Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugün size, “babalar ve oğullar” temalı iki insanlık hikayesi anlatacağım...

        İlkini sevgili arkadaşım Fikret Kalmuk göndermiş, ikincisi “birileri rahatsız olmasın” diye haber saklamayan gazete ve televizyonlarda var.

        Zengin İngiliz karı-koca, yaz tatillerini doğayla iç içe geçirmek üzere İskoçya’nın uçsuz bucaksız kırlarına gitmişlerdi. Yanlarında delikanlı oğulları da vardı. Bir gün, genç adam köyün hemen yanı başındaki koruda tek başına dolaşmaya çıktı. Hava sıcaktı. Ağaçlar arasında parlayan su kaynağının dayanılmaz çekiciliğine kapılarak oracıkta soyunup suya girdi.

        Vücudunu serin kaynak suyunun keyfine bırakmıştı ki, dayanılmaz bir sancıyla bir anda ne olduğunu şaşırdı. Vücuduna kramp girmişti. Bir kaç dakika içinde, onu suyun üzerinde tutacak son gücünü de harcadı. Birden dehşet ve panik içinde can havliyle yardım çağırmaya başladı. Yakınlarında bir yerde, tarlada çalışan çiftçi, canhıraş feryatları duyarak yardıma koştu ve genci hayata döndürdü.

        Nobel Tıp Ödülü’ne açılan yol...

        Delikanlının babası, teşekkür için fakir çiftçi Fleming’in kulübesinin yolunu tuttu.

        Siz benim oğlumun hayatını kurtardınız. Bunun karşılığını mutlaka ödemek istiyorum” dedi.

        Fakir çiftçi kararlılıkla “hayır” dedi. “Yaptığım normal bir davranış için bir ödeme kabul edemem...”

        O anda kulübenin kapısında bir oğlan çocuğu göründü.

        Oğlunuz mu?” diye sordu ziyaretçi.

        Çiftçi gururla yanıtladı: Evet...

        O halde size bir anlaşma öneriyorum... Oğlunuza, oğlumun yararlanacağı aynı seviyede bir eğitim sağlamama izin verin. Eğer oğlunuz babasına benziyorsa, ikimizin de gurur duyacağı bir insana dönüşünceye kadar gelişeceğinden şüphe duymuyorum...

        Ve çiftçi Fleming kabul etti. Oğul, zamanın en iyi okullarına gitti ve Londra St.Mary Hastanesi Tıp Okulu’nu bitirdi. Kendisini tüm dünyada Dr.Alexander Fleming olarak tanıtıncaya kadar durmadı, tıp tarihinin en büyük keşiflerinden penisilini buldu. Çalışmalarında kendisine yardım eden iki arkadaşıyla Nobel Tıp Ödülü’nü kazandı.

        Yıllar sonra zengin adamın, fakir çiftçinin bataklıktan kurtardığı oğlu zatürre hastalığına yakalandı ve penisilin tedavisi ile ölümden kurtuldu.

        Soylunun adı; Sir Randolph Churchill...

        Oğlunun adı; Sir Winston Churchill’dir...

        İkinci Dünya Savaşı’nın ünlü askeri, sonraki yılların ünlü İngiliz Başbakanı...

        Türkiye’de

        “siyasetçi oğlu doğmak...

        Yıl 1960... Yer Türkiye’nin Adana ili, Ceyhan ilçesi... Halil ve Müzeyyen Ünüvar Çifti’nin bir oğulları dünyaya geldi, Necdet ismi verildi. İlk ve orta öğrenimini Mersin’in Erdemli İlçesi’nde tamamlayan Necdet, 1984 yılında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu, 2001 yılında tıp profesörü unvanını elde etti. “2002 yılı”nda Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı’na atandı. İki dönemdir de AKP Adana Milletvekili olan Prof. Dr. Necdet Ünüvar, 2013’ten bu yana TBMM Sağlık Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanlığı’na seçildi. Prof. Ünüvar’ın üç çocuğundan ilki, üniversiteyi bitirir bitirmez Sağlık Bakanlığı’na müşavir olarak atandı. 25 yaşındaki ikinci oğlu, AKP Ankara İl Gençlik Kolları üyesi de, bir kaç gün önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda müşavir olarak atandı.

        Yorum tabii ki size; özellikle de içinde “vicdan ve utanma duygusu yok olmamışlar”a ait...

        Devamında; “Ellerinde KPPS sınav sonuçlarıyla çalmadık devlet kapısı bırakmayan, yine de işsizlikten kurtulamayan yüz binlerce gencimize selam olsun” diyor, hepinize sağlık içinde mutlu pazarlar diliyorum.

        Diğer Yazılar