Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TAM da yeni yıla güzel umutlarla girmiş her kötü şeyi 2016’da bıraktığımızı düşünmüştük. Organizasyonlar, defileler, konserler, davetler peşi sıra gelecekti ama hepsi yine birer birer iptal olmaya başladı. Çünkü yeni yılın ilk dakikalarında unutamayacağımız kadar korkunç bir olay yaşandı. Yeni yılın ilk büyük organizasyonu da moda haftasıydı. 12 Ocak’ta Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleştirilmesi planlanan Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul ilk ertelenen etkinlik oldu. Olaydan bir gün sonra moda editörü bir arkadaşımla konuşurken “Kesin iptal olacak. Çünkü yabancı modeller gelmeye korkuyor. Birçoğu iptal etti” dedi. Önceki gün iptal onaylandı. Tabii sadece modeller değil, modacılar, hatta ünlü fotoğrafçımız Mert Alaş bile gelecekti moda haftasına. Güzel sürprizler vardı ama hepsi gelmekten vazgeçince kaçınılmaz sonuç ortaya çıktı. Gerçekten ve içtenlikle söylüyorum, inşallah son olur.

        Ana-kız farkını öğrenemedik

        ÖNCEKİ gün Kerem Bürsin ve Leyla Lydia Tuğutlu’nun dizisine baktım. İlk gözüme çarpan şeyi hemen söylüyorum. Seda Akman ve Leyla Lydia Tuğutlu ana kızı oynuyor. Bakıyorsunuz, aralarında ancak 10 yaş fark var. Gerçek hayattaki yaş farkı da 11 yaş zaten. Leyla 1989, Seda Akman 1978 doğumlu. Vildan Atasever’in dizisi ‘Yaz’ın Hikâyesi’nde de böyle bir durum vardı. Vildan 33 kızı, Ece 24 yaşındaydı. Oyuncu seçimlerine dikkat etmek gerek. Komik oluyor çünkü.

        Bu sene evlilik senesi olacak

        HADİ buyurun bakalım. Yeni senenin ilk günü Caner Erkin ve Şükran Ovalı evlendi. Ne güzel yaptılar. Tam da moralimizin bozuk olduğu, kendimizden geçtiğimiz günlerde tebessüm ettirdiler. Ne kadar da güzel olmuşlar. Hep mutlu olsunlar. Onların hemen ardından Gezegen Mehmet evlendi. Ne güzel, evlilik güzeldir. Önemli olan sürdürebilmek. Evliliğe yol aldırabilmek. Anlayışlı olmak. Bir yastıkta kocasınlar. Ömür boyu mutlu olsunlar. Bizim ülke olarak güzel şeylere ihtiyacımız var. Mutluluklara ihtiyacımız var. O yüzden evlilik güzel şey. Bu sene nedense içime öyle doğuyor ki pek çok evlilik olacak. Hatta yıllardır bekârlığı ülkenin derdi olan Beyaz bile evlenebilir.

        ‘Kilo alıyorum durdurun beni’

        BUNU sadece ben demiyorum. Herkes söylüyor. Moraller bozuk, herkes kendini yemeye verdi. Kiminle konuşsam “Sürekli yemek yiyorum, durduramıyorum kendimi” diyor. Hani bu iştah olayı mutsuzlukla gelen bir şey ya. Hani derinlerde bir boşluk ve mutsuzluk varsa onu güzel şeyler yiyerek doldurmaya çalışırız ya. Şu aralar ülke geneli hep böyle. Maşallah durmadan tüketiyoruz. Güzel günler gelse de topluca diyet yapsak. Sağlıklı yaşasak, beslensek, kilo almasak. Öyle değil mi?

        Son günlerde en sık duyduğum

        - Telefon kapalıydı, ne oldu merak ettim.

        - Aman telefonun sürekli açık olsun. Aradığımda seni bulayım.

        - Tenha yerlerde yürüme tacize uğrarsın, kalabalıkta dolaşma bomba patlar.

        - Sokakta sürekli insanların yüzüne bakıyorum. Tuhaf tipler görüyorum, korkuyorum.

        - Beş gündür evden çıkmadım. Koltuğa yapıştım. Kesin üç kilo aldım.

        - Hiç evde oturmak istemiyorum. Eve girmek istemiyorum. Sürekli sokakta olmak istiyorum.

        Diğer Yazılar