Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Uzun yıllardır tüm reklamlarda eşi Emina ile kamera karşısına geçiyor Mustafa Sandal biliyorsunuz.

        Son günlerde duyduğum kadarıyla gelen tüm teklifler için de “Eşimin olması gerekiyor” şartını öne sürüyormuş.

        Buna jüri koltukları, dizi ve sahne de dahil.

        İnsanın böyle eşiyle sürekli kamera karşısına geçmesi hem güzel hem kötü. Yani avantajları ve dezavantajları çok fazla olur.

        O yüzden bunu biraz dengelemesi lazım Mustafa Sandal’ın.

        Örneğin reklamlarda olabilir ama jüri koltuğunda olmasa iyi olur.

        Mustafa Sandal’ın eski ve şimdilerdeki şöhretini düşünürsek aslında bunu fazlasıyla dengelemesi gerektiğini görüyoruz.

        ‘SİX PACK YAPACAĞIM DİYE PARÇALADI KENDİNİ’

        Son günlerde hep söylüyorum, “Erkekler hem estetikte hem de diyette kadınları geçti” diye.

        Yediklerine içtiklerine çok dikkat ediyorlar.

        Botokslarını hiç ihmal etmiyorlar.

        Ben son derece memnunum bu durumdan. Hatta şahane bir şey. Keşke daha bakımlı olsalar ama memnun olmayanlar var.

        Geçen öğlen Nişantaşı Salomanje’de oturmuş yazı yazıyorum...

        Yanıma şahane 4 kız geldi. Hepsi fıstık, çok şekerler. Yaşları 19-22 arası. Hem yemek yiyorlar hem de sohbet ediyorlar.

        Biraz bağırarak konuştukları için her şeyi duyuyorum. Daha doğrusu duyuyoruz.

        Dertleri babaları...

        - Yazın 3 ay o six pack’leri çıksın diye ölüyor geberiyor. Hiç benlik değil. 60 yaşına gelmiş, hâlâ debeleniyor.

        - Benim babam asla karbonhidrat ve yağ yemiyor. İnanılmaz dikkat ediyor. Ben o kadar dikkat etmiyorum.

        - Spor manyağı bir baba var bende de. Göz altı torbalarını falan aldıracakmış. Bugün kahvaltıda söylüyordu. Hayır yediklerime içtiklerime annem karışmıyor, babam karışıyor. Ne oldu bunlara ya?

        Çok şeker cümleler değil mi?

        Gerçekten ben bayıldım. Sizinle de paylaşmak istedim. Ama size hemen söyleyeyim, erkeklerin değişmesi diziler yüzünden oldu.

        Neden mi? Mesela Barış Arduç’u ne zaman görsem çıplak. Dizide sürekli soyuyorlar. Adam nedensiz çıplak geziyor.

        Çağatay Ulusoy ve Kıvanç Tatlıtuğ’u da sürekli soyarlardı. Habire tişörtler çıkıyor.

        Aslında reyting yüzünden soyunuyordu onlar ama haliyle izleyen beyler etkileniyor. Yani reyting düşünce kadınları da sürekli soysalar biz de acayip etkilenir daha fazla yüklenirdik spora.

        Bu diziler arada bir iyi işlere yarıyor. Ama yaramadığı şeyler de var. Şimdi bahsedeceğim...

        BEN DE KİMLERİ CİDDİYE ALIYORUM

        Dönem dönem popüler olan dizi oyuncuları var. O dönemde de o oyuncuların fanları şaha kalkar.

        Bizler de onlar hakkında bir şeyler yazalım, anında kıyamet kopar. Küfürler gırla gider.

        Geçen hafta Barış Arduç ve Elçin Sangu hayranları için yazı yazdım, yemediğim laf kalmadı.

        İstedikleri Barış Arduç, Gupse Özay’dan ayrılıp Elçin Sangu ile çıkmaya başlasın.

        Komik ama istiyorlar...

        Ben de bu sözler karşısında şaşırıp “Allah aşkına mantıklı bir şey mi istediğiniz? Elçin’in de sevgilisi var. O ne olacak? Artık kim kiminle olacak ona da siz mi karar veriyorsunuz? Birileri de sizi eşinizle, sevgilinizle yakıştıramayıp ‘Ayrıl ondan, o başkasıyla olsun’ dese ne diyeceksiniz?” diyorum, bana kızıyorlar.

        Haklılar, ben de sonradan kendime kızdım. Ciddiye aldığım insanlara bak... Kurtlar Vadisi’nde Çakır öldükten sonra mevlit okutan, boş mezar taşıyan, cenaze namazı kılan dizi izleyicisi, şimdi de Arka Sokaklar’da Başkomiser Hüsnü Çoban vuruldu diye aynı şeyi yapıyor.

        İnsanın aklı almıyor. Dizi oyuncularını gerçekmiş gibi yaşatan bir kitle var. O yüzden ben sessizce çekiliyor, onları kendi dünyalarıyla baş başa bırakıyorum.

        Diğer Yazılar