Yeni bir seneye girerken...
YENİ BİR SENEYE GİRERKEN
NE yapacaksın yeni yılda.
Senin bir planın var mı?
Evde oturmak en iyisi? Sokaklar güvenli değilmiş?
Eskiye dönüş var diyorlar da, eskiden böyle değildi ki her şey. Daha bir güzeldi. Eskiden yeni yıla gireceğimiz ay böyle mi olurdu?
Ben yurtdışına gideceğim. Ama orası da güvenli değil.
Yurtdışında da herkes çok korkuyor. Çoğu tanıdığım evde oturma planları yapıyor.
Evde oturup Tarkan izleyip tombala oynayacağız. n Elektriksiz gireceğiz yeni yıla, mum ışığında. Elektrik geldi mi?
Son dakika karar vereceğim. Acaba evden çıkmasam mı? Ay bilmiyorum ama kararsızım. Son bir ay hep bu cümleler kuruldu. Hep bu sözleri söyleye söyleye girdik 2017’ye. Öncelikle hoşgeldin 2017. Yılın ilk günü bugün. Ve tabii bugün de dilekler devam ediyor. Bu sene bize öncelikle sağlık, huzur ve tabii ki kesinlikle barış getirsin. Tüm dünyada barış olsun.
Ve kadınlara, çocuklara, masum insanlara, iyi insanlara lütfen kötü bir şey olmasın. Hadi o zaman hızlandırılmış küçük bir tura çıkalım.
VE BU SENE
Lütfen iyiler kazansın.
Lütfen daha çok sinemaya, tiyatroya, konsere gidin.
Lütfen daha çok kitap okuyup daha az sosyal medyaya girin.
Lütfen birilerine laf sokmaya uğraşmayın.
Lütfen insanların ekmek paralarıyla oynamayın.
Lütfen insanların hakkını yemeyin.
Lütfen başkasının eşini, dostunu, sevgilisini elinden almayın.
Lütfen başkasına şiddet göstermeyin.
Lütfen çocukları, kadınları koruyun.
Lütfen daha çok sevin, saygı duyun.
Lütfen daha az konuşun, daha fazla dinleyin.
Lütfen, lütfen, lütfen tanımadığınız insan hakkında karar vermeyin.
Lütfen herkesi aynı değerlendirmeyin.
YENİ YIL GECESİ HİNDİDEN VAZGEÇİLMEDİ
Çocukluğumda hatırlıyorum da babam her sene yeni yıla girerken hindi muhabbetine girer, annem de kabak tatlısı yapardı. Evde tüm aile toplanır, televizyon izler, abur cubur yer, yeni bir yıla girmenin coşkusu içinde olurduk. Tabii ki tombalasız olmaz.
Annem, babam, dört ablam ve eş, dost. Kalabalık ve güzel günler... Şimdi bakıyorum, kimse o kadar mutlu ve coşkulu değil. Ama yapacak bir şey yok, hayat devam ediyor.
İşte tam da çocukluğumu hatırladığım an nar gibi kızarmış hindi geldi aklıma ve memleketin hindi yapan birkaç önemli yerini arayıp sordum.
Alo, kaç hindi yaptınız?
Alo, hindi ne kadar?
Alo, hâlâ hindi siparişi verebilir miyim?
Develi Restoran-Nuri Develi: İki gün önce 105’inci yıllarını kutlayan Develi Restoran, bu yılbaşı gecesi için 1200 hindi yapmış. Tam 280 TL, yarım 170 TL’den. Son dakikaya kadar da sipariş verilmiş.
7 Light Forever-Ebru Erberdi: 65 hindi yapmışlar. “Çünkü biz özel çalışan bir firmayız” diyorlar. Sanat, magazin ve sosyetenin tanınmış isimlerinin evine hindi gönderdiler. Siparişler iki gün önce son bulmuş. Ama 2-3 tane fazladan yapmışlar ki son dakika kıramayacakları biri aradığı zaman hazır olsun diye. 14 kişilik hindi 495 TL, orta boy 410 TL’den verilmiş.
SON BİR HAFTA TARKAN KONUŞULDU
“TARKAN, tam da özlenen Zeki Müren olmuş” dedi biri. Diğeri, “Vay be, Zeki Müren’in sesi, yorumu, sahnesi olmuş Tarkan” dedi.
Bir başka kişi de “İzleyemeyeceğim ama sonra bakarım Tarkan’a, merak ediyorum. Çok farklı” diye konuştu. Hatta bir diğeri, “Tarkan bir daha pop albümü çıkarmayacak sanırım. Tarkan’ın fragmanlarını izlediniz mi?” dedi.
Bunlar yılbaşı öncesi son bir hafta konuşuldu. Tarkan’ın yılbaşı ekranında olacağının fragmanları dönerken.
Tarkan herkesin merak konusuydu. Ben bu yazıyı daha yılbaşına girmeden yazdığım için ne kadar izlendi bilmiyoruz tabii, bugün öğrenmiş olacağız. Bakalım ne kadar izlenmiş Tarkan?
Büyük sınav. Onun için de zor tabii. Ama ben en çok şu Zeki Müren kısmına takıldım. Çünkü çok kişi daha tamamını izlemeden onun için Zeki Müren benzetmesi yapıyordu.
Aman aman Allah korusun. Sadece sesi, yorumu benzesin. Zeki Müren’in küskünlüğü, son yıllarda kendini hayranlarından uzak tutması, eve kapatması benzemesin. Tarkan sen hep görünür ol, hep konser ver lütfen.
