Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ASENA Atalay, Hayko Cepkin’in fiziksel özelliğiyle dalga geçince olanlar oldu. Haklı olarak tepkiler yükseldi. “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Neden durup dururken Asena Atalay, Hayko Cepkin’in fiziksel özelliğiyle dalga geçiyor?” gibi kafalarda binbir soru dönmeye başladı.

        Mesela, “Acaba gece karşılaştılar bir mekânda da bir şey mi oldu? Hayko, Asena’ya bir şey mi yaptı? Asena’ın Hayko’yla arasında ne geçti de böyle bir paylaşımda bulundu?” gibi sorular akıllardan geçince Asena Atalay’ı aramak elzem oldu. Tabii bir taraftan, “Aman canım Asena bu, ne yapsa yeridir” deyip binbir söz de söyleyebilirdik. Zira gün boyu bunu yapan çok kişi oldu.

        Ama ben, Asena’nın kimsenin fiziksel özelliğiyle dalga geçeceğini zannetmiyordum. En nihayetinde bir kadın ve anne. O nedenle hemen telefona sarılıp sordum:

        -“Aloooo Asena hayırdır. Neden Hayko Cepkin’in fotoğrafını, tek farı bulunan bir otomobil fotoğrafıyla paylaşıp dalga geçtin? Derdin nedir Hayko’yla?

        Şöyle oldu aslında. Ben ünlüleri, kendimle ilgili fotoğrafa koyuyorum. Mizah yapıyorum kendi sayfamda. Kimse için bir art niyet yok. Hayko’nun o halini kendime benzettim.

        -Bilmiyor muydun Hayko Cepkin’in durumunu?

        Hayır bilmiyordum. Yemin ederim. Özünde öyle makyaj yapıyor, saçını uzatıyor zannediyordum. Öyle bir tarzı var zannediyordum. Ben o fotoğrafı koyunca yapımcım Timuçin Güner aradı. Bana, Hayko’nun fiziksel özelliğinin öyle olduğunu söyledi. O an beynimden aşağıya kaynar sular döküldü. Çok üzüldüm. Gerçekten samimiyetime inan.

        -Yok inanıyorum, ama Hayko inanır mı bilemem.

        Hayko’dan çok ama çok özür dilerim. Bilerek gözünü kapatıyor, saçını öyle yapıyor zannediyordum. Hani müziği sert bir müzik ya, tarzı o zannediyordum. İnanın bilerek yapmadım. Bu bilerek yapılacak bir şey değil. Esin inan bu normal bir hareket değil. Düşününce gerçekten korkunç. Hâlâ soğuk terler döküyorum. Çok ama çok özür dilerim sevenlerinden, Hayko’dan.

        Asena Atalay her zaman kendiyle de başka kişilerle de dalga geçebilen bir kadın. Yaşadığı evlilik, boşanma süreci derken hepimiz demediğimizi bırakmadık. Ben de birçok yazı yazdım. Çok kez konuştuk, kızdık, sinirlendik. Ama şimdi durum farklı. Ve önceki gün konuştuğum Asena Atalay gerçekten çok üzüntülüydü, kahrolmuştu. Ses tonundan anladığım için bunu açık ve net yazıyorum.

        Hayko Cepkin de bunu anlayabilecek durumda. Ama sosyal medya şunu bir kez daha gösterdi ki, dikkatsizlik bir anda birçok şeye mal olabiliyor. Hayko kabul etse de bu özrü, fiziksel özelliğinde sorun olan birçok kişi etmeyebilir. O yüzden bunlar hassas mevzular, aman dikkat!

        **********

        İNSANLIK ŞU HALDE...

        -BAŞKASINA hakaret etmek istiyor, kendisine hakaret edilsin istemiyor.

        -Başkasını eleştirmek istiyor, kendi eleştirilsin istemiyor.

        -Başkasının dedikodusunu yapmak istiyor, kendisinin dedikodusu yapılsın istemiyor.

        -Başkasının eşine, kocasına, karısına, kızına göz dikmek istiyor, kendisinin eşine, karısına, kızına, bacısına göz dikilsin istemiyor.

        -Başkasını like’lamak istemiyor, kendisini like’lanmayınca “Sahtekâr dolu etraf” diye konuşmaya başlıyor.

        -Başkasının yaptığının ortaya çıkmasını istiyor, kendi yaptıklarının ortaya çıkmasını istemiyor. İşte bu durumdayız. Gelin görün ki bunun da tedavisi yok. Geçmişler ola.

        **********

        KADININ HALİNE BAKIN HELE

        5 çocuk ve 17 torun sahibi 75 yaşındaki Ümmü Coşdan’ın haline bakın. Boynundaki kefen parası 1100 liralık Reşat altınını gasp etmek için bütün bunlar. Hiç konuşmayalım... Hiç yazmayalım... Zaten yazarsam muhtemelen Genel Yayın Yönetmenimiz Selçuk Tepeli, gazeteden arkadaşım Recep’i arayıp “Esin’in yazısındaki küfürleri çıkaralım” diyecektir. Ama yazı da bol küfürlü olduğu için yazıyı tümden çıkaracaktık. O yüzden küfürleri fotoğrafa bakarak etmeniz için size bırakıyorum.

        BİTMİYOR, BİTMİYOR

        HERKES sürekli tatil programı yapıyor. Bitmiyor, bitmiyor. Yılbaşı tatili bitiyor, sömestr başlıyor. O bitiyor, Sevgililer Günü organizasyonu başlıyor. Ardından bayram telaşı geliyor. O bitiyor yaz tatili başlıyor. Peşinden yine bayram telaşı başlıyor. Ve böyle sürüp gidiyor. Herkes sürekli tatil kafasında.

        Diğer Yazılar