Utanıyoruz...

Umran’ın, Aylan’ın fotoğraflarını görünce utanıyoruz. Neden mi? Çünkü normal hayatımıza devam ediyoruz.

Yiyoruz, gülüyoruz, geziyoruz, tatile çıkıyoruz, denize giriyoruz, düğüne gidiyoruz, doğum günü kutluyoruz, uyuyoruz, uyanıyoruz.

Arkadaşlarımızla sohbet ediyoruz. Annemize, babamıza gidiyoruz. Ailemizle vakit geçiriyoruz. Daha sayayım mı?

İşte tüm bunları yaparken bu fotoğrafları görünce de utanıyoruz. Ama bu savaşa ortaklık eden, silah satan, savaşları çıkaran, zerre utanmıyor, zerre üzülmüyor. “Ah benim de evladım var” demiyor.

Kızgınız, öfkeliyiz...

MAGAZİN YAPARKEN AŞAĞILAMAK

Önceki gün, “Ayla Çelik, Google’da yaşını küçülttü” diye bir haber okuyorum. 43 olan yaşını 27 olarak değiştirmiş meğer Ayla.

Vallahi pes, ne diyeyim. Bir kere yalan haber yapıyorsan bile biraz usturuplu yap. Nedir bu Allah aşkına? Magazini bu kadar aşağılamayın. Ya da yalan haber yaparken bazı ihtimalleri göz önünde bulundurmak gerek.

1- Google’dan bakarak iş halloluyor mu?

2- 43 iken 27’ye düşürmek mantıklı mı? Yalan olduğu hemen anlaşılmaz mı? 39 yapsanız daha mantıklı olmaz mı mesela?

Hayatımda kimsenin haberini yalanlamak için uğraşmadım. Asla da yapmam, yapanı da tasvip etmem. Ama 22 yıldır bu işi yapıyorum ve kendi mesleğime hakaret sayıyorum bu tarz haberleri.

Bir kere magazincilik, yalan haber değildir. Öncelikle ararsın sorarsın. Ama yok aramak sormak istemiyor ve illa yalan bir haber yapmak istiyorsan o zaman da biraz mantıklı yazı yazmak gerekir.

İnsanları bu mesleğe karşı güldürmemek gerek. Ayla Çelik’i önceki sabah haberi okuduktan sonra arayıp sordum. Bana, “Pes artık Esin. Ne diyeceğimi şaşırıyorum” dedi. Vallahi ben de şaşırıyorum.

MURAT, BERKAY’A DÜĞÜN YAPIYOR

Geçen hafta Harbiye Açıkhava Konseri sonrasında dizlerinin üzerine çöktü ve evlenme teklif etti Berkay, nişanlısı Özlem Katipoğlu’na. Yakında da nikâh defterine imza atacak.

Santorini’de evleneceklerine dair haberler çıkmıştı hatırlarsanız. Ama geçen hafta Bodrum Türkbükü Bella Sombra Otel’de Fulya Terim ve ekibiyle karşılaştım.

Malumunuz, Terim Event’s adında bir şirketi var Fulya Terim’in ve harika düğünlere imza atıyor. Meğer Berkay’ın düğünü için hazırlık yapmaya başlamış.

Ben de Berkay’ı arayıp “Hayırdır, düğün Santorini’de değil miydi?” dedim. Berkay, “Evet ama çok katılmasını istediğimiz dostumuz, arkadaşımız var. O nedenle bir düğün daveti gibi bir şey olacak” dedi.

Ama bu organizasyonu Murat Dalkılıç yapıyormuş. Yani Berkay ve Özlem Katipoğlu’nun düğün daveti, listesi, detaylarına kadar Murat Dalkılıç ilgileniyormuş.

Ne güzel bir arkadaşlık, dostluk. Bu sektörde çok zor bulunacak türden. Bu arada Murat ile Merve’nin düğününü de Fulya Terim yapmış ve harika görüntüler ortaya çıkmıştı.

Belli ki Türkbükü’nde düğünlerin de vazgeçilmezi olan Bella Sombra’da yine güzel bir düğün olacak 5 Eylül’de.

DENİZ’E HAKSIZLIK

Şartlı salıverme süresi bir yıldan iki yıla çıkarılınca 38 bin mahkûm tahliye edildi, ancak Deniz Seki bu uygulamadan yararlanamıyor. Haliyle birçok kişi de isyan ediyor. Ben de ediyorum. Ve itiraz ediyorum. Deniz Seki’ye haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Neden mi? Çünkü Deniz’i mahkûm eden savcılar şu an hapiste de o yüzden.

ADELE’İN HALİNE BAK

Bıkmadan usanmadan yazacağım. Kadının kadına yaptığını kimse yapmıyor. Bir kadın, kadını koruması, kollaması gerekirken yerden yere vurabiliyor. Bakın önceki gün Adele, grip olduğu için turnesine ara verdiğini bir videoyla duyurdu. Haliyle hasta, bakımsız, halsiz ve makyajsız görüntüsü var. Yani en doğalından, en olması gerektiği gibi. Kadın hasta sonuçta, başka ne olabilirdi ki? Ama sosyal medyada, “Bakın Adele’in haline. Makyajsız ne halde” gibi neler yazılmış neler.

Bunları yazanlar da özellikle kadınlar. Sanki herkes her saniye kusursuz görünüyor. Oysa bir kadının halinden en iyi bir kadın anlar. Başkası eleştirirken hemcinslerini koruması gereken yine kadın. Ben bunları anlamıyorum, anlamayacağım. Ve bir kadın olarak bunları yazmaya hep devam edeceğim.