Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HABERİ aldığım andan itibaren şaşkınım. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Hatta önceki gün bu konuyla ilgili hiçbir şey yazamadım. Yorum bile yapamadım. Evet Ayşe Ersayın’ın ölümünden bahsediyorum. Ansızın, bir anda. İyi bir dost ve arkadaştı Ayşe Ersayın. Tanışıklığımız öyle üç, beş senelik değil, tam 20 senelikti ve çok yaşanmışlıklar vardı. Ben muhabirliğe başladığım yıllarda Ajda Pekkan’la ilgili bir şey sormak için hep onu arardım. O zamandan dostluğumuz. En son yakın bir zaman önce Nişantaşı’nda karşılaştık. Oyuncu Didem Balçın ve birkaç kişi ile toplantı yemeğindeydi. Beni görünce Didem Balçın’a “Kitabımı Esin’le yazmak istiyorum” demiş. Ardından sarıldık, öpüştük ve “Esin ben de seni arayacaktım. Kitabımı seninle yazmak istiyorum” dedi. Ne büyük bir şeref. Ben de “Ayşe Abla’cığım ne demek. Müsait olduğunda ara buluşalım” dedim. Tam da bu dönemlerde görüşüp kitabı hakkında konuşacaktık işte. Olmadı. Dün ebedi yolculuğuna uğurlandı. Oysa ki daha kitap yazacak, uzun uzun konuşacak, tüm anıları gözden geçirecektik. Gerçekten hayat kısa, net ve çok hızlı. Ne olacağı, saniyeler sonrası bile belli değil. Geride sadece güzel sözler kalıyor. Bugün Ayşe Ersayın için herkes çok güzel şeyler konuşuyorsa işte olay bu. Geride harika bir miras bırakmış Ayşe Ersayın. Güzel uyu Ayşe Abla’cığım. Mekânın cennet olsun.

        Kadınlar işlerini bırakmamalı

        İSTER dans edin, ister dansöz olun. İster kuaför olun, ister markette çalışın, ister doktor olun. İster avukat, ister temizlikçi... Yani ne olursanız olun ama işlerinizi bırakmayın hanımlar. En son dansöz Didem bıraktı mesleğini. Hem de kesip attı. Bir ay önce “Nişanlandım, evleniyorum. Artık dans etmeyeceğim” dedi. Oysa ne kadar başarılı. Oysa ne kadar harika dans ediyor. Tamam ben de “Olur dans etme ama çalış. Evde oturma” dedim. Bana “Yapacağım bir şeyler” dedi. Salı akşamı yeniden sahnedeydi Didem. Nişanlısından ayrılmış ve verdiği karardan dönüp yeniden işine dört elle sarılmış. Bravo. İş insanı iyileştirir, iş insanı daha güçlü ve kuvvetli yapar. Ben de alkışlamak ve destek olmak için salı günü Opera’ya gittim. Didem gerçekten başarılı, güzel dans ediyor. İster dans etsin, ister memur olsun, ister şarkı söylesin, ister markette çalışsın. Hiç fark etmez. Hanımlar işlerini bırakmamalı. İşlerinin başında dimdik durmalı ki hayatlarında da dimdik durabilsinler.

        Şubatta müziğe doyacağız

        BU ay harika konserler var. Mesela 14 Şubat Sevgililer Günü sebebiyle Kenan Doğulu aşk şarkıları söyleyecek. Aşk şarkılarının ustası olarak tanımlanan Dany Brillant da memlekete geliyor. 18 Şubat’ta Zorlu PSM’de Kenan’ın ardından Dany çıkacak. Aşk şarkıları dinlemek isteyenlere duyurulur. Hemen ardından 25 Şubat’ta W Arena’da Goran Bregoviç-Bijelo Dugme konserleri var. Goran Bregoviç’i artık sayısız kere dinledik ama bu kez rock grubuyla birlikte sahnede olacak. Farklı bir deneyim anlayacağınız. Aklınızda bulunsun derim.

        Sevgililer Günü demişken

        BEN o kadınlardan değilim. Yani “Çiçek olmazsa olmaz”, “Beni yemeğe götürmezse olmaz”, “Bana hediye almazsa olmaz”, “Sevgililer Günü kesin bir şey yapmamız gerekiyor” diyen kadınlardan olmadım. Yeni değil kendimi bildim bileli yoktu. Allah’a şükür bir sürü çiçek geldi ama gerçekten seven kişilerin her gündür sevgisi. Bu arada aşk ve sevgi bana göre çok farklı. Onu bir ayıralım. Hanımlar gerçekten sevdiğiniz adamı illa Sevgililer Günü diye tutturup delirtmeyin. Hatta gelin bugün kutlayın, ya da yarın, ya da diğer bir gün. Ne dersiniz?

        Diğer Yazılar