Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Orman anaokulu bizde pek bilinmeyen fakat avrupa’da giderek yaygınlaşan bir sistem. İçinde duvarlar ve çatılar olmayan bir eğitim sistemi...

        ALMANYA (1000’in üzerinde orman anaokulu var), İskandinavya ve İngiltere’de, son zamanlarda bunlardan ilham alan Amerika’da da çocukları eğitim için binaların içine sokmak yerine ormana davet eden okullar bulunuyor. İstanbul gibi ağaç adedi sayılı bir şehirde yaşıyor olsak da çok iç acıcı bi

        r fikir olduğunu düşündüğüm orman okullarından biraz bahsetmek istiyorum.

        DUVARLAR VE ÇATILAR YOK

        “Orman okulu, açık hava ve ormanlık alanda eğitim kapsamında yer alırken bu anlayışları daha da zenginleştiren özel bir öğrenme yaklaşımı” diyor konuyla ilgili kaynaklar. Bu eğitim sisteminin içinde duvarlar ve çatılar yok. Acil durumlarda kullanılabilmesi için birkaç kapalı alanı var. Dallar, yapraklar, toprak, temiz hava, hayal gücü var. Çocuk pasif bir öğrenici konumunda değil, bir kâşif olarak konumlanıyor. Açık havada, büyüklerin gözetiminde oyun oynuyor, merak ediyor, bedenini çalıştırıyor, koşuyor, tırmanıyor. Yani çocuklar açık havada oynarken ne yaparsa onu yapıyor.

        Okulda öğrenilen dersleri de burada öğreniyor. Risk almasında sakınca görülmüyor (tüm gününü ormanda geçirecek çocuğa “Ağaca çıkma!” denmesi saçma olmaz mı?), soğuk havadan korkulmuyor (daha sıkı giyiniliyor), doğayla sürekli temas halinde olan çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi rahatsızlıklar oluşmuyor. Sistemin içinde çocukların istek ve talepleri merkezde bulunuyor.

        BANA KALIRSA BİR CENNET

        Ana yönelim okul öncesi çocukların orman okullarına gitmesi şeklinde olsa da Avrupa’daki sistemlerde bu okulların ilkokul ve ortaokul seviyelerinin de olduğunu görüyoruz. Bu çocuklar üniversiteye girerken ya da iş ararken yaşıtlarıyla aynı fırsatlara sahipler. Bir dezavantaj yaşamıyorlar. Yalnızca yaşıtlarına göre çok daha doğalarına uygun bir ortamda yetiştikleri için dışarıdaki insanın insanı ve insanın doğayı yediği sisteme biraz yabancı kalıyorlar.

        Bana kalırsa orman okulu bir cennet. Bütün gün istediği gibi oynamış, doğada bulunmuş bir çocuktan daha güzel ne olabilir derseniz gerçekten verecek bir cevabım yok. Türkiye için şimdilik asla olamayacak bir hayal gibi gözükse de yanda duyuracağım eğitim minik bir kıvılcımın parlama ihtimalini müjdeliyor...

        İstanbul’da orman okullarına dair bir eğitim başlıyor

        Gaye amus ile Orman anaokullarına Giriş eğitimi, 15-16 ekim’de yeniden gerçekleşiyor. Doğada Öğreniyorum ve Gel Oyna işbirliğiyle, iÜ Orman Fakültesi, bahçeköy kampusunda gerçekleşecek olan Orman anaokullarına Giriş eğitimi, eğitmen Gaye amus’un 3 aşamadan oluşan sınıf dışı eğitim kurslarının ilk aşaması. Orman anaokullarına giriş niteliğindeki bu kurs, orman anaokullarının temel özelliklerini, çocukların ve yetişkinlerin doğayla yeniden nasıl bağ kurabileceklerini hem teori hem de pratik eşliğinde vermeyi amaçlamakta.

        Kendi ülkemize ve kültürümüze göre geliştirilen bu kursla katılımcılar, bu ortamlarda çalışabilmeleri için özgüvenlerini geliştirecek ilk adımları atacaklar. national centre for Outdoor education (ncU) denen isveç Ulusal sınıf Dışı eğitim Merkezi’nin desteğini alan bu eğitim, devamı olan ikinci aşama için ön koşul. bu eğitimler dizisi ileride orman anaokulları açmak veya bu okullarda çalışmak isteyenler için düşünülmüş. kayıt için son başvuru tarihi 30 Eylül.

        Sonbahar, bir aktivite mevsimi

        yazın tatlı rehavetinden, gri ve içe dönük günlere geçtiğimiz şu zaman diliminde nereye baksanız bir etkinlik, yapılacak bir şey var. Bunlar içinden dikkatimi çekenleri seçtim; belki siz de seversiniz

        EKRAN NESLİNE ÖZEL

        Pera Çocuk, ‘Katherine Behar, Veri Girişi’ sergisi kapsamında dijital teknolojileri öne çıkaran 2 atölye düzenliyor. ‘Düşün, Tasarla, Üret’ adlı atölye, 3 boyutlu düşünebilme ve düşündüğünü dijital ortamda tasarlayabilme imkânı sunuyor. Atölye bugün saat 11.0013.00 arasında, 3Dörtgen eğitmenliğinde gerçekleşecek. Çocuklar ürettikleri 3 boyutlu tasarımları, birkaç gün sonra müzeden teslim alabilecek. Pera Eğitim ve Microsoft işbirliğiyle hazırlanan ‘Microsoft ile Kod Saati: Minecraft’ atölyesiyse çocukların yazılım dünyasını keşfetmelerine yardımcı oluyor. 16 Ekim’de saat 12.3014.30 arasında gerçekleşecek olan atölye, sergi turuyla başlayacak. Ardından ‘Kod Saati’ uygulaması yazılımıyla tanışan çocuklar, 2 boyutlu Minecraft dünyasında blokları birleştirerek bilgisayar kodu yaratacak. Atölye 7-12 yaş çocukları için.

        HAMDE PARK HEM DE CAZ

        SOnBaharda parkta olmaktan daha güzeli parkta canlı müzik olmasıdır. ‘Parklarda Caz’ konserleri, bugün saat 13.00’ten itibaren Fenerbahçe Khalkedon Parkı’nda ücretsiz olarak gerçekleştirilecek. Saat 18.30’a kadar sürecek olan konserlerde 95th Jazz Ensemble, Gagarin Jazz Band, Ersin Özer Quartet ve Geeva Fleeva toplulukları sahne alacak.

        ÇOCUKLARA MONET

        İstinye Park, Güzel Sanatlar Parkı atölyelerinde çocukları, dünyaca ünlü sanatçıların farklı dönemlerine ait eserleriyle tanıştırmaya devam ediyor. Çocuklar, sanat tarihi serüveninin yedinci etkinliğinde, bugün ve yarın, izlenimcilik akımının en önemli temsilcisi ve isim babası sayılan Monet ile buluşuyor. Güzel Sanatlar Parkı eylül ayı atölyelerinde çocuklar, Claude Monet’nin Nilüfer Havuzu ve Japon Köprüsü tablosundan esinlenerek kendi manzara resimlerini yaratacaklar. Atölyeler saat 12.00-19.00 arasında.

        MİS KOKULU, AYILTICI BİR FESTİVAL

        Bu sene 3’üncüsü gerçekleştirilecek olan İstanbul Coffee Festival, 6-9 Ekim tarihleri arasında Küçükçiftlik Park’ta düzenleniyor. Festivalde tadım ve ikramlar, baristalardan gösteriler, akustik konserler, özel tasarım ürünler, workshop’lar ve seminerler, sanat sergisi gibi etkinlikler yer alıyor.

        İstanbul Coffee Festival’de İstanbul’un önde gelen nitelikli kahve dükkânları, çekirdek kahve markaları, kahve makinesi üreticileri, kahve yanı lezzetler ve tasarım ürünleri yer alacak. 2015 yılında 25.500 ziyaretçisiyle Türkiye’nin en büyük kahve etkinliğine imza atan İstanbul Coffee Festival, resmi rakamlarla Avrupa’nın da en büyük kahve festivali unvanına sahip. Geçen yıl ‘Kahveye Yolculuk’ temasıyla gerçekleşen festival, bu yıl ‘Şehrin Kalbinde’ temasıyla İstanbul’un en merkezi noktasına taşınıyor.

        Diğer Yazılar