse, yarattıkları yuan fonuyla kendilerine gelecek olan ithalatçı firmaların ihtiyaçlarını karşılayabilirler.

        Yuan cinsinden tahvil ihraçları bankalara yayılırsa bunlar TCMB’de teminat olarak (düzenlemeler müsaade ederse) kullanılabilir.

        Görüldüğü üzere buna benzer birçok konuda finansal piyasalarda ve tabii ki buna bağlı reel ekonomide işler canlanır. Yeter ki iki ülke siyasi irade kullanıp aralarındaki ticari ilişkide yerel para birimi kullanma konusunda samimi olsun.

        Zaten bu samimiyet yoksa Türkiye’nin her yıl artarak giden Çin’e verdiği ticaret açığını Batı dünyasından ABD Doları bularak sürdürmesi uzun vadede mümkün değil. Çin bu ticareti yürütmek istiyorsa Türk Lirası ödemeyi belli ölçüde kabul edecek. Biz de hayatımıza ABD Doları, Euro, yen, sterlin yanında Çin Yuanı ekleyeceğiz.

        Diğer Yazılar