Hem taksi kullanıyor hem at yarışı oynuyor

Direksiyon başında kitap okuyan otobüs şoföründen, horon tepen minibüsçüden sonra şimdi de seyir halindeyken üstelik de aracında yolcu varken at yarışı oynayan taksi şoförü, “Bu kadarına pes” dedirtti.

Çay içip telefonla oynayan otobüs şoförü.

İSTANBUL’un toplu ulaşımını yöneten yetkililere sorsanız, otobüsçüsü, minibüsçüsü, taksicisi sürekli eğitiliyor. Trafik bilinci, yolcuyla iletişim dersleri verilip şoför profili değiştiriliyor. Bütün bu eğitim programları filan iyi hoş da peki neden her gün toplu taşımadan akla ziyan görüntüler gelmeye devam ediyor? Direksiyon başında çay, sigara içip telefon kullanan, kitap okuyan otobüs şoförü mü dersiniz, direksiyonu bırakıp horon tepen minibüsçü mü, trajikomik ne kadar manzara varsa hepsine şahit oluyoruz. Bakın dün de Bahçelievler’de seyir halindeyken direksiyon başında at yarışı oynayan bir taksicinin görüntülerini geçti ajanslar... Evet, yolda, üstelik de aracında müşteri varken at yarışı oynuyor şoför. Yarışa dair tüyoları radyodan takip edip notlar alıyor. Gazete ile ilgilenirken bir kasisten hızla geçen sürücü, müşterinin, “Kaptan böyle tehlikeyi olmuyor mu? Hem araba kullanıyorsun hem at yarışlarını takip ediyorsun” sözleri üzerine “Bir şey olmaz. Her gün yaşadığım şey. Ben aslında pek 6’lı sevmem de, sevdiğimiz bir arkadaşımın atı koşuyor, onun için tüyoları alıyorum” diyor.

Direksiyonu bırakıp horon tepen minibüsçü.

Ve müşterinin tüm uyarılarına rağmen direksiyona koyduğu gazeteden yarışları takip etmeye devam ediyor. Elinden gazeteyi ve kalemi hiç bırakmıyor. Kırmızı ışıkta gazeteyle ilgilenen sürücü, yeşil ışık yandığını da fark etmiyor. İnanılır gibi değil ama yolculuk bu şekilde yaklaşık 20 kilometre boyunca devam ediyor.

Kitap okuyan otobüs şoförü.

Şimdi bu olaya ne diyeceğiz? Ne desek boş tabii... Onca eğitim programına, bilinçlendirme projesine rağmen trafik bilincinden bihaber şoförler hâlâ o sürücü koltuklarında oturuyorsa birilerinin şapkasını önüne alıp düşünmesi gerekiyor...