Konak'ta trafikçi olmak...
“Bitmiş Konak Tüneli için ne söylesen boş...”
Bu kentin iki belediyesinin yönetim, konu uzmanları dahil bir çok kişi ve kurum temsilcisi bir şeyler söyledi ama, dinleyeni bile bulamadı.
Biz de “boş” olmayan şeylerle, Konak Meydanı’nda her gün onbinlerce işçinin, memurun, esnafın, emeklinin, öğrencinin önünün tel örgülerle kesilmiş olmasından nasıl kurtulacağımıza bakalım:
1 – Üst geçit ne zaman yapılır? Bir defa, Karayolları yöneticileri bu konuda büyük vebal ve sorumluluk altındadır. Yıllardır süren tünel inşaatlarının bir gün biteceğini, tünel giriş çıkışları trafiğe açılınca buradaki yaya trafiğinin sağ salim, şehrin göbeğindeki şerit şerit “karayolu”nun karşısına geçebilmesini sağlayacak üst geçit yapılabilirdi. Hem de aylar öncesinden hazır hale getirilebilir, tünellerle birlikte açılışı yapılırdı. Ayrıca, bir hayli cüsseli olacağı kesin bir üst geçidin Konak’a ne kadar yakışıp yakışmayacağını düşünmek bile istemiyorum.
2 – Medeni ülkelerin trafik düzeninde geçiş hakkı önceliği yayalara aittir. Bir yaya, bir yaya geçidine adımını attığı anda (eğer trafik lambası yoksa), o yolu kullanan her türlü araç sürücüsü durmak zorundadır. Ama bizim Konak’ta durum, bunun tam aksidir. Tünelden çıkan veya giren araçlara yol vermek için resmen onbinlerce yayanın önü kesilmiştir.
Polis nazik, vatandaş sinirli...
Dün işi gücü bırakıp, vatandaşın yaşadıklarına, daha doğrusu vatandaşa uygun görülen son durumu yerinde görmek için Konak’a gittim. Sağa sola dikilen belki ondan fazla “Sayın yayalar, karşıya geçmek için metro tünelini kullanınız” yazılarına rağmen, karşısına geçecekleri yolun kenarına geldiklerinde polis uyarısı veya anonsuyla karşılaşan vatandaşlar bu defa “tünelin girişini” soruyor. Görevli 5-6 trafik polisinin vatandaşa yaklaşımını dikkatle izledim; her biri son derece nazik, kontra sorular ve tepkilere cevap verme konusunda adeta sinirleri alınmış gibi davranan, galiba da özel olarak seçilmiş memurlar.
Akan trafiğe aldırmadan yolu geçmeye teşebbüs eden her yaya ile bire bir muhatap oluyorlar ve durumu anlatmaya çalışıyorlar. Allah kolaylık ve sabır versin... Birileri yapıyor, birileri çekiyor...
Benim orada bir aşağı bir yukarı oyalanmam, çevrede olup bitenleri dikkatle izlemem memurlardan birisinin dikkatini çekmiş; Dakikalardır sizi burada görüyorum... Bir durum mu var?
Kendimi tanıtıp, amacımı anlatıyorum ve kısa sohbet yapıyoruz. O polise göre, Konak Tünelleri çok güzel ve çok faydalı olmuş. Bir de, inşaat devam ederken üst geçit işi de bitirilmiş olsaymış...
Kim yapacaksa yapsın...
Durum gösteriyor ki; şimdiye kadar yapılmamış olmasını, “görev hatası” olarak görebileceğimiz üst geçidin bir an önce inşaatının başlaması gerekiyor. Anladığım kadarıyla, Karayolları “bu kadarını da bilediye yapsın” diyerek kulağının üzerine yatmış, Büyükşehir belediyesi yetkilileri de “madem bizim fikrimizi bile almadan böyle bir yapıyorlar, sonuna kadar yapsınlar” diyerek uzaktan seyirci olmayı seçmiş.
Ama, bizzat olay yerinde yaptığım gözlemler sonucu vardığım kanı şudur; Kim yapacaksa yapsın, yeter ki bir an önce yapsın...
Şahsi görüşümü merak edenler için açıklama yapayım; Üst geçit bitene kadar, tünelleri araç trafiğine kapatırım...
