Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TUBA Ünsal’ın bizim gazetemizde önceki gün bir haberi vardı. Haliyle her zaman olduğu gibi Tuba Ünsal bu haberi yalanladı. Zaten yalanlamasa şaşardım. Geçmişe bakıyorum da Tuba’nın ilişkileriyle ilgili yalanladığı birçok haber hatırlıyorum, merak edenler küçük bir araştırma yapsın

        Beni de iki yıl önce yalanlamıştı. Hem de öyle böyle değil. Kıyametler koparmıştı. İki yıl önce, Tuba Ünsal eski eşi Murat Pilevneli ile evli olduğu zamanlarda, Mirgün Cabas ile görüşüyordu. Bunu ilk ben yazmıştım. Ama Tuba isyan etti. Beni yalanladı. Hatta beni gördüğü mekânlarda “Bunun ne işi var burada? Kovun bunu” diyecek kadar kızgındı.

        Gel zaman git zaman daha 3-5 sene geçmeden tarih tekerrür etmeye başlamış duyduklarıma göre. Çünkü yazın başından bu yana Tuba Ünsal hakkında bir sürü şey duyuyorum. Ama inanın üstüne bile düşmüyorum. Önce yalanlıyor, sonra o haber gerçek oluyor. Artık o seremoniden sıkıldım. Ve bu durumun içinde olmaktan utanıyorum. Bu öpüşme olayını da defalarca duydum. Her detayına kadar. Hatta önce Tuba Ünsal’ın şehzade Selim yani Engin Öztürk ile öpüştüğünü söylediler, sonra da diğer şehzade Aras Bulut İynemli ile dediler. Görenler, duyanlar, hatta “Fotoğraf çekecektim ama çok karanlıktı” diyenler bile var. Hatta geçenlerde kuaförde iki ünlü kendi aralarında konuşuyordu. Görenler öyle sıradan insanlar da değil.

        Memleketin kafası haklı olarak bu şehzadeler yüzünden de karışık. Çünkü maşallah ikili yaz tatillerinde milli çapkınları aratmayacak kadar hayatlarına çapkınlık hikâyesi eklediler. Çeşme, Alaçatı’da hâlâ ikilinin maceraları konuşuyor. Aslında bu ikilinin yaşadıklarını yapımcılar ‘Kısa Yaz Tatili’ diye bir film yapsa acayip izlenir söyleyeyim size. Durum, vaziyet, hal böyleyken ortada bir öpüşme dedikodusu dolanıp duruyor anlayacağınız. Ben öyle insanların haberlerini yapıyorum ki çoğu zaman “Evet Esin, bu doğru. Ama yazılmaması gerekiyor. Bana biraz zaman ver” dediklerinde bekliyorum. Tuba da bunu yapabilecekken o her haberi yalanlamayı tercih ediyor. Neyse daha söylenecek çok söz var ama söylemiyorum. Bundan böyle Tuba Hanım’dan dinleyeceğiz. Bununla yetinmeyecek biliyorum. Kimbilir daha neler konuşacak. Hatta bana da yanıt verecek. Hatta, “Esin benimle uğraşıyor, bana garezi var” bile diyecek...

        ‘OYUNCU OLACAĞIM, KISMETIM AÇILIR BELKI’

        GEÇENLERDE Özge Uzun ile sohbet ederken bana, “Oyuncu olacağım, kısmetim açılır belki” dedi. Haklı, çok haklı hem de. Uzun yıllardır bu işin en iyilerinden olan Özge Uzun ve onun gibi birçok kişi iş yapamıyor. Çünkü günümüzde artık oyuncu, manken, zayıf, güzel gibi kriterler ön plana geçti. Özge de “Elbette içlerinde çok başarılı isimler var ama sıkıntı onlarda değil, tercih edenlerde. Etrafa biraz daha iyi baksalar çok iyi olacak. O yüzden karar verdim; madem oyuncular daha çok tercih ediliyor, sunucu oluyor, ben de oyuncu olayım. Kısmetim açılır belki” diyerek isyan ediyor. Yurtdışında tam tersi biliyorsunuz. Deneyim, yaş, tecrübe aranıyor. Bizde bu tercihler ikinci planda. Üzücü hem de çok üzücü.

        Üzülüyoruz Cem

        ÖYLE tuhaftır ki, Cem’in bu son yıllardaki halleri, tavırları insanları üzülüyor. Evet evet üzüyor. Birçok kişi bana “Ne oldu Cem Yılmaz’a? Evlendikten sonra bir haller oldu. Bu kadar huysuz değildi” diyor. Eskiden istemediği, sevmediği bir şey olsa bile gülerdi, espri yapardı. İçi kan ağlasa bile fark ettirmezdi bize. Belki içinde bir sürü fırtınalar kopardı ama biz onu hep neşeli görürdük. Çünkü Cem bu misyonu üstlendi. Memleket onu bu yüzden bağrına bastı. Çünkü memleketin gülmeye, eğlenmeye ihtiyacı var. Hele son zamanlarda bu kadar gergin bir ülkede yaşarken bir de bizi mutlu eden adam gergin olunca toptan geriliyor ve üzülüyoruz Cem. Gerginiz memleket olarak. Siyaset havuzunda boğuluyoruz. Bir de sen yapma bari Cem.

        Diğer Yazılar