Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SAATLER 02.00’i gösteriyor. Periscope’ta Cem Yılmaz’ın ‘Doğum günü ulusa sesleniş’ videosuna denk geliyorum. Açıp izliyorum. “Doğum günü dolayısıyla size bazı mesajlar vermek istiyorum. İnsan gerçekten çok duygulu anlar yaşıyor. Şimdi Sofya’dan geldim. Çok hastayım. Ama insanın sevenlerinin olması ve Periscope gibi bir imkânın olması ne güzel. Twitter’dan doğum günü mesajlarınızı gördüm. Hepinize teşekkür ederim. Etrafınızda dostlarınızla, arkadaşlarınızla, doğum gününüzde böyle mutlu olursunuz siz de inşallah diye düşünüyorum” diyen Cem Yılmaz, o anda boş olan evini gösteriyor. Ardından da tekrar “İnsanların sevdikleriyle, dostlarıyla birlikte olması gibi bir şey yok” diyor ve yine boş evini gösterip duygulu bir şekilde “Yapacak bir şey yok” dedikten sonra ekranı kapatıyor.

        Aslında mesaj apaçık ortada. Yüzlerce, binlerce takipçisi var. Gece belli bir saatte yalnızlık çöküyor işte. Ün, şöhret anlamsızlaşıyor. Hareketlilik, dostlar, arkadaşlar, el ayak çekince evin yalnızlığı insanın üzerine çöker. Çoluk çoçuk, aile olmak; derdin, tasan olması bazen insana daha bir anlamlı geliyor, yaşama direncini artırıyor. Ama işte şöhretli insanların kaderi de bu. Kalabalıkların gerisindeki yalnızlıkları... Mutlaka arkadaşları toplanıp Cem’e harika bir doğum günü yapacak. Eğlenecekler, gülecekler. Ama sonunda yine yalnızlık. Cem’in o videoda anlatmak istediği tam da bu işte. Evler, arabalar, para, ün, şöhret bir yere kadar. Siz de Cem’in gözlerinin içine baktığınız zaman onu görebiliyorsunuz zaten. Zor iş ünlü olmak, zor iş şöhretli olmak. Çok şeyden vazgeçmek gerek çok.

        DEMEK Kİ NEYMİŞ?

        CENK Eren’in yapıp sahnede fenalaştığı detoks sonrasında gözüm iyice korktu bu durumdan. Ben de Osman Mütfüoğlu’na çağrıda bulunmuştum. Sağolsun detaylı ve anlaşılır bir biçimde ifade etmiş ki son yıllarda “Detoks yapıyorum” diyen herkes yanlış bir şeyler yapıyor. Neden mi? Bir kere Osman Mütfüoğlu “Detoksla bedeninizi ve ruhunuzu birlikte arındırabiliyorsanız, bedeninizden çok ruhunuza odaklanabiliyorsanız, detoks yaparken metabolizmanızı altüst edebilecek ağır kalori kısıtlamalarından, çakma beslenme modellerinden, sebze suyu karışımlarından, bağırsak yıkama seanslarından, ayak detoksu şaklabanlıklarından uzak kalabiliyorsanız; kafanızı dinleyebileceğiniz iyi duygular yükleyen ortamlardaysanız detoks faydalıdır” diyor. “Uzak durun” dediklerinin hepsi yapılıyor son dönemdeki gözde detokslarda. Yani millet ruhunu hafifletmeye değil tartıda hafiflemeye çalışıyor. O yüzden de verilen kilolar hızla geri alınıyor. Meraklısına duyurulur.

        Kutu kutu lezzet

        İLKOKULDA elimizde bir beslenme çantamız olmadan okula gitmediğimiz dönemlere döndük. Elimizde birer kutu. Sokakta da kiminle karşılaşsam kutu kutu dolaşıyor. Kendi yemeklerini yiyip sağlıklı bir şekilde kilo vermeye çalışıyor. Malum önümüz yaz. Hızla kilo verme derdinde herkes. O yüzdendir ki detoks, sağlıklı diyet derken kafamız döndü. Ben yıllardır bu konuda hiç şaşmadığım Ebru Erberdi’yle çalışıyorum. Ebru’nun şirketinde kişiye özel yemek çıkıyor. Ve tabii öyle küçücük bir peynir, al sana bol yeşillik tadında değil. Gayet doyurucu, gayet iştah kabartıcı. Sağlıklı bir şekilde, yavaş ve kalıcı kilo verdiriyor Ebru. Ancak tabii şu an insanımız sabırsız. İstiyor ki akşam yatsın, sabah 10 kilo vermiş bir şekilde uyansın. “1 haftada 5 kilo verdim” diyen insana üzülerek bakıyorum. Gerçekten vücuduna verdiği zararın farkında değil. Bilinçlenmek gerek, öyle her şeyin peşinden koşmamak gerek. Zayıflayacağım diye sağlıktan olmamak gerek. Aman dikkat!

        YEMEK DEMİŞKEN

        DİYET filan tabii önemli ama finalde hepimiz şu yeme-içme olayına bayılıyoruz. Nerede güzel bir yemek varsa peşinden koşuyoruz. Daha önce de bahsetmiştim Etiler’deki Galliard’dan. Güzel yemekleri var. Şimdi de brasserie olarak hizmet veriyor. İstanbul’da ilk kez bir fine dining restoranı yemek ve servisi brasserie’ye taşımış durumda. Uzun saatler oturup yemek yiyip sohbet etmeye bayılanlar için ideal olabilir. Aklınızda olsun.

        Diğer Yazılar