Müzik susturulamaz
HASHTAG tam da böyle. Müzik susturulamaz. İyi de zaten bunu istemek, yapmak, böyle olmasını sağlamak ne kadar acı. Bu da başka bir terör. Bu sektörde binlerce insan çalışıyor, evine ekmek parası götürüyor. Bu tartışmaya girmek, bu konu hakkında yorum yapmak bile anlamsız.
Hayatın durmasını istemek tam da istenen şeye hizmet etmekle orantılıdır. Bu topraklarda ben kendimi bildim bileli terör var. Acı var. Kan akıyor. Bence müziğin susmasını istemek yerine bu acının bitmesini istemek, bunun için mücadele etmek gerek.
Oben’e artık yetişemiyorum
YAZAR arkadaşım Oben Budak’ın hızına artık yetişemiyorum. Bir kitap çıkarıyor, bir single yapıyor. Arkadaşım diye söylemiyorum; 10 parmağında 10 marifet. Ben tek kitap yazdım, üstünden 3 sene geçti bizimki üçüncü kitabı raflara koydu bile. Üstelik tatilcilerin elinde sarı sarı dolaşıyor. ‘Büyük’ ciddi ilgi gördü. İnsanın hoşuna gidiyor tabii. Arkadaşım diye daha da bir hoşuma gidiyor. Şimdi de ‘Hayat’ isimli şarkısıyla çıktı karşımıza. Sessiz sedasız hazırlanıyor, sonra da “Esin şuna bir baksana” diye mesaj atıyor bana. Bir bakıyorum yeni bir Oben sürprizi.
Sizi bilmem ama ben sözlerini kendisinin yazdığı şarkıyı pek sevdim. Hatta klibi izlerken bu kadar seveceğimi beklemiyordum. “Arkadaş kıyağı yapıyorsun” derler diye daha bir didikledim ama kusura bakmayın. Güzel şarkı olmuş, keyifli sözleri ve müziği var. Avrupai bir klip olmuş. Bence harika, daha ne olsun! Bravo Oben!
Bu arada Oben, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda opera ve şan eğitimi almış. Yani boş boş çıkıp şarkı söylemiyor. Adamın var bir bildiği anlayacağınız. Bu arada Oben, ‘Ah Canım Ahmet’ olarak bildiğimiz Ahmet Akkaya’yla çalışmış. Müzikler Ahmet’e, styling çalışmasıysa Alexander Kokoskeriya’a ait. Yani işi bilenler toplanmış, harika olmuş. Haydi hayırlısı o zaman...
Bodrum’da UBER
UBER uygulaması Bodrum’da da ciddi şekilde yaygınlaşmış. 28 aracıyla çağırdığınız an geliyor. Bodrum’un her yerindeler. Ancak bazı rahatsızlıklar var. Bazıları özel telefonunuzu istiyor. Aman dikkat!
Onun dışında Uber’den konu açılmışken İstanbul’da da benim sık sık kullandığım bir uygulama. Ancak benim ve birçok kişinin bâzı şikayetleri var. Neler mi?
1- Bazı şoförler küfür ve başka arabalarla kavga ediyor.
2- Bazı şoförler yolları bilmiyor.
3- Yanlarında eşlerini de getiriyor. Vito kullananlar mesela...
4- Tekne uygulaması çok ama çok pahalı.
5- “Çıkana kadar sizi bekleyeyim mi?” diye teklifte bulunuyor.
Niye Türkbükü Sess iş yapıyor dersiniz?
BODRUM Türkbükü’nde en çok Sess’in sesi çıkıyor. Her gece tıklım tıklım dolu. Hatta “Haftanın bir günü kapalı mı?” diye sordu birçok kişi. Ben de “Neden kapalı olsun ki? Her gece tıklım tıklım dolarken hiçbir işletme kapatmaz. Zaten sezon kısa” dedim. Yani “Bir hafta kapalı” dedikoduları boş. Haberiniz ola!
Peki bu mekânın tutmasının sihri ne olabilir? Gelin şöyle bir bakalım.
■ Başında Nedim Binler var. Yani yıllardır bu işi en iyi bilen kişi. Yıllar yıllar önce Şaziye’nin patronuydu. Bilenler bilir, Şaziye İstanbul gece hayatının en önemli mekânıydı. Yani Binler, işin sihrini çok iyi biliyor.
■ İşletmeci Yüksel Yılan ve DJ Can Parlak yıllardır Sess’in değişmeyen 2 önemli ismi. Bir mekân için isimlerin değişmemesi en önemli etken.
■ Kapı karşılama güler yüzlü. Hep olması gerektiği gibi. Bu kapı kısmı için İstanbul’da asla aynı şeyi düşünmüyorum. Alaçatı Sess için de aynı şeyi düşünmüyorum. Ama Bodrum kapısı tamamdır, olması gerektiği gibi. Bence bir mekânın var olabilmesi için kapı karşılama çok ama çok önemli.
■ Tuvaletler temiz, çalışanlar agresif değil.
■ Yaş ortalaması çok küçük ancak herkes dans ediyor, bağıra bağıra şarkı söylüyor, ritme kendini kaptırıyor. Hatta erken çıkmak isteseniz bile çıkamıyorsunuz. Gençlerin eğlenmesi başka insanları da coşturuyor.
