Göztepe duman altı
Göztepe’de, konut ve iş merkezinden oluşan bir kompleksin doğalgaz bacaları ve klima santralları ortalığı dumana boğdu. 3-4 aydır kapı pencere açamayan çevre sakinleri, ‘Çözüm istiyoruz’ diyor...
Şu günlerde, Göztepelilerden çok sayıda şikâyet mesajı geliyor. ‘Duman altında kaldık, nefes alamıyoruz’ mesajları... Şikâ- yet Hattı’na gönderdikleri fotoğraflar da bu serzenişleri doğruluyor. Bakın işte fotoğraflar ortada. Yan yana birkaç bacadan öyle yoğun duman yükseliyor ki göz gözü görmüyor. Ve çevre sakinlerinin söylediğine bakılırsa kötü bir koku da yayıyor etrafa. Peki neyin nesidir bu duman? Mevzu şu: Konut ve iş merkezinden oluşan devasa bir kompleksin doğalgaz bacaları kısa tutulup çevredeki binalara doğru verilmiş, sonuçta da bölge işte böyle dumana boğulmuş. 3-4 aydır devam eden bu durum çevre sakinlerinin tepkisini çekiyor haliyle. Dedim ya çok sayıda mesaj geliyor, işte o mesajlardan biri. Bakın bu dumanların yayıldığı noktada oturan bir okuyucumuz, neler anlatıyor:
CAM AÇMAK NE MÜMKÜN!
“Bu kompleksin hemen karşısındaki binalardan birinde otuyorum. Birkaç metre yanımızda 6 doğalgaz bacası ve 8 dev jeneratör ve klima santralları var. Doğalgaz bacalarından çok yoğun ve rahatsız edici bir duman yükseliyor. Cam açmak ne mümkün! Üstüne bir de jeneratör ve klima santralları çalıştığı zaman gürültüden duramıyoruz, camlar sallanıyor. Hepsi birden çalıştığında pencere kapalı dahi olsa evde duramıyoruz. Astım hastası eşim, önceki gün duman ve kötü koku yüzünden zehirlenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Birkaç adım ötede bir ilkokul var. Çoluk çocuk bu dumana maruz kalıyor. Yetkili makamlara defalarca dilekçe verdik, yaşadığımız sorunları ilettik. Fakat ne Üsküdar Belediyesi’nden ne başka bir yerden sonuç alabildik. Sonunda yargıya başvurduk. Bilirkişi geldi, ‘Bu bacalar burada olamaz’ dedi fakat değişen bir şey olmadı. Eşim astım hastası, kapı pencere açamadığı için psikolojisi bozuldu. Evi satamıyoruz, kiraya bile veremiyoruz. Elbette sadece biz değil tüm komşular aynı durumda. Bir an önce çözüm bekliyoruz...”
