Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hayatımızın her alanında kullandığımız alüminyumun insan vücudu, özellikle de beyni üzerindeki olumsuz etkileri üzerine bilimsel açıklamalar özel ilgimi çeker. Bu ilgi öylesine yoğudur ki; çevremizde sıklıkla karşılaştığımız bazı “gelişmemiş, yönlendirilmeye ve bazı kişi ve alanlar üzerine kililenmeye” müsait “beyin” sahiplerini görünce, aklıma gelen ilk sebep, vücutlarına alüminyum tencere tava yoluyla fazlaca girmiş alüminyum olur. Hatta; düşünme yeteneklerine uzaktan kilit vurulmuş, önüne konan süt beyazı bile, kazan karası olarak savunanlara rastladığım zaman içimden şu teşhisi yapıştırırım... Alüminyum tencere çocuğu!...

        Bu alandaki bilimsel araştırma ve sonuçlarını da genelde okurum. Takıntı nedenim; bir zamanlar ülkemiz mutfaklarında da yaygın olarak kullanılan alüminyum kaplardan insan vücuduna geçen bu yumuşak metalin, özellikle beyin üzerinde olumsuz etkilerine dair vaktiyle çıkan bilimsel yazılardır. Bilim insanları arasında, son zamanlarda yaygınlaşan ve henüz tedavisi mümkün olmayan alzheimer hastalığının yaygınlaşmasını alüminyuma bağlıyor.

        Ancak günümüzün bilimsel verileri, son derece yayfın kullanım alanı olan alüminyumu henüz sanık sandalyesine oturtmuş değil. Ama şüpheli olduğu kesin.

        Bilim, araştırma aşamasında...

        Amerika’nın Sesi’nde yayınlanan bir habere göre; yoğun çabalarla hazırlanan bir belgesel, bu iyi huylu ve yaygın kullanımlı metalin vücudumuzla ilişkisini ve olumsuzluklarını masaya yatırıyor.

        Belgeselin yönetmeni Avustralyalı Bert Ehgartner, “Alüminyumun çok fazla iyi yönü var. Ancak bu metalin bir de karanlık yönü var” diyor ve bu metalin çıkarılmasının doğaya olan olumsuz etkilerinden söz ediyor.

        Ehgartner, çalışmaları sırasında elde ettikleri bilgilere göre, alüminyumun insanları başka şekillerde de hasta ettiğini söylüyor ve “Hayatımızı daha kolay ve daha güvenli yapan ününler bize zarar da veriyor. Aşılarda, bazı kozmetik ürünler ve deodorantlarda ve hatta yiyeceklerde alüminyum bulmak beni şaşırttı” diyor.

        Alzheimerla bağlantısı kesin gibi...

        Belgesel filmde görüş bildiren bilim insanları, vücuda çeşitli yollarla giren alüminyumun meme kanseri, Alzheimer, alerji ve otizm gibi bir çok modern hastalıkla ilişkisi olduğunu öne sürüyor.

        Belgeselde görüş bildiren Nörolog Dr.Christopher Shaw, özellikle suda ve mide ilaçlarında bulunan alüminyumun Alzheimer hastalığının gelişimindeki etkisinden endişeli: “Bir çok araştırmacı artık, alüminyumun Alzheimer gibi hastalıklara yol açabileceğini düşünüyor. Başka hastalıklara etkisi olup olmadığı bilinmiyor ama, Alzheimer’la ilgisi berraklaşmaya başladı...”

        Yukarıda da söylediğim gibi; alüminyum henüz sanık sandalyesine oturtulmamış bir şüpheli olsa da, zararsızlığını savunanlar sadece Dünya Alüminyum Birliği üyeleri...

        Hepinize sağlık içinde mutlu günler dilerim...

        Diğer Yazılar