Kültürpark'ın dönüşü...
Uygun adıyla Kültürpark, yaygın adıyla Fuar İzmir için çok şey ifade eder... Bilenler bilir ama, bilmeyenlere hatırlatmakta yarar vardır.
- Bir defa İzmir’in kurtuluşu sonrası çıkan veya çıkarılan büyük İzmir yangının külleri üzerinde yeşertilmiştir.
- Kentin göbeğinde yer alan paha biçilemez alan üzerinde 70 küsur tapulu gayrimenkulunu kaybeden Atatürk’ün ilk ve son eşi Latife Hanım’ın babası, İzmir’in eski belediye başkanlarından Uşakizade Muammer Bey’in, o gayrimenkullerin yerinin tamamını İzmirliler’e armağan ettiği yerdir.
-Türkiye’nin ilk uluslararası fuarını temellendiği alandır.
- İzmir’de halen halen sürdürülen on binlerce evliliğin temellerinin atıldığı, karşı cinsten iki gencin ilk göz göze geldiği, ilk el ele tutuştuğu yerdir.
Kültürpark’ın 80 yılına sığmış efsanevi gazino, çay bahçesi, açık haya tiyatrosu ve de ses sanatçısı fabrikası özelliğini atlayarak bu günlere geliyorum.
Perşembe akşamı İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun sürprizi vardı. Yaşadığımız kentin son yıllardaki büyük kazancı Fuar İzmir’in açılışından sonra asıl işlevi olan Kültürpark özelliğine dönüş fırsatı çıkan alan için “yeniden planlama” aşamasının tamamlandığını, ilgili kurullara onay için gönderildiğini açıklıyor ve sözü son yıllarda İzmir’in şekillenmesine büyük katkılarda bulunan Prof.İlhan Tekeli’ye bırakıyordu.
Çocukluk ve ilk gençlik yıllarımda, Fuar Açıkhava Tiyatrosu’nun gazozcusu, Lunapark’ın oyuncak biletçisi olarak, son yıllarda hızla ruhunu kaybeden, sıradan bir genel park havasına bürünen, kuruluş ilke ve işlevlerinin çoğunu yitiren Kültürpark’ın “yeni plan halini”ni İlhan Hoca’nın ağzından dikkatle ve heyecanla dinledim.
Ne zaman başlar?
Anladım ki; vaktiyle Kültürpark’ı Moskova’daki Gorki Parkı’ndan ilham alarak yaratanlar ve işlevlendirenler, çok güzel ve kalıcı bir eser ortaya koymuşlar. Açıklanan yeni planlardaki bir koç işlev eklemesini ve değişikliği saymazsak, yıllarca fuara katılan ülke ve firmalara sergi alanı yaratma telaşı içinde özünü kaybeden Kültürpark aslına döndürülüyor.
Lunaparkı, Kaskatlı Havuzu, Göl’ü, Açık Hava Tiyatrosu, Palmiye Bahçesi, Pakistan Pavyonu ve diğer tüm tanıdık ve özlediğimiz özellikleriyle...
Ne zaman başlar, ne zaman biter?...
Başkan Kocaoğlu ve Ekip başı Prof. Tekeli’ye bir ara soracağım soru buydu? Alacağım cevap kesin hoşuma gitmeyeceği için sormadım. Çünkü yaşadığımız kentte bir proje yıllarca konuşuluyor, sonra bir unutma dönemine giriyor, sonra kılık değiştirmiş proje olarak yeniden karşımıza çıkıyor. Yani çok proje konuşuyoruz, az projeyi hayata geçiriyoruz. Son yıllarda bir de, şehirlerin kendi yerel dinamikleriyle, ustalarıyla, sanatçılarıyla bir şeyler ortaya çıkarması resmen engellenip, her şey Ankara’daki siyasilerin onayına ve kaprisine sunulunca, ortaya benim gibi tez canlıların canını çıkaracak bir engeller zinciri çıkıyor.
Son şekil aşamasında olan Kültürpark Projesi, önce Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’na sevkedilecek, belki de öneri üzerine proje üzerinde rötuşlar yapılacak ondan sonra bütünüyle Şehircilik Bakanlığı’nın onayına sunulacak. Burada da bir engel, öneri ya da kaprise takılmazsa bizim proje için Büyükşehir Belediyesi ekipleri veya işi alan müteahhit firma elemanları Yeni Kültürpark’ın inşaatına başlayacak...
Bu olumsuzlukları kimsenin moralini bozmak, yaptığı önemli işleri küçümsemek anlamında yazmıyorum. Kendi projesini kendi yerel güçleri, uzmanları halkıyla birlikte üreteceği, hayata geçireceği kentler istediğim, beklediğim için yazıyorum.
