Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu gün sizleri günümüzden 2.000 kusur yıl öncesine götüreceğim... Aslında, yaşarken ölümsüzleşmiş o ölümlüyü, Roma İmparatorluğu’nun altın çağından İmparator Marcus Aurelius’u (MS 121-180) getireceğim.

        O bir kral, ama aynı zamanda yıllarını filozofların dizinin dibinde geçirmiş, onların öğretilerini anladıktan sonra üzerlerine anıtlar dikmiş, birikimini 12 kitaplık Ta Eis Eauton’la (Düşünceler) kendisinden sonrakilere aktarmış bir imparator.

        O ciltler bu gün, “tüm zamanların en büyük yapıtları” arasında yer almaktadır.

        Aurelius’unki, tam da Platon’un ünlü sözü “Hükümdarlar filozof, filozoflar hükümdar olsaydı, kentlerin yüzü ışırdı”ya uygundur... Filozof bir imparator ve Romanı’nın, hukuktan sanata, refahtan güce altın çağı...

        Lafı uzatmadan, hemen Aurelius’un “kendisi” için oluşturduğu, tüm insanlığın payını almasına açtığı deryasına dalalım ve bir kaç kaşık alalım;

        Oğlancılığın yasaklanmasını

        Babamdan ölçülülüğü, inceden inceye düşünüp taşındıktan sonra alınan kararlarda direnmeyi; işini sevmeyi ve işinde sebat göstermeyi; ortak yarara katkıda bulunabilecek kimselere kulak verebilme eğiliminde olmayı; herkesi yan tutmaksızın ödüllendirme isteğini; nerede ciddi, nerede bağışlayıcı olmak gerektiğini ayırt edebilme yeteneğini; oğlancılığın yasaklanmasını, başkalarına karşı anlayışlı olmayı, dostlara, ne pahasına olursa olsun şölenlerine katılmama ya da yolculukta ona eşlik etmeme özgürlüğünü bağışlamayı...

        Dostlarına özen göstermeyi, onları sıkmamayı, e de onlara düşkünlük göstermeyi; her durumda kendi kendine yetmeyi ve dinginliği... İleriye bakmayı, her şeyi en önemsiz ayrıntıları bile düzenlemeyi, ama bunu gösterişsizce yapmayı... Kişiliğine yönelik alkışları ve her türlü pohpohlamaları dizginlemeyi; imparatorluğun gereksinimleri bakımından gerekli olan her şey için aralıksız çaba harcamayı, kaynakları akıllıca kullanmayı ve bu konuda ortaya çıkabilecek eleştirileri hoş görü ile karşılamayı; Tanrı tapımında boş inanlara yer vermemeyi, insan ilişkilerinde halkın sevgisini kazanmak için pohpohlamalardan kaçınmayı, her şeyde ölçülü ve kararlı olmayı, yeniliklere karşı kabaca davranmamayı ne de bunlar için yanıp tutuşmayı...

        Sabahın alacakaranlığında uyanmak zor geliyorsa, şu düşünceye başvurmayı: İnsanca bir yaşam için uyanıyorum. Eğer, doğuşumun nedenini ve evrene getirilişimdeki amacı yerine getireceksem, yine de somurtkan olabilir miyim? Yoksa yatmak ve örtüler altında kendimi sıcak tutmak için mi meydana getirildim?

        İnsanlar birbirleri için yaratılmıştır

        Sağlıklı bir göz, görülebilen her şeyi görebilir ve ‘yalnızca iyi olan şeyleri görmek istiyorum’ demez; çünkü bu ancak hastalıklı bir gözün durumudur.

        Sağlıklı bir kulak ve sağlıklı bir burun, itilebilecek ve koklanabilecek her şeyi algılamalı.

        Birisine bir iyilik yaptığında ne bekliyorum?

        Doğru şeyi yaptığımdan ötürü hoşnut olmam ve bu iyiliğin karşılığını beklememem gerekmez mi? İnsanlar birbirleri için yaratılmıştır.

        Ya onlara doğru yolu göstermeli, ya da onlara karşı anlayışlı olmalıyım.

        İster üç bin yıl yaşa, ister otuz bin yıl...

        Şu anda sahip olduğundan başka bir yaşamı yitiremezsin ve mevcut yaşamın sona erdikten sonra yeni bir yaşama da sahip olamazsın...

        Eğer bir dış etken üzerse, duyduğumuz acı o şeyin kendisinden değil, bizim ona verdiğiniz değerden geliyordur.

        Onu her an ortadan kaldırma gücümüz vardır.

        Öfkenin sonuçları nedenlerinden çok daha üzücüdür.

        Tek bir dünya, tek bir hakikat, tek bir Tanrı, tek bir kanun vardır.

        Kendisiyle uyum içinde yaşayan, evrenle uyum içinde yaşar.

        Hayatımız düşüncelerimizin eseridir.

        Allah tüm insanlığa, yönetim birimlerinde yaşayan insanlara Marcus Aurelius olgunluğunda, kendi kendisinin farkına varabilmiş, tarihiyle, coğrafyasıyla, kimliğiyle, soyu - sopuyla barışık, kısaca “adam” olabilmiş yöneticiler nasip etsin...

        Hepinize sağlık içinde mutlu günler dilerim...

        Diğer Yazılar