İlişkiler yorulur
GALATASARAY’ın eski futbolcusu Tugay Kerimoğlu ve eşi Etkin Kerimoğlu, 25 yıllık evliliklerini noktalama kararı almışlar.
Ortak bir tanıdığımız, “İki sene önce Etkin, ‘Arkadaş gibi olduk. Bir süre sonra evlilikte arkadaş gibi oluyorsun. İlişki bir zaman sonra yoruluyor’ deyip sinyalleri vermişti aslında. Ama işte 25 sene bir anda bitmiyor. Demek ki iki senedir düşünüyordu bu kararı” diye anlatıyordu.
Evet 25 sene, kolay mı? Bir de adları hiç sansasyona karışmamış bir karı-kocadan bahsediyoruz.
Ne zaman görsem etrafa gülücükler dağıtan, birçok kişinin özendiği, örnek aldığı bir çiftti.
Her zaman söylerim; dört duvar arasında ne yaşanır bilinmez. İlişki yorulur, gitmez, zorlama olur, mutsuzluk gelir. O dört duvar olur sana hapishane. O yüzden de çiftlerin birbirine saygısızlık yapmadan, “Aman canım bu yaştan sonra” demeden bu kararı alması en doğru karar.
*************
MUSTAFA İLE EMİNA DA MI YORULDU
SADECE karı-koca mı, normal arkadaş ilişkileri de yorulur. Benim mesela görüşmeye ara verdiğim bazı arkadaşlıklarım oldu. Eğer karşındakinin her şeyi batmaya başlıyorsa o arkadaşlığı biraz dinlendirme zamanı gelmiş demektir. Ki biz kadınlara bu batmalar çok sık gelir. O yüzden bu kararı daha çabuk, daha cesurca alırız.
Bir avukat arkadaşım bana, “Genelde kadınlar boşanma davası açar” demişti.
İşte cesur kadınlar, her konuda korkmadan devreye girer. Hayatını da değiştiriverir. Bence bu ilişkide de Emina Sandal harekete geçmiştir. Çok iyi tanıdığım Mustafa Sandal’ın huzurunu, düzenini bu saatten sonra bozmak isteyeceğini düşünmüyorum.
*************
BAZEN SEVGİDEN AYRILIR İNSAN
ZOR da olsa alınan ayrılık kararının çoğu zaman sevgiden olduğunu düşünüyorum. Çünkü yıllar sonra ayrılan çiftlerden birçok kez duyduğum, “Biz birbirimizi o kadar çok seviyorduk ki kırmamak, incitmemek için boşandık” sözleri bence gerçek sevgiyi yansıtıyor.
Yoksa diğeri bencillik oluyor ve sonrasında da devreye küfür, kıyamet, hakaret, saygısızlık giriyor.
*************
TRAMVAYA NE ZAMAN BİNECEĞİZ?
BİR gazeteciden çok Beyoğlu çocuğu olarak, “Ah Beyoğlu elden gitti”, “Artık Beyoğlu’nda yürünmüyor”, “Eski keyfi yok” demiyor, sorguluyorum. İstanbullu olarak Beyoğlu’na gitmeden duramam. Oranın havası bile başka. İstiklal’de yürümenin keyfi dünyanın hiçbir yerinde yok. Tıpkı Boğaz’da yürümenin keyfi gibi. O yüzden de sık sık sorguluyorum. En son 6 ay önce Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın kapısını çalıp sormuştum:
- Başkanım neler oluyor?
- Beyoğlu’nda inşaat başladı ama tramvay, yeşillik olmayacakmış.
- Beyoğlu’nda eski eğlence hayatı tamamen yok olacakmış.
- Bildiğimiz Beyoğlu’ndan eser kalmayacakmış.
Kendisi bizzat inşaatı gezdirip yapacaklarını anlatmıştı. Bu köşede de okumuştunuz zaten (bkz. 29 Mayıs 2016). Aradan 6 ay geçti, “Neler yapıldı Beyoğlu’na? Gazeteci olarak ayrı, bir vatandaş olarak ayrı sorguluyorum. Yılbaşı geliyor, neler olacak? İnşaat ne zaman bitecek? Tramvaya ne zaman bineceğiz? Ne zaman Beyoğlu’nda daha çok vakit geçirebileceğiz” diye sormak için buluştum Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ile. Yanıtları yarın köşede olacak; meraklısına.
