En büyük taş Sibel Can'ın parmağında
AH biz kadınlar... Konu tektaş, mücevher olunca akan sular duruyor. Hangi durumda olursak olalım eğer ortamda tektaş konusu açılıyorsa kulak kabartıyoruz. Üstelik kimin ne büyüklükte taşı var onunla da ilgileniyoruz. İşte geçen gün de bulunduğum ortamda tam da bu konu konuşuluyordu. Benim bildiğim kadarıyla tektaşı erkeğin alması makbuldür. Ama malum Nil Karaibrahimgil bir dönem çıktı "Tek Taşımı Kendim Aldım" dedi, tüm dengeleri bozdu. Ama son günlerde yine görüyorum ki tektaşı erkek alsa daha iyi. Yani bence de bir mahzuru yok. Bu arada ben 30'larımdan sonra tektaş ister oldum. Anlayacağınız tektaşım daha yok. Alan da yok. Sanırım yine dönüp dolaşıp kendim alacağım. Durumum fena. Ama benim durumum başka. Çünkü ben tektaş olacaksa tam anlamıyla olsun diyenlerdenim. Öyle küçük, ufak yüzükler pek ilgimi çekmiyor. Kusuruma bakmayın. Görüyorum öyle hanımların elinde toplu iğne başı gibi yüzükleri. Hiç olmasın, hiç takmayayım daha iyi değil mi efendim. Mesela benim neden Sibel Can'ın parmağında olan 26.5 kıratlıktan olmasın. İşin şakası efendim. Ben konuya nasıl girsem diye cebelleşiyorum. Uzatmadan direkt giriyorum. Sibel Can'ın parmağındaki tektaşı 26.5 kıratmış efendim. Şimdi diyeceksiniz ki, o nasıl bir şey. Vallahi aynı soruyu ben de sordum, bana "Tuğla büyüklüğünde" dediler. Maşallah Allah daha çok versin. Yine zenginin parası benim çenemi yoruyor ama herkes Sibel Can'ın yüzüğünü konuşuyor. Değeri bir hayli yüksekmiş. Şimdi diyeceksiniz nereden geldin bu konuya? Gazetede 13 kıratlık mavi elmas haberini görünce aklıma geldi. Onu paylaşayım istedim. Kötü bir niyetim yoktu efendim.
CiHANGiR’DE OLUP BiTEN
■ Kenan İmirzalıoğlu'nun sahibi olduğu inşaatlardan biri daha bitmek üzere. İnşaatları hep uzun sürüyor ama hakkını vermek gerek, sağlam ve kaliteli yapıyorlar.
■ Cihangir'de oturmama rağmen Bahar'dan Cengiz Semercioğlu sayesinde haberim oldu. Cengiz'e de "İlk sen yazdın bari bizi de ilk sen götür" dedim. Geçen hafta da o bizi davet etti Bahar'a. Bahar'ı, Hayat Meyhanesini var eden Tarkan Şahin açtı. Çukurcuma'da bulunan 'Bahar ilk günden bu yana tıklım tıklım. Güzel bir kış bahçesi var. Geçen cumartesi akşamı oradaydım ve boş masa yoktu. Demek güzel bir yer yapınca reklama da ihtiyaç olmuyor. Fısıltı gazetesi her şeyi hallediyor.
■ Stelyo Pipis'in Yımırta'sı Cihangir'e dönüyor diye daha önce ilk ben duyurmuştum. Yımırta açıldı efendim. Ben cumartesi sabahı kahvaltımı orada yaptim. Pek güzel olmuş. Tavsiye ederim. Ama kahvaltı ederken rejimi falan düşünmeyin. Yoksa hiç birşey yiyemezsiniz. Pişi ve gözlemeleri çok başarılı olmuş. Küçük bir kaçamaktan bir şey olmaz.
ARTIK ÇOK SIKILDIM
■ Sinem Kobal'ın aşk hayatından ve hiçbir ilişkisini kabul etmemesinden.
■ Çağatay Ulusoy ve Serenay Sarıkaya'nın ukalalığından. Doğru düzgün sorulan sorulara yanıt vermemelerinden.
■ Her kabahati gazetecilere atan ünlülerden.
■ Her gittiğim yerde Asena-Caner-Berkay üçlüsünün sorulmasından.
■ Kavga ve gürültünün prim yapmasından. Televizyonlarda kavga olduğu zaman daha çok izlenmesinden.
■ Sosyal medyada sürekli birilerinin öldürülmesinden.
HANIMLAR DİKKAT
MALUM dün 500 yıldan bu yana gerçekleşen Ay tutulması oldu. Dün twitburc olarak tanınan Zeynep Turan ile konuştum. Gazetemiz yazarı Hande Kazanova da yazdı, çizdi. Anlayacağınız bu tutulma hanımları etkileyecekmiş. O yüzden dikkat etmek gerek. Gerilmemek, germemek, sinirlere hâkim olmak, didiklememek, ortada bir şey yokken bir şey çıkartmamak gerekmiş. Önümüzdeki günlerde bir de Güneş tutulması olacakmış ki, o da biz kadınları çok daha fazla etkileyecekmiş. O yüzden hanımlar relaks, hatta ekstra sakin olalım bence.
