Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kadın hamile. Kocası yıllarca ABD’de yaşamış, ülkeyi tam olarak bilmiyor. Otopark yüzünden komşusuyla kavga çıkıyor. Olay tatlıya bağlanıyor ama daha sonra tekrar sorun yaşanıyor. Komşunun silah çektiğini iddia ederek şikâyetçi oluyorlar ama ne fark eder? Yıllarca ABD’de yaşamış adam “Şimdi biz bu adamla aynı apartmana gideceğiz. Karım hamile. Ben nasıl normal hayatıma geri dönerim?” diyor haliyle. Ama yapacak bir şey yok. “Memlekette kanun var kardeşim” deyip güle güle yapıyorlar Başak Sayan ve kocası Murat Vardal’a. Hadi bakalım çıkın işin içinden çıkabiliyorsanız. Düşündükçe insanın aklı almıyor ama yaşanıyor, bunun gibi çok şey yaşanıyor. Akşam haberlerin başına oturun delirin zaten. Allah herkesi korusun.

        ‘Kebapçı var mı kebapçı?’

        BEN yurtdışına gidince oranın lezzetini, yemeklerini yemek isterim. Ama bir kesim var ki uçaktan iner inmez “Kebapçı var mı kebapçı?” diye sorar. Ya da sizi karşılayacak eşiniz, dostunuz, rehberiniz varsa onlar da “Harika bir Türk restoranına rezervasyon yaptırdım” derler. İyi ama neden? Zaten Türkiye’den, yani kebabın, lahmacunun, sulu yemeğin, dönerin cennetinden geliyorsun. Bir de gider gitmez neden bir Türk yemeği peşine düşüyorsunuz anlamıyorum. Anlayan varsa biri bana anlatıversin. Tamam on gün, bir ay kalınır anlarım ama bir iki günlüğüne gidince neden Türk yemeği aranıyor onu anlamıyorum. Hiç bana göre değil. Misafir olarak gittiğim zaman gidilecek yerlerde Türk yemekleri restoranı varsa ben kendimi ayırıyorum. Yanlış anlaşılmasın. İki günlüğüne gitmişim, kebap yemeyeyim. Ülkemde en hasını, en güzelini yiyorum zaten.

        KEBAPÇI DEMİŞKEN

        Tam da bugün bol yemekli bir gün oldu. Öyle kocaman, lüks, havalı bir mekândan bahsedeceğimi sanmayın. Zaten pek gitmiyorum o tarz yerlere. Daha çok keşfedilmemiş yerlerin peşindeyim. Mesela Kuruçeşme’de Bacaaltı diye bir yer keşfettim, size de söylemeden geçemedim. Küçük, salaş, minicik, iki katlı. Ama tam da ocakbaşı. Mezeleri çok lezzetli. Kebap suşisini yeme de yanında yat. Hesaplar gayet makul.

        Yeni nesil kahveci dükkânları

        MALUMUNUZ son yıllarda dizüstü bilgisayarla çalışanların, altın günü yapan teyzelerin ya da uzun sohbetler yapmak isteyen amcaların meskeni kahveci dükkânları. Birçok semtte irili ufaklı kahve dükkânları dikkat çekiyor ve tabii insanlara cazip geliyor. Hem bir kahveyle saatler geçiriliyor. Hem mekânın interneti saatlerce kullanılıyor. Ama artık bu durum değişiyor. Çünkü yeni nesil kahve dükkânları dünyada hızla çoğalmaya başlıyor. Peki nedir bu yeni nesil kahve dükkânlarının özelliği?

        1-Yüksek sesli müzik.

        2-Oturma grupları yok.

        3-Kahveni al ve yoluna devam et kuralı var.

        Bu yeni nesil kahve dükkânı muhabbetine bizim Esnaf ekibi de katıldı. Geçen sene açtıkları Esnaf ile Alaçatı’da dikkat çeken Atilla ve Feyzan Bingöl, şimdi de daha tam olarak hayata geçmemiş Maslak 1453 Kaf isimli bir kahve dükkânı açtı. Arkadaşlarım diye söylemiyorum ama ellerini attıkları işte illa bir yaratıcılık söz konusu oluyor. Kendilerini en çok eleştiren ve didikleyen benim ama farklı bir yer yaratınca hemen dikkat çekiyor işte. “Bizim insanımız böyle yüksek sesli müzik sevmez kahve dükkânında” dedim ama Atilla “Sevmiyorlar zaten. Gelen kızıyor ‘Ses çok yüksek’ diye ama buranın farkı bu” dedi. Tabii seveni de çok. Ne zaman gitsem kalabalık. Hatta belli bir saatten sonra kulüp tarzına dönüyor. Bir taşla iki kuş.

        Diğer Yazılar