Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        EVET sorabilir ancak elinde doğru bilgi ve kayıt varsa. Hatta canlı canlı örnek verelim. Cuma günü Seda Sayan’ın programında konuk olan Ebru Destan’a geçmiş hayatıyla ilgili bir soru soruldu. Ebru Destan, “Her soruyu sorma hakkınız yok” dedi.

        Bunun üzerine Bilal Özcan, “Ben gazeteciyim, istediğim her soruyu sorabilirim” karşılığını verdi. Ebru Destan da “Evli barklı, 2çocuklu kadınım. Ne biçim soru soruyorsunuz?” diye devam etti. Ardından Bilal Özcan, “Boşanmadınız mı?” dedi. Ve bence en büyük hatayı orada yaptı. Çünkü bu konuda emin olup o masaya oturması gerekiyordu.

        Ebru Destan, “Hayır boşanmadım. Mahkemem devam ediyor” diye yanıtladı. Bilal Özcan, “Ben boşandınız zannediyordum” diyerek mahcubiyetini gösterse de iş işten geçmişti artık.

        Ve Ebru Destan da çok haklı olarak noktayı koydu: “Zannetmeyin, sorun öğrenin. Madem ‘Gazeteciyim’ diyorsunuz.”

        İşte buyurun. Magazinin geldiği, itibarsızlaştığı nokta maalesef burada başlıyor.

        Bilal Özcan’ı severim, gazeteci büyüğümdür. Şimdi yazdıklarıma alınacak belki ama magazin böyle el yordamıyla yapıldığı için son yıllarda itibarsızlaştı. Evet 90’larda belki el yordamıyla yapılıyordu ama şimdi bu programlara konuk ettiğiniz çoğu kişinin şöhrete ulaşmasında sizlerin de emeği var. Ve artık hiçbir şey gizli saklı değil. Her bilgiye kolayca ulaşılabiliyor. Ama eski jenerasyon, magazini hâlâ eskisi gibi yürütmeye devam ettiği için böyle sorunlar yaşanıyor. Magazinde kaliteyi korumak için araştırmak, çalışmak, konuğa hazırlanmak ve kimseye, “A o bizim eski bilmem ne canım. Bizim kız, bizim oğlan” dememek şart.

        ***********

        GELİN MAGAZİNİ HEP BİRLİKTE DÜZELTELİM

        UZUN zamandır magazinde, özellikle televizyon magazinciliğinde gelinen noktayı yazıyorum. İnternet magazinciliğini hiç saymıyorum bile. O kısım bir facia. Hatta bunu söylediğim için tehditler bile alıyorum. Ama kimse kusura bakmasın; kabadayılığınızla ilgilenmiyorum. Ben mesleğimi kurtarmanın derdindeyim.

        Magazin ötelenecek, “Ne olacak canım, magazin işte” denilecek bir meslek değil. Ve mesleğin elimizden kayarak gittiğini izliyorum. Keşke yıllardır bu mesleğe emek vermiş abiler, şu egolarınızı bir kenara bırakıp siz de görebilseniz bunu.

        “Ben gazeteciyim, ben magazinciyim” diye böbürleneceğinize, magazin gazeteciliğini kurtarmaya çalışsanız. Sen mesleğine saygı göstermezsen ünlüsü-ünsüzü neden göstersin ki? Zaten sosyal medyada herkes ünlü artık.

        ***********

        EN DOĞRU AÇIKLAMA AMA...

        10 gündür yazılıp çiziliyor. Tehditler havada uçuşuyor. UBER’in önü taksiciler tarafından kesilip tehditler savruluyor. Şükür en mantıklı açıklama Bakan Bülent Tüfenkci’den geldi. Tüfenkci, cuma günkü Habertürk Gazetesi’nde, “Tarafları dinleyip karar vereceğiz. İki tarafı buluşturacağız. Şiddetle sorun çözülmez, taksicilerimize yakışmıyor” demiş. Ne güzel demiş. Ama Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu, “Ekmeğimizi çalan bir Amerikan firmasıyla aynı masada olmak istemem” yanıtını vermiş. Aksu, UBER’le aynı masaya oturmak istememiş ama devamında iyi şeyler söylemiş. Yanlış yapan taksiciyi ayıklayacaklarmış. Eğitim vereceklermiş. Hadi inşallah.

        ***********

        TAKSİLERDE YAŞADIKLARIM

        UZUN süredir hem Türkiye’de hem yurtdışında UBER kullanan biri olarak taksilerde yaşadığım bazı sıkıntıları ve neden bu vergisiz, usulsüz araca bizi mecbur ettiklerini üzülerek yazıyorum. V Taksiciler cakkada cukkada sakız çiğniyor.

        - Bitmek bilmeyen uzun telefon konuşmaları var. Hatta küfürlü konuşuyorlar.

        - Yağmurlu havada asla yolcu almıyorlar.

        - Gideceğiniz yeri sürekli soruyorlar.

        - Köşe başını tutmuş taksiler turist değilseniz zaten almıyor.

        - Taksinin içi leş gibi ter ve sigara kokuyor.

        - Sigara içiyor, üstelik ikram da ediyor.

        - Eğer gece yarısını geçmişse dikiz aynasından seni yokluyor.

        - Mini etek giymişsen çaktırmadan bir göz atıyor.

        - “Seni şurada indireyim, gerisini yürürsün” sözleri eksik olmuyor.

        - “Siz” kelimesini ara ki bulasın. “Sen”le başlar, “sen”le biter.

        Tabii ki sözüm her taksiciye değil. Ama eksiği vardır fazlası yoktur bu yazdıklarımın.

        Diğer Yazılar