Neden ayarlarımızla oynuyorsun Ahmet

SEVGİLİ Ahmet Kural, sen ne yapıyorsun Allah aşkına? Neden bu memleketin aşk ayarlarıyla oynuyorsun?

1- Önce kadın ve erkekler, “Hayır, Sıla ile Ahmet Kural olamaz. Şaka yapıyorsunuz? Sıla hayallerimizi yıktı. Ne zıt bir ikili. Şakadır şaka” diye inledi.

2- Ardından kadınlar, “Adama bak ya. Ne güzel bakıyor. Of ya, işte aşk bu. İşte bakış bu. Ben sana saçımı süpürge ettim, bir kere bana böyle aşkla bakmadın” diyerek yuvalar dağıldı.

3- Ve the end: Tüm o zılgıtı yiyen erkek tarafı, Ahmet Kural’ın “Aşka inandım ama hiç âşık olmadım” sözü sonrası, “Biz erkekler öyle bakar gibi yapar, sizi kandırırız hanımlar. Bak Ahmet, Sıla’yı kandırmış” diyerek o çıkışan kadınlara gürlüyor şu ara.

Bir dur Ahmet Kural, bir dur. Hatta sana naçizane “uzun bir röportaj tatili” tavsiye ediyorum. Çünkü dengeler altüst oldu inan.

***********

SEZEN-YILDIZ ŞARKISI GÜMBÜR GÜMBÜR OLMALIYDI

EZELDEN beri “barış, huzur” diyen benim için şimdi barışlar daha anlamlı ve güzel. O yüzden de Yıldız Tilbe ile Sezen Aksu’nun barışmasını çok sevdim.

Eskiye çok güzel sünger çektiler. Yaşananları unuttular. Kin beslemediler. Nefret kusmadılar. Harika bir iş yaptılar. Üstüne bir de güçlerini birleştirdiler.

Sezen Aksu, barış sonrası Yıldız Tilbe’nin albümüne iki şarkı armağan etti. Sezen Aksu’nun sözlerini yazıp müziğini yaptığı “Hele Bir Dokun Hele Bir Yan” ve “Bir Seni Tanırım”, yıllar sonra ilk kez müzikseverlerin karşısına çıkan iki star için biraz cılız kalmış şarkılar.

Sadece albüme ismini verdiği “Bir Seni Tanırım”- dan biraz umudum var. Ama etrafımda daha bu şarkılardan haberi olmayan, hatta söylediğim zaman “A gerçekten mi?” diyen insanlar var.

Evet öyle gerçekten. Yıldız ile Sezen yıllar sonra birleşiyor ama birçok kişinin henüz haberi yok. Sezen Aksu şarkıları ilk saniye ezberlenirdi.

Hemen dinleyin bence. Yıldız Tilbe’nin yorumu harika. Sezen Aksu’nun sesini de şarkıda duyuyorsunuz. Ama keşke düet yapsalarmış. Hatta bir de klipte oynasaymış Sezen Aksu.

Barışmanın daha da büyük bir anlamı olurdu inanın. Kocaman bir anlamı.

***********

HIRS MI TUTKU MU?

SERENAY Sarıkaya’nın önceki gün Elle Dergisi’ne verdiği röportajı okuyorum.

Her röportajında naif ve çok güzel konuşuyor. Dikkatli ve özenli.

Bu husus röportaj verirken gerçekten çok önemli.

17 yaşından bu yana tanıyorum Serenay’ı. Adanalı dizisi için birlikte Selanik’e gitmiştik otobüsle. O zaman nasılsa hâlâ aynı.

Serenay’da tek değişen, yeteneği. Her projede geliştirdi kendini. Çünkü röportajında dediği gibi “hırslı değil tutkulu”.

Evet işte sihirli söz bu: Tutku. İşine tutkuyla bağlanmak.

Gerçekten çok önemli bir kavram, tutkulu olmak. O zaman başarılı oluyorsunuz.

Unutmayın.