Prens Albert yeniden 'Tarkan' dedi
MONAKO Prensi II. Albert’in özel isteğiyle geçen yıl Monte Carlo Summer Festivali’nin kapanış konserini veren Tarkan, yeniden Monako’da.
Geçen sene Yıldızlar Salonu’nda 1.5 saat sahnede kalıp 20 şarkı söyleyen Tarkan, Prens Albert dahil olmak üzere herkesi kendine hayran bırakmıştı.
Bu yıl da yine Prens’in isteği üzerine Tarkan’a teklif gitti. Şu sıralar görüşmeler tam hız sürüyor. Prensipte anlaşma sağlandı. Türkiye’den ünlü isimlerin de katıldığı davette rezervasyonlar başladı.
Eylül ayında gerçekleşecek konser için hanımlar, kıyafetlerini bile hazırlamış. Hatta davetten bir gün sonra Tarkan ile yapacakları kahvaltı için de sabırsızlanıyorlar.
Çünkü bu sene bazı isimler, Tarkan ile özel kahvaltı yapacaklarını, bunun için de gitmeden ayarlamaları yaptıklarını anlatıyor.
Küçük bir hatırlatma yapmam gerekiyorsa, festivalde daha önce Elton John, Rihanna, Kylie Minoque, Pink, Julio Iglesias, Celine Dion, Scorpions, Santana ve Kevin Costner gibi dünyaca ünlü yıldızlar sahne aldı.
Tarkan’ın ikinci kez Yıldızlar Salonu’nda sahne alması, Türkiye için gayet güzel bir olaydır.
Çağatay’ın 20 bin TL’lik kiralık evi
GEÇEN hafta Ajda Pekkan da köşesinden yazdı. “Tatlı, masum dedikodunun zararı yoktur” diye. E malum, bizim insanımız da dedikoduyu pek sever. Hatta, “Magazin sevmem, izlemem” der ama deli gibi magazin izler.
Her dakika, her saniye magazin muhabbeti yapar. Kiminle karşılaşsam, konuşsam “Anlat Esin, ne bombalar var” diye başlıyor muhabbete. Daha bana, “Nasılsın, iyi misin?” diye sormadan. O derece anlayacağınız. E hal böyle olunca beni gören de başlıyor anlatmaya.
Son günlerde kiminle karşılaşsam Çağatay Ulusoy’un kiraladığı evi konuşuyor. Meğer Çağatay Ulusoy, Arnavutköy tepelerinde 20 bin TL kirası olan bir ev kiralamış. Haliyle ben de birçok kişi gibi, “Ne, 20 bin TL mi? Ne varmış evde. Altın çimler mi var bahçede. Acaba senelik mi? Acaba 6 aylık mı? Acaba 3 aylık mı?” diye soruları peş peşe sıraladım.
O eve ondan önce de Hakan Akkaya bakmış ve tutmaktan vazgeçmiş. Hatta ben de Hakan’ı arayıp “Allah aşkına, sen şu baktığın evi bana bir anlatsana, nasıl bir ev o öyle” dedim.
Hakan, “Ben Bebek’te bir ev baktım. O kadar kirası yoktu ama yüksekti” dedi. Sonra biraz daha araştırdım, Çağatay evi henüz tutmamış ama düşünüyormuş.
Fakat en yakınları, “Yok yok, kesin tuttu o evi. Hatta Seranay Sarıkaya ile o evde yaşıyor” diyor. Sanırım ortaya birisi bir şey attı, tüm şehir de bunu konuşuyor. Ama benden Çağatay’a bir tavsiye: Canım benim, daha gençsin, başarılısın. Akarken doldurmak gerek. Yeşilçam oyuncularının hali ortada. Hem bu sene dizi tuttu, seneye yapacağın proje tutmayabilir. Aman dikkat, akarken küçük de olsa yatırım yapmak gerek.
SERENAY&KEREM AŞKI
ÇAĞATAY Ulusoy demişken şehirde konuşulan en bomba ikinci dedikoduya gelelim...
Serenay Sarıkaya, aslında Çağatay Ulusoy ile değil Kerem Bürsin ile aşk yaşıyormuş. Daha önce bunun haberi de bir gazete tarafından yapıldı. Ancak klasik reklam sonrası yapılan haber olarak kaldı akıllarda. Fakat şehirde herkes bu konuda ikiye bölünmüş durumda.
Bakın ben de araştırdım, hatta ciddi bir araştırma yaptım. Yani yüzde 50 “Çağatay- Serenay” diyor, yüzde 50 “Kerem-Serenay” diyor.
İkiliyi birlikte gören yok. Sadece Kerem Bürsin ile Serenay Sarıkaya’nın birlikte olduğu konuşuluyor. En yakınları tarafından. Ama yine en yakınları tarafından Çağatay Ulusoy ile Serenay Sarıkaya’nın dizi dışında birlikte görüldüğü de yok. Yani kafalar karışık.
Serenay kiminle?.. İnanın abartmıyorum, nereye gitsem, kiminle konuşsam herkes bana Serenay Sarıkaya’yı soruyor.
Bu kız biriyle el ele çıkmadan kimse rahatlamayacak.
Arda-Serenay durumu
BUGÜN kısmet Serenay Sarıkaya’dan açıldı. Diyorum size. Kız herkesi sildi süpürdü. Millet sadece Serenay Sarıkaya’dan bahsediyor, başka da bir şey merak etmiyor. Ve biz önümüzdeki 5 yıl daha bu kızdan bahsedeceğiz.
Bakın geçen GQ Dergisi’nin ödül töreninden sonra Arda Turan’ın, Serenay Sarıkaya’nın peşinde olduğuna dair haberler çıkmıştı. Ben o haber sonrasında, “Her şey bitti, unutulup gitti” dedim ama olay hiç de öyle olmamış. Arda Turan hâlâ Serenay Sarıkaya’ya ulaşmaya çalışıyormuş. Bu da konuşulan ve yine herkesin dilinde olan bir diğer üçüncü dedikodu.
