Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DünHT Magazin’in manşetindeydi Aslışah Alkoçlar ile Kerem Tunçeri’nin yakalanma anı. Öncelikle bu ilişki uzun süredir konuşuluyordu, ama taraflar kabul etmiyordu. Fotoğraf sonrasında yeniden yalanlarlar mı bilinmez, ama olan oldu. Sonunda yakalandılar. Bu fotoğrafa bakıp kafalarına baloncuk açacak olursak.

        Her ikisi de: Eyvah yakalandık.

        Aslışah: Dur yüzümü kapatayım, belki beni tanımazlar.

        Aslışah: Şimdi ne diyeceğiz? Arkadaş kutlaması mı desek?

        Kerem: Yalanlasak da artık inanmazlar bize.

        Kerem: Dur ben Aslışah’ı göndereyim de düşüneyim ne diyeceğimi.

        Her ikisi de: Kerem ile Aslı’nın aşkları tarihe geçti. Bizim aşkımıza da inanırlar belki.

        Ve magazin şifrelerinde böyle bir fotoğrafın analizi:

        1- Böyle bir yakalanma anında siz siz olun yüzünüzü kapatmayın.

        2- Gayet normal, sıradan davranırsanız, “Biz arkadaşız, arkadaşlarımızla yemek yedik” gibi bir açıklamanıza belki inanırlar.

        3- Uzun süredir söylentilerin üzerine böyle bir yakalanma anı olduğunda asla istifinizi bozmayın. Hatta mekândan tek tek değil birlikte ayrılın. Bu sizin artı hanenize yazılacaktır.

        Güle güle İbrahim

        HER ölüm acıdır, ölümün telafisi yoktur. Her ölüm kahreder ama bu başka oldu. İbrahim Erkal’ın ölümü, tanıyan tanımayan herkesin içini acıttı. Tıpkı, Allah rahmet eylesin Oya Aydoğan gibi. Aniden, durup dururken, hiçbir şey yokken. Kelimeler o kadar yetersiz ki, inanın yazacak bir şey bulamıyorum.

        Hele tanıdığım insanların böyle ani gidişlerinde sesim, soluğum, nefesim kesiliyor. Boğazım düğümleniyor.

        İbrahim Erkal’ı, müzik dünyasına ilk adım attığı ve ünlü olmaya başladığı andan itibaren tanırım. O zaman nasılsa şimdi de öyleydi. Şöhret, tanınmışlık onu asla değiştirmedi. Yeni nesil pek bilmez ama İbrahim Erkal bir dönem gazete manşetlerinden inmiyordu. Her gün “Canısıİbrahim Erkal haber oluyordu.

        Ama o ateşten gömlek şöhreti değil daha mütevazı bir hayat sürmeyi tercih etti. Erkenden evlendi, çocuk sahibi oldu. Çok iyi kalpli bir insandı. Erzurumlu İbrahim Erkal ile memleketine gitmiş, oraları gezmiştik. Kıymetliydi, iyi bir dost ve arkadaştı. Mekânı cennet olsun. Allah ailesine sabırlar versin.

        N’aber kızlar nasılsınız?

        SON yıllarda insanların telefonları WhatsApp gruplarından geçilmiyor biliyorsunuz. Herkesin o kadar çok grubu var ki telefonda, bazen konuşmalar, hatta fotoğraf gönderimleri bile karışıyor. Çoğu kişi de bu gruplar yüzünden eşine dostuna, sevgilisine yalan söylerken yakalanıyor. Öyle ki bu WhatsApp grupları yüzünden ayrılanlar çok.

        Ama bugünkü konumuz o değil. Bugünkü konumuz, bir adamın, birlikte olduğu kızların da içinde bulunduğu bir grup açması. Ben duyunca, “Aman Allah’ım, daha neler duyacağım?” dedim.

        Olay şöyle olmuş: Çapkın diye adlandıracağım bir adam, birlikte olduğu tüm kız arkadaşlarını bir çatı altında, yani WhatsApp grubu altında toplamış ve “N’aber, nasılsınız kızlar?” diye yazmış. Tabii WhatsApp grubunda kendini gören ve sonra listeye bakıp ne olduğunu anlayan kızlar, tek tek “Allah senin cezanı versin”, “Geber inşallah”, “Terbiyesiz” diye yazmaya başlayıp teker teker çıkmışlar.

        Hadi buyurun bakalım. Ben her zaman hanımlara yazıyorum. İfade etmeye çalışıyorum. İşte bu. Siz kendinize saygı duymazsanız size de böyle duymazlar. Ve böyle çirkin eğlencelerin malzemesi olursunuz.

        Ha bu arada otobüste şortlu hemşireye tekme atan tekmeciden de hiçbir farkı yok benim için o WhatsApp grubunu açıp eğlenen adamın. O da ayrı.

        Diğer Yazılar