İzmir'de Nazım izleri...

İzmirliler’i Türkiye’nin en ünlü sanatçılarıyla buluşturan Ekol Sanat, yine çok özel bir sanat olayına ev sahipliği yapıyor... “Çok özel” dedim, çünkü ilk kez bir baba-oğul sergisi, en yaşlı sanatçı sergisi, hapishane arkadaşı Nazım Hikmet’in keşfi ve teşvikiyle resim sanatçısı olmuş bir sanatçı. Resim konusunu Anadolu’nun derinliklerinden, derinlemesine sorunlarından, Nazım’ın şiirlerinden alan bir sanatçı...

Dahası çok da, aynı salonda bir de oğul var... Babasının hapishane arkadaşı, dostu, ölümsüz sanatçı Nazım Hikmet’in adını taşıyan, resimler, boyalar, tuvaller arasında büyürken birden kendisini babasının mesleğinin taaa göbeğinde bulan bir oğul...

Baba ile aynı atölyeyi, aynı boyaları paylaşan, açık etmese de, gizli gizli babanın sanatıyla yarışan bir oğul... Ve bir kez de babası ile Ekol Sanat’ın salonlarında buluşan bir oğul; Hasan Nazım Balaban...

Cuma akşamı bu muhteşem serginin açılışındaydık. Dünyaca ünlü resim sanatçısı, 97 yaşındaki Baba İbrahim Balaban’ın katılamadığı serginin açılışında, sergi ortağı oğul Hasan Nazım Balaban hazır bulundu.

“Babamın hepinize sevgi ve selamları var” diyen oğul ressam, “Biz size kelimelerle söyleyeceklerimizi daha fazlasını tuvallere artardık. Buyurun solana..” diyerek kısa kesti...

BABASININ İMZASI VAR

Resim eleştirisi haddim değil ama, klasik kalın çerçeveli resimlere, açılış öncesi kısa sohbet sırasında Hasan Nazım Balaban’a yönelttiğim “sizce boynuz kulağı geçti mi?” sorusu eşliğinde baktım. Kişisel kanaatim şu dur ki; Büyük Usta Baba Balaban’a saygılarımla birlikte, oğul Balaban’ın resimlerinin canlılığı, seyredene pozitif enerji enjektesiyle daha hoş... Ama her resminde sanki babasının da imzası var... Sergi 31 Ocak’a kadar açık...

Daha annesi Aşkın Hanım’ın (Baz) karnında, baba Sami Baz’ın nezaretinde resim sergilerini gezmeye başlayan, doğduktan sonra da tüm sergilere getirilen torun Mehmet (Ekol Sağlık Grubu Patronu Op. Dr. Mehmet Baz ve eşi Figen Hanım’ın torunu) bu serginin de izleyicileri arasındaydı. Geçtiğimiz ay iki yaşını dolduran Mehmet, ileride “ben ressam olacağım” derse hiç şaşmam... Sergi akşamın Rıfkı Usta’nın Üsküp’ünde, harika lezzetler ve sunum eşliğinde noktaladık...