Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bölgesel gelişme, yerelde kalkınma, iş birliği, görev dağılım, üretim planlaması benim de önemsediğim, zenginleşmeden de öte insan emeğinin değer bulması için şart gördüğüm kalkınma modellerinin başında yer alır. Gelişmiş ülkelerin yıllardır başarı ile uyguladıkları “tarımsal üretim planı” artık bizim gibi, “rejim arayışları ile vakit öldüren” ülkeler için hayaldir.

        Günlük yaşantımızdan kısa bir örnek vereyim; patatesin, soğanın, sarımsağın bir yıl üretim bolluğundan para etmeyecek kadar ayağa düşmesi, üreticinin emeğinin çarçur edilmesi, ertesi yıl aynı tarımsal ürünlerin fiyatları el yakacak kadar yükselmesi, basit bir “tarımsal planlama”nın olmamasının ürünüdür...

        Planlama yerine “ithalat” korkusu...

        Nitekim gelişmiş ülkeler, çiftçisinin üretimden düşmemesi için planlama üzerine planlama yaparken, destek üzerine destek verirken, bizim ümidini sadece Allah’a bağlamış kadersiz çiftçiler, en ufak fiyat kıpırdanmasında “ithal ederiz ha!...” sopası ile terbiye edilmekte, bizin üreticiye pirim olarak verilmeyen paralar, döviz olup başka ülkelerin çiftçisine akıtılmaktadır. Ülkemiz tarımı üzerinde bir çok oyunlar oynayan, üretim kısıtlaması uygulatan Amerika, her halde “tarımsal üretim planlaması”na da engel olmuyordur...

        Ülkemizde bu kadar basit şeylerin hükümetler eliyle yapılmamasına üzülürken, hep aklıma Kuzey Batı Avrupa’nın küçük ülkelerinin bile kendi aralarında üretim planlaması yapmışlığı, her birinin belirli alanlarda gelişmişliği ve ihtisaslaşmışlığı gelir... Kuzeyden başlayalım; Norveç çelik üzerine, Finlandiya Orman ürünleri, Danimarka ilaç, Hollanda tarım, Belçika uluslararası ilişkiler merkezleri alanında söz sahibi olmuşlardır...

        Bizde ise aynı üretim dallarında birbirleriyle kıyasıya yarış eden şehirlerde bile sanayi üretimi yüksek katma değerli ürünlere ulaşamamaktadır. Siyasi hesaplardan kurtulup da bir türlü millileşemeyen bölgesel teşvik uygulamaları da, yine siyasilerin iki dudağı arasında oy beklentisine çevrilmektedir.

        Kimine keçi, kimine koyun...

        İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, tarımsal planlama ve üreticiye destek alanında büyük hizmetleri ve uygulamaları var. Başkan Kocaoğlu ve arkadaşları, İzmir il sınırları içinde çeşitli bölgesel özellikleri dikkate alarak üreticiye karşılıksız tarım ve hayvancılık desteği vermektedir. Yöresel özelliklere göre keçi yetiştirilecek yerlerde keçi, koyun üretilebilecek yerlerde koyun dağıtmaktadır. Ürettiği çiçekler zaman zaman elinde kalan Bayındırlı çiçekçi, artık Büyükşehir’le imzaladığı protokol gereği planlı üretim yapmakta, ürettiklerinin elinde kalacağı endişesi yaşamamaktadır. Fidancılıkta dünya çapında adımlar atan Ödemiş’in fidancı beldesi Bademli’de üretici artık sözleşmeli üretimin tadını çıkarmakta, buna bağlı olarak refah düzeyini sürekli artırmaktadır. Yine yörenin süt üreticisi de, Büyükşehir’in her gün binlerce eve süt servisi ile ürettiği ürünleri güvenli paraya çevirebilmenin rahatlığını yaşamaktadır.

        Diğer Yazılar