Cuma-cumartesi İstanbul geceleri
İSTANBUL’DA yaşanan yoğun kardan sonra İstanbul kendine gelmeye çalışıyor. Evet uzun yıllardır bu memleket böyle bir kar görmemişti. Ve bu kar bize bir şeyi çok daha net gösterdi ki, artık hiç alışık değiliz bu duruma. Uzun yıllardır kar yağmadığı için “Aman canım zaten doğru düzgün kış olmuyor” rehavetine belediyeler de maşallah girmiş. Yani bu memlekette 10 gün kar yağsa yandık, bittik, kül olduk. Eve kapanacağız, burnumuzu sokağa çıkaramayacağız. Zaten birçok yetkili “Evden çıkmayın” diyor. İşi gücü olanlar da kendi düşünsün. Kar demek okul tatili demek zaten. Onda da anlaştık. E daha ne istiyoruz öyle değil mi?
Neyse şaka bir yana cuma-cumartesi İstanbul geceleri de bu kar olayından etkilenmişe benziyordu. Birçok mekân sinek avladı. Özellikle cuma günü birçok yer boştu, kapılarını bile açamadı. Ama cumartesi günü sokaklar, mekânlar kalabalıktı. Trafik bile vardı diyebilirim gecelerde. Ortaköy’de yaz trafiği yaşanıyordu saatler 03.00’ü gösterirken bile.
Olan biten
- Dün Kübra Par’ın Habertürk Gazetesi’nde AK Partili Oktay Saral ile yaptığı söyleşi vardı. Oktay Saral’ın şiddet yüzünden “Psikiyatra gideceğim” sözü bence çok önemli. Hatta bir itiraf. Çünkü malum bu sözü pek kimse kullanmaz, hatta “Psikiyatra gideceğim” demez. Hele ki bir Türk erkeği. O yüzden Oktay Saral’ı tebrik etmek gerek. Çok önemli bir şey yaptı. Ve “Aslında iyi insanım” sözü de çok önemli. Çünkü herkes iyidir. Önemli olan kötülüğünü yok edebilmek. Yoksa kötü olmak iyi olmaktan daha kolaydır.
- Cengiz Semercioğlu, cumartesi günü Kelebek’teki köşesinde “Gazino geceleri geri dönmüş haberimiz yok” diye bir yazı yazmış. Okurken “Cengiz acaba hangi memlekette yaşıyor?” demekten kendimi alamadım. Gazinolar yeni dönmüş gibi yazdığı BVS Group’un tam 22 mekânı var. Üstelik o mekânlar kendi gazetende 8 yıldır sık sık haber oluyor ve ilanları da yayınlanıyor. Bizleri okumuyorsun, kendi gazetende bu konuları yazan köşe yazarlarını da mı okumuyorsun sevgili Cengiz?
- Demet Akalın sözünü tutuyor ve Özgecan Aslan’ı unutmuyor. Bu hafta sonu Özgecan’ın ailesinin yanına gidip onlara destek oldu. Hatta Özgecan Aslan için yapılan duaya katıldı. Özgecan Aslan’ı unutma, unutturma!
- 2015’e girerken birçok yerin aksine yılbaşında Suadiye Vakko’da etkinlikler olduğundan, hatta buz pateni kurulduğundan bahseden bir yazı yazmıştım. Arkadaşım Eda Turan güzel bir gösteri yaptığı için haberdar olmuştum. Hatta bu güzel olayı bu köşede yazmıştım. Eda bu gösteri için birçok işini iptal etti ve iki de kostüm hazırlattı. Gösteri için Yusuf Kara diye bir beyle görüşüp anlaşma yapmıştı. Ancak geçenlerde öğrendim ki Eda hâlâ o gösteriyle ilgili hiçbir ödeme alamamış. Üstüne de o dönem sürekli görüştüğü Yusuf Bey kendisine telefonda “Sizi tanımıyorum, böyle bir gösteri olmadı” diyormuş. Hayır Yusuf Bey, ben acaba hayalet bir yazı mı yazdım? Hatta ben hayalet bir fotoğraf mı çekip paylaştım? Bu olayda sizin adınız anılmıyor zaten, bu organizasyonu yaptığınız Vakko’nun adı geçiyor ki bu daha üzücü. Profesyonel bir dansçı kendi cebinden para harcayıp gösteriye hazırlanıyor ama sonra kimseye ulaşamıyor. Hadi Eda sesini duyurdu. Ya sesini duyuramayan birçok kişi varsa? Ki varsa çok kötü gerçekten. Emeğe büyük saygısızlık.
Güzel fasıl
CUMARTESİ gecesi bir ara Cenk Eren’in ortağı olduğu My Cabaret’e gittim. O gece kendisini izlemeye gelen Nazan Şoray ve Asuman Dabak’ı da sahneye çıkarıp onlarla güzel bir fasıl yaptı Cenk. Nazan Şoray şarkılar söylerken, Asuman Dabak “Sesim hiç güzel değil” diyerek fıkra anlattı. Sahneye bakarken “Eskiden ne güzel geceler yaşanırdı. Yavaş yavaş hepsi hayal oluyor” demekten kendimi alamadım. Sanatçıların daha çok sahnede olması, daha güzel şarkılar söylemesi gerekiyor. Yoksa memleket olarak kavgadan boğulacağız.
Bu arada Cenk Eren’in sahne başarısından bahsetmeme gerek bile yok. Her sene daha da üstüne koyuyor. Sahnede son yıllarda stand-up tadında şov da yapıyor. Bu durumu acilen televizyona da taşımalı.
