Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İzmirli sanatseverleri Türkiye’nin önemli ressamları, heykeltraşları ile buluşturmaya devam eden Ekolsanat Galerisi, yine uluslararası üne sahip bir sanatçımızı ağırlıyor; Prof.Dr.Zahit Büyükişliyen... Gazi Eğitim, Köy Enstitüleri, öğretmen okulları gibi Türkiye’nin sanatçı yetiştirici kurumlarından diplomalı Zahit Büyükişliyen’in sergisine ilgi büyüktü.

        İzmir’in ve Türkiye’nin en önemli sanat eleştirmeni Mehmet Özgüven’in, şiirsel önsözü ile hazırlanan serginin tanıtım kitabına göz gezdirdirdikten sonra, serginin açılışına gitmek, halen eğitim hayatına devam eden Prof. Sanatçı Zahit Büyükişliyen ile tanışmak zaten benim için adeta farz olmuştu. Nitekim, kendisini yakından tanıyan Op.Dr.Mehmet Baz ve Eleştirmen Mehmet Ergüven rehberliğinde biz de yakından tanımış olduk. Anasından resim yeteneği donanımlı olarak doğan Zahit Hoca, neredeyse gittiği her yerde gördüğü her özelliği, her kültürü kendi tarzı ile tuvale yansıtmış... Tıpkı bir seyyahın seyahatnamesi gibi... Ereğli’nin İvriz Köyü’nde başlayıp, tüm Türkiye, Almanya, Mısır, İspanya derken hala devam eden ve tuvallere yansıtılan bir hayat, bir gözlem, bir sanatsal gelişim...

        Bir isim, bir resim...

        Bu günkü gazetelerde, sosyal medya sayfalarında muhteşem sergi ile ilgili bol bol fotoğraf ve haber bulabileceğiniz için, en iyisi ben, “çizmeyi daha fazla aşmadan” kendi notlarıma geçeyim...

        Serinin konukları arasında magazin ve moda dünyasının ünlü ismi Neslihan Yargıcı da vardı. Bir anlamda siyahların kadını... Siyah bir elbise, alına kadar kapatan siyah bir şapka ve bir Neslihan Yargıcı klasiği siyah gözlükler... Bu tanışmada kendisini son derece hoş sohbet, şakacı bulduğunu belirtebilirim...

        ve... bir de fotoğraf... Hani tüm hastanelerin girişlerinde, merdiven sahanlıklarında ve hatta odalarında yer alan ve dudağına götürdüğü işaret parmağı ile “sus” işareti yapan kepli hemşirenin canlısı... 1976 yılında çekilmiş o fotoğrafın sahibi ve o zamanların mahkeni Dilek Tunca, İstanbul’da iş yaşamını sonlandıran o hemşire, 6 yıllık Bodrum denemesinden sonra İzmir’e taşınmış ve artık Karşıyaka’da yaşıyor...

        Bostanlı’da bir Üsküp...

        Ve... Figen ve Opr. Dr. Mehmet Baz’ın her sergi açılışından sonra geleneksel hale getirdiği sanatçı onuran verilen yemekte, Hıfzı Salnur’un Bostanlı’da açtığı mekanlardan Üsküp’teyiz... Burada da, Ekolsanat müdavimlerinin iyice tanış oldukları İkinci Mehmet var... Figen ve Mehmet Baz’ın torunları olan ve dedesinin ismini taşıyan Mehmet artık 13 aylık oldu. Annesinin Aşkın Hanım’ın kucağında, baba Sami Baz’ın uzaktan gözetiminde tüm konuklara merhaba diyor...

        Üsküp’te sunumdan lezzete kadar her şey mükemmel... Aç karnınıza, önünüze dayanmış tıka basa dolu bir ordövr tabağına hücum etmek durumunda değilsiniz... Her türlü salata meze önünüzde, sıcaklar tam kıvamında ve tam lezzetinde tabağınıza az az servis ediliyor...Finalde hem meyve, hem traliçe isimli özel bir tatlı geliyor... Bu traliçeyi yaratanları kutluyor ve “her halde bu tatlı ancak bu kadar kıvamında bu kadar lezzetli yapılır” diyorum... Çünkü, tüm konuklarla birlikte ben de çok beğendim... İşletmeci Rıfkı Bey ve ekibini kutluyor ve bir kez daha hayırlı uğurlu olsun diyorum...

        Diğer Yazılar