Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Evet korona günleri başladığından bu yana deli sorular kafamızda dolanıp duruyor.

        O böyle mi olacak?

        Böyle mi olacak?

        Şu şöyle mi olacak?

        Peki bu nasıl olacak?

        Bitmeyen sorular var.

        Ve malum önümüz yaz.

        Alaçatı-Bodrum-Antalya-Marmaris derken yaz nasıl geçecek?

        Bilim insanları peşi sıra açıklamalar yapıyor.

        Bana da takipçilerimden sık sık uzun süredir:“Esin Hanım sizce yaz nasıl geçecek?”, “Tatil yerlerinde durum ne olacak?”,“Alaçatı-Bodrum gibi yerlerde mekanlar açılacak mı?”, “Gece hayatında eskisi gibi dip dibe eğlenebilecek miyiz?”, “Sabahlara kadar o mekan senin bu mekan dolaşamayacak mıyız?”gibi birbiri ardına sorular geliyor.

        Şimdiye kadar her hangi bir yanıt vermedim.

        Çünkü ben de en az sizler kadarne olacağını anlamaya çalışıyordum.

        Her akşam bilim insanlarını dinliyorum.

        Söylediklerinden bir şeyler çıkartmaya çalışıyorum.

        Ve gerçekten tek çıkartabildiğim: Evet geçen senelerde geçirdiğimiz gibi bir yaz olmayacak belki ama kontrollü de olsa bir şeyler olacak?

        Peki ama ne nasıl olacak?

        Maskeyle mi denize gireceğiz?

        Maskeyle mi sabahlara kadar eğleneceğiz?

        Maskeye, pipet için delik mi açacağız?

        Yoksa evlerden çıkmayacak mıyız?

        Ya da mayomuza, bikinimize göre maske mi takıp denize gireceğiz?

        Prof. Dr. Ateş Kara, “Lokantalar açılacak ama açık alanda. Mesafeyi arttırırız. Tatil yapılabilir ama aradaki mesafeyi dikkat etmeli. Otellerin, lokanta kısımlarında masaların, sandalyelerin arası açık olacak. Belki çapraz oturulacak”gibi gibi düşüncelerini dile getirdi. Ve maske kuralı şart diyor.

        Tabii tüm bunlar kurallar sıkı tutulur ve vaka sayısında yavaş yavaş azalma olursa.

        Şimdi gelelim diğer bir konuya. Ünlü işletmeler bu zorlu sürece nasıl atlatmayı düşünüyor?

        Ne gibi önlemler alacaklar?

        Ve şu anki psikolojileri nasıl? Nasıl bir yaza hazırlanıyorlar?

        Meşhur mekanların sahiplerine ve işletmecilerine:

        - “Siz ne düşünüyorsunuz. Öngörünüz nedir?” diye sordum.

        - “Sizce millet denize maskeleriyle mi girecek” diye sordum.

        - “Gece kulüpleri açılır mı? Açılırsa nasıl kontrol edeceksiniz” dedim.

        - “Maskeye pipetlik bir alan mı açılacak sizce” dedim.

        - “Ateş mi ölçeceksiniz, maske mi dağıtacaksınız” dedim.

        - “Dip dibe eğlenenleri ayıracak mısınız?” dedim.

        Sordum da sordum.

        İşte yanıtlar:

        Aslı Şen (Serafina): "Evde oturmaktan bunalan kişilerin, eğlence sektöründe bir patlama yaratacağını düşünüyorum"

        Ramazan Bayramı sonrasında kademeli olarak hepimizin normal yaşantılarına döneceğini düşünüyorum. Haziranın ikinci yarısı itibariyle de hem İstanbul hem de Bodrum’daki mekanlarımızla hizmet verecek gibi çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Açıldıktan sonra ise hijyen, sosyal mesafeyi koruyan oturma düzeniyle restoranlarımız hizmet verecek. Zamanın her şeyi göstereceği, yarının ne getireceğini tam bilemesek de ben iyimser bakıyorum. İyi hizmet veren mekanların daha çok tercih edileceği bir yaz olacak gibi. Özellikle Türklerin değişime çabuk adapte olduğunu bildiğimiz için, yaz süresince evde oturmaktan bunalan kişilerin, eğlence sektöründe bir patlama yaratacağını da umuyorum. Yeterki bu süreci hem mekan sahipleri hem de gelen kişilerin sorumluluklarını bilerek sürdürmesi. Ekim itibariyle de bildiğimiz eski düzende olacağımızı düşünüyorum.

        *

        Burak Beşer (Momo Beach): "Bu yaz çok evli çift çıkar"

        Hiç açılmamaktansa kademeli olarak açılacağı açıklaması ve tarih verilmesi çok iyi bir haber. Bize pozitif yansıdı diyebilirim. Momo olarak olumsuzluğa kapılmak istemiyoruz. Biraz daha o günler yaklaştığında göreceğiz aslında. Ama bizim de kafamızda bir takım önlemler var. Mesela girişte ateş ölçmek. Ve özellikle personelimiz açısından garsonuna aşırı hassas davranıp test yaptırmak. Onlara günlük, rutin steril uygulamaları daha sıklaştırmak. Bunun dışında tek kullanımlık çatal, bıçak, bardak konusunda, şahsi olarak çok inanmıyorum olabileceğene. Ama onun dışında deterjan aldığımız firmayla görüşüyoruz. Daha kuvvetli, virüsü öldürebilecek bir deterjana ulaşabilir miyiz diye arayış içindeyiz. Tabağımızı, bıçağımızı o şekilde yıkansın ve daha steril olsun istiyoruz. Ama buna ulaşamazsak tek kullanımlığa döneceğiz elbet. Oturma planı konusunda düzenleme yapmayı düşünüyoruz. Ama tabii o günlere geldiğimizde daha net nasıl olacağını söyleyebilirim. Biraz daha o günleri görmek lazım. Eğer bir çözüm bulamazsak oturma planında insanların guruplarının arasını açacağız. Ve Çeşme’nin Bodrum’a göre bir tık daha avantajları var. Çünkü çok yakınında İzmir gibi çok güçlü bir şehir var. İnsanlar otobüs ve uçak dışında daha çok kendi özel araçlarını kullanacaklar. Yeni açılan otoyolun da pozitif bir etkisi olacak elbet. Çok umutsuz değiliz. Ne gerekiyorsa işletme olarak bu duruma tüm dünyada olduğu gibi adapte olmaya çalışacağız. Bu yaz Momo’da tanışan insanların uzun süreli ilişki yaşayacağını da düşünüyorum. Bu yaz Momo’dan evli çift çok çıkabilir. İnsanların bu süreçte çok fazla insanla beraber olmayacağını tek eşliliğe döneceklerini düşünüyorum. Momo’da bunun için güzel bir mekan.

        *

        Mehmet Davran (Meftun): "İşletme olarak maske bulundururuz"

        Mayıs sonu Haziran başı normale dönüşler başlayacak elbet. Biz de Meftun olarak verilecek kararları uygularız. İstanbul Meftun restoran olarak hizmet vermeye devam edecek. Alaçatı Meftun ise Grande Beach içinde hizmet verecek. Daha kontrollü daha kurallara uyan bir şekilde. Ama bence 300 kişilik bir yere 150 kişi alarak başlanacak belki ilk zamanlar. Öyle tedbirler alınabilir. Masa düzenleri birbirinden uzak olur. Bizler de uyarız tüm bu kurallara. Ama kimsenin maske ile sokağa çıkacağını düşünmüyorum. Plajlara insanların maskeyle gideceğini de düşünmüyorum. Yazın maske kullanılmayacak bence. Ama biz işletme olarak maske bulundururuz. İsteyenlere elbette veririz. Fakat daha çok dezenfekte, spreyler, kolonyalar her masada olacaktır. Önceliklerimiz bunlar olacaktır. Fakat çok umutsuz değilim.

        *

        Ömer Şenay (Grande Beach): "Kapasitenin altında olacağı kesin"

        Biz aslında her sene yaptığımız gibi 19 Mayıs’ta açmayı planlıyorduk Grande’yi. Ancak genelgeyle birlikte beklemedeyiz. Sağlık Bakanlığı’nda gelecek yaptırımları bekliyoruz işin açıkcası. Temennimiz en kısa zamanda açabilmek birçok işletme gibi. Ama bunun Haziran’dan önce olabileceğini düşünmüyorum ben. Şehirler arasında hala seyahat kısıtlaması var. O açılacak ve daha sonrasında insanlar nasıl bir tepki verecek. Bunların hepsi çok önemli. Hijyen konusu ve mesafeler ön plana çıkacak. İnsanlar dip dibe olmak istemeyecek kimse ile bu kesin. Dolayısıyla kapasitenin tamanını eskisi gibi kullanacağımızı zannetmiyorum. Ama restoran ve plajımız açık olacak. Temennimiz Temmuz-Ağustos ayı için bu.

        *

        Feyzan Cihan (Esnaf): "Temmuz-Ağustos her şey normale döner"

        Bayram itibariyle ya da sonrası gibi bu olay kademeli olarak çözülür gibime geliyor. Restoranlar açıldığı anda Esnaf da açılacak. Kapasitenin belli bir kısmını normalde 300 ise 160 kapasite ile kısıtlama ile açarız. Kimsenin maske kullanacağını da düşünmüyorum. Ama kullanan kullanır elbet. Fakat şahsi olarak konunun bir anda çözüleceğini ve insanların bir anda da mevzuyu unutup hayatlarına devam edececeğini düşününlerdenim. Ki sokağa çıkma yasağı olmadığı zaman insanlar kendilerini sokağa atıyor farkındaysan. Restoranlar falan açık olsa insanlar hiç bir şey olmamış gibi devam edecek. Benim öngörüm bu yönde. Özellikle Temmuz-Ağustos’ta bu ülkede her şey normal bir şekilde yaşanır.

        *

        Tayfun Topal (Jüpiter Grup): "Bu yaz güzel bir sezon geçer"

        Bir ay sonra tamamen normale dönecektir. İyi olacağını düşünüyorum. Bodrum-Çeşme sezonuna kadar bir şey kalacağını düşünmüyorum. Bu sene herkesin tam sezon geçireceğini düşünüyorum. Biraz daha dikkatli olunacak elbet. Daha steril bir ortam olacak. Ama güzel bir yaz bizi bekliyor. Biliyorum.

        *

        Mustafa Aksakallı (Boop - Rise’n Shine Beach): "Biz plajı açmayı düşünmüyoruz"

        Masaların arasında bir metre, bir buçuk metre olacak deniyor. Ama ben böyle bir eğlence anlayışı olacağına inanmıyorum. Bizler bunun önüne geçemeyiz. İnsanlar alkol alacak, yan masaya gidecek, öbür masaya gidecek. Gece hayatında bu çok normal ama bunun kuralını koysalar bile çok zor. Bunun önüne hiç bir işletme geçemez. Araya mesafe koysalar bile çok zor. Zaten biliyorsun plaj diğer işletmelere göre daha maliyetli bir iş. Böyle giderse büyük ihtimalle plajı açmayı düşünmüyoruz. Çünkü plajın kirası, maliyeti, personeli çok fazla. 1.5 ay içinde bunun üstesinden gelemeyiz. Karşılığı alınmaz. Boop olarak daha az maliyetimiz var. Eğer izin verilirse ben Boop’u açarım. Fakat işte bu gece hayatında kurallara nasıl uyulur bilinmez. Kafamızda çok soru işareti var. Fakat gönül isterki bir an önce bitsin bu olay ve normala dönülsün. Tek temennimiz bu.

        *

        Serkan Koca (Hammam): "Bu yaz diğer yazlar gibi olmayacağı kesin"

        Bu yaz sezonunun diğer sezonlar gibi olmayacağı kesin. Alaçatı ve Bodrum gibi tatil yerlerinde eskisi gibi kalabalık çok olmaz. Çünkü insanlar daha kontrollü olacak. Her gün dışarda yemek yiyen tatilci eğer evleri varsa evlerinde yemek yemeği tercih edecek. Belki haftanın birkaç günü dışarıda çıkacak. O da çok kontrollü. Ve yurtdışından seyahatlerin henüz açılacağını düşünmüyorum. O yüzden turistlerin az olacağı için tatil yerlerinde ciddi fark yaratacak. Eğer tabii erken bir sonuç alınırsa hareketli olur.

        *

        Serhat Menket (Rise’n Shine - Alaçatı Kafası - Rise’n Fall): "Bu yaz geçen yazlar gibi olmasına imkan yok"

        Temmuz’da hayat normala dönse bile zaten ekonomik anlamda büyük bir daralma var. Bir de hala tedirgin olan insanlar olacak. Virüs etkisi azalsa da bir sürü insan çok güvenemeyecek. Ve bu sene çok kalabalık ortamlara girmek istemeyecekler. Yani geçen seneki işlerin yüzde 50’sini yaparız ya da yapamayız. Birden çok neden var. En büyük neden bir sürü insan korkuyor olacak. Ekonomik açıdan daralma var. Örnek vereyim kaptan pilot bir arkadaşım var. 80-90 bin gelir elde ediyordu uçuşlarına göre. Bu ay aldığı maaş 3 bin TL. Bu çocuk normalde Çeşme’de yazlık tuttu. Bu yaz her gittiği mekanda ciddi para harcayacaktı. Gelir seviyesi yüksek çünkü. Ama şimdi tuttuğu yazlığın kaporasını geri aldı. Çeşme’ye sezonda belki bir iki-kere gelecek. Çünkü tüm gelir dengesi değişti. E bunun yanında galerici araba satamadı, inşaatçı ev satamadı. Bizler ekonomik anlamda küçüldük. Derken tüketim bizde de düşecek. Yani bu yaz diğer yazlar gibi olmasına imkan ihtimal yok.

        *

        Şebnem Ercantürk (Bella Sombra Otel): "Partiler, eğlenceler bu yaz olmaz"

        Yabancı turizm olmayacağı kesin. Büyük otellerin yanısıra butik otellerin bu konuda öne çıkacağı kesin. Maskeyle denize ya da havuza girileceğini düşünmüyorum. Devlet insanların seyahat etmesine izin verdiği noktada kendini koruyor olacak ama denize girerken maske takmak çok fazla gibi geliyor bana. Öyle partilerin ve eğlencelerin var olacağını zannetmiyorum. İzin olsa bile insanların psikolojisinin uzun bir süre buna izin vereceğini düşünmüyorum. Restoranlar da hepimizin çok sevdiği paylaşımlı tabaklar vardır hani. O devrin de son bulduğunu düşünüyorum. Herkes kendi tabağını yiyecek. O sıkı-fıkı kalabalık yerlerin var olabileceğine inanmıyorum uzun bir süre. Keza insanların servis aldığı mekanın ve personelin hijyenine çok bakacağını düşünüyorum. Temastan çok çekinilecek ama ondan sonrasını zaman gösterecek gibi. Büyükten çok daha küçük yerler iş yapar gibi. Yani üst üste gördüğümüz o görüntüler olmayacak gibi. Yani eller havaya bir ortam bu yaz olmayacak gibi. Ben her yaz yapılan ve klasikleşmiş Bella Sombra'da happy hour’ları yapmayı düşünmüyorum. Diğer işletme sahiplerinin de bu konuda hassas olması gerekiyor. Hepimiz zor durumdayız. O kalabalık, üst üste durumları yapmayı planlayarak insanları heveslendirmeliler. Herkes çok korkuyor. Yani "Tamam izin verildi hadi eskisi gibi olalım" biraz zor gibi. Gidilmeyen küçük tatil yerleri ve tekne seyahatleri daha yoğun olacak bence.

        *

        İsmail Alper (Klein): "Maskeyle eğlenmeye alışacağız"

        Bir bilinmezlik var elbet. Sertifika mevzusuyu var mesela. Ve tabii bu sertifika neye, kime göre verilecek beklemedeyiz. Yazlık mekanlarımızı açacağız biz Klein olarak. Ama sınırlı sayıda insan alacağız. Ve açıkcası herkes maske takmaya alıştırsın kendisini. Hepimiz maskeyle sosyalleşmeye alışacağız başka çaremiz yok. Bu çok net. Hatta buradan tekstilcilere sesleniyorum. Tekstilciler özel şık maskeler yapsın, geceleri kullanmak için. Maskelerin üzerine kullanabileceğimiz. Ben böyle bir trendin de çıkacağına inanıyorum. Maskelerle eğleneceğiz bu kesin. Restoran ve mekanlara daha insan alınacak ama nasıl kontrol sağlanacak henüz belmiyorum. Hepimiz öğreneceğiz, göreceğiz. Açık mekanlar kazanacak, kapalı alanlar o maliyeti nasıl çıkartır çok düşündürücü. Ve hayalperest değilim. Gerçekçi olmak gerekirse Eylül’e kadar böyle alışsak iyi olur.

        Diğer Yazılar