Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ordumuz Suriye topraklarında ilerliyor... Bu küçük de olsa, bu bir savaş halidir... Musul Operasyonu’na kalılabilmek için çaba içindeyiz; “Bölgenin İşid’ten geri alınıp Irak’a teslim edilmesi çorbasında bizim de tuzumuz bulunsun...” Güneydoğu illerimizin sınır boylarından değil, taa içlerinden her gün 3-5 şehit haberi geliyor... Analar ağlıyor, babalar çırpınıyor... “Toplum mühendisleri” artık bu acıyı bile kanıksattılar, bu tür haberler artık ya televizyonların alt yazılarında, ya da gazetelerin ilk sayfalarında. Bizim Genel Kurmay’a bile bir haller oldu; önce etkisiz hale getirilen ya da öldürülen terörist sayısını veriyorlar, ardından şehir sayısını... Tıpkı meşhur laz hikayesinde olduğu gibi; iki vızdan, bir bizden... Oysa ben bir askerimizin ölümünü, bin terörist imhasından daha önemli sayarım... Ülkemizde bu ve buna benzer önemli sorunlar yaşanırken, yılın üç çeyreğinde ihracatımızın yüzde 5, turist gelirlerimizin yüzde 33 düştüğü açıklanırken, dolar almış başını giderken, biz başkanlığa kenetlenmiş veya kenetlendirilmiş vaziyetteyiz... Bahçeli ne demek istedi, derken ne demeye getirdi?... Al sana gerçek gündemin üzerine çıkarılmış suni gündem...

        Asıl muhalefet içten...

        Türkiye geneli bu iken, İzmir’de de durum farklı değil... Belediye meclis toplantıları haberlerini izliyorum; İzmir bir sürü haksızlığa ve ihmale uğrarken, devlet yatırım gelmez olurken, vergi olarak Ankara’ya gidenin yüzde 10’u bile devlet yatırımı olarak dönmezken sesini çıkarmayan “İzmirliler” belediye meclislerinde muhalefet etme adına adına aslan kesiliyor. Kimisi hükümetin yapmadığı stadın hesabını belediye başkanına soruyor, kimisi başkana “haddini bildirme, Türkçe öğretme” peşinde... Ama geçmişlerine bakarsanız, kentin yaralı parmağına bir şey yapmışlıkları yok... İzmir’in mağdur edilmesini alkışlamışlıkları bile var... Neden Ankara’ya, İstanbul’a yapılan hükümet yatırımlarının yarısı bile bizde yok diye soran yok... Aslında kendilerince haklılar... Biliyorlar ki, puan doğruyu söylemekten gelmiyor, karşı tarafa vurmakla geliyor... İleride gerekli olacak puan “İzmirlilik”ten gelmiyor, ne zaman nerede ve kimi alkışlayacağını bilmekten geliyor.

        Bizden, bizim mahallenin (EVKA 3) son halinden sual edecek olursanız; tam bir “al sana hizmet, al sana su, al sana yamasız asfalt durumu” ile karşı karşıyayız... Vatandaşın iyi kötü kullandığı yolları bile kazıdılar... Kimi yeri ilk kat asfaltta bıraktılar, kimi yeri kazınmış halde bıraktılar... Her taraf toz-toprak, yol kesme işaretleri ve kırmızı-beyaz dubalarlar dolu... Biz muhalefeti eleştiriyoruz ama, “asıl muhalefet ya da başka bir şey Büyükşehir Belediyesi’nin içinde de mi?” diye aklımıza da gelmiyor değil... Bunun bir “haksızlık” olduğunu kimse savunmasın, normal bir belediyeci EVKA 3 ve çevresinde 6 aydır vatandaşa yaşatılanın yüzde birini yaşatmaz...

        Diğer Yazılar