Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BAYRAMI bitirmek üzereyiz. Umarım tatlı yenildi, tatlı konuşuldu; uzun zamandır göremediklerimizle görüşüldü, büyüklerin gönlü alındı, küçükler sevindi. Eksiklerin tamamlandığı, daha iyi olmak ve tekâmül için adımlar atabildiğimiz bir bayram olmuştur umarım. Şimdi ne yazık ki yeniden, gerçek hayata dönme vakti.

        Malum işimiz ekonomi, bayram seyran demeden takip etmek durumundayız. Bayram diyerek girdik ama aslında amaç sizi yarın açılacak piyasalara hazırlamak olmalı. Hafta içi açıklanan ABD ve Avrupa verileri, Rusya-ABD gerginliği, İsrail-Filistin çatışması ve AB’nin Rusya yaptırımları ile bizde bayrama denk gelen üç günde küresel piyasaların hareketli olduğunu gördük.

        ABD ile başlayalım: Kısa vadeli tahvil faizleri yükseliyor. Bu hafta ABD Hazinesi’nin açmış olduğu 2 yıllık tahvil ihracına satışın 3.22 kat üstünde teklif geldi. Son 10 ihalenin ortalaması olan 3.39’dan düşük, yani ihaleye katılım yoğun değil. İşin can alıcı kısmı ise faiz oranı. Piyasa oyuncuları Hazine’ye % 0.544 ile 2011 Mayıs’tan bugüne en yüksek faizi ödeterek ileriye dönük beklentilerini ortaya koymuş oldular. Bloomberg’in anketine göre piyasa oyuncularının % 63’ü 2015’te FED faizinin % 0.5’e yükseleceğini düşünüyor.

        ABD Doları değer kazanmaya devam ediyor. ABD Doları’nı 6 gelişmiş ülke kuruna göre değerlendiren Dolar Endeksi son 6 ayın en yükseğine çıkarak 81 seviyesini aştı. Doların, endeksin % 22’sini oluşturan Euro’ya karşı geçen hafta değer kazanımları dikkat çekti. Özellikle Euro’da spekülatif pozisyon taşıyanların net kısa (short) pozisyonlarını 2012 Kasım ayı seviyesine kadar yükseltmeleri ve Euro’nun 1.3430’lara inmesi, bu hafta ABD Doları’nın daha fazla değer kazanmasına yol açabilir.

        Rusya’ya karşı yaptırımlar artıyor. Geçen hafta Brüksel toplantıları sonrası AB’nin Rusya yaptırımları “Dağ fare doğurdu” şeklinde algılanmıştı. İlk çıkan sonuçlar bu algıyı doğrulasa da, bu hafta Brüksel’de 28 büyükelçinin katılımıyla yapılan görüşmelerde işin rengi değişti. Daha önceki açıklamalarda Rusya’ya ambargonun belirli sayıda sektör ve kişi ile sınırlı olacağı belirtilirken şimdi Rus bankacılık sektörü dahil olmak üzere, silah ve ileri teknoloji içerikli enerji projelerini de kapsayacağı anlaşılıyor. Yani AB zaman içinde ABD’ye yaklaşıyor ve bu da Rusya için işlerin zorlaşacağı anlamına geliyor. Tabii başta İtalya, Fransa olmak üzere birçok AB ülkesi için de ciddi bir gelir kaybı muhtemel.

        Yarın piyasa açıldığında bazı “anomali”lerin devam ettiğini de göreceğiz. AB’de resesyon korkusu ve Draghi’nin “birliğin devamı için her şeyi yapacağı” beklentisiyle 10 yıllık devlet tahvili faizi Almanya’da % 1.12, İtalya’da % 2.63, Fransa’da % 1.51 ve İspanya’da % 2.46 ile tüm zamanların en düşük seviyesinde. “Bu işin sonu karakolda mı biter?” sorusuyla “Aman dikkat” diyelim.

        Unutmadan; içeride Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu için son 10 güne giriyoruz, seçim atmosferi kızışıyor. Piyasa ilk turda bitecek bir seçimi fiyatlamış durumda. Bu sebeple son hafta ve gelecek anketler önemli olacak.

        Toparlayalım: % 25 yükselen endeks, faiz indirimleri, yılbaşındaki seviyeye gerileyen TL ile yazın ilk 2 ayını şeker gibi geçirdik. Ancak her güzel şeyin bir sonu var malum, yaz da bitti bitiyor, bundan sonrası olsa olsa bir pastırma yazı, o da belki.

        Diğer Yazılar