Petshop tartışması!
Petshop yangınıyla birlikte evcil hayvanların satıldığı dükkanların güvenliği yine tartışılmaya başlandı. Hayvan hakları savunucuları, denetimsizlikten, yetkililerin ilgisizliğinden, başıboşluktan şikayetçi.
Bakırköy’deki petshop yangını, evcil hayvanların satıldığı petshopların güvenliğini tekrar gündeme getirdi. Tekrar diyoruz zira bu konu yıllardır tartışılıyor. Hayvan hakları savunucuları, ısrarla petshopların denetimsizliğinden, kontrolsüzlüğünden yakınıyor. Küçücük mekanlarda onlarca hayvanın üst üste yaşadığını, sağlıksız ortamlarda kaldıklarını ve yasal olarak bu konuda herhangi bir düzenleme yapılmadığını, petshoplar için belli standartlar oluşturulmadığını söylüyor, daha doğrusu haykırıyorlar.
Gelin görün ki hayvan ticaretinin yapıldığı petshoplarla ilgili kayda değer bir düzenleme yapılmıyor, yapılamıyor. Her önüne gelen petshop açıyor. İyi ama açılan bu dükkanlar hayvanların barınabilmesi için yeterli özelliklere sahip mi? Bu hayvanlar ne yiyip ne içiyor? Nasıl bir ortamda yaşıyor? İşte bu, kimsenin umurunda bile değil...
ONLARCA HAYVAN NASIL SIĞDI!
Bakırköy’deki yanan petshop’u ele alalım... Gazetelerde, televizyonlarda haberi izlediniz. Bir apartmanın alt katındaki petshop’ta geceyarısı çıkan yangın bir anda büyüdü. Ancak dükkanda, zavallı hayvanları kurtaracak tek bir görevli bile yoktu. Yani kapı, üstlerine kilitlenmişti. Kimse, ‘Ya yangın çıkarsa, ya su basarsa hayvanların hali nice olur’ diye düşünmemişti. Çevre sakinleri camları kırarak içeri daldı da hayvanların bazıları kurtarılabildi. Tabii onlarcası da dumandan etkilenip telef oldu. Onlarca lafını boşu boşuna söylemiyoruz. Mahalleli ve itfaiye, dükkandan çok sayıda hayvan çıkardı. Peki bir binanın alt katındaki dükkana bu kadar hayvan nasıl sığmıştı? Hayvanları bu dükkana dolduranlar güvenlik önlemlerini neden almamıştı? Bu sorular, günlerdir hayvanseverlerin zihnini meşgul ediyor. Umarız yetkililer de bu konuda kafa yorar da yeni bir facia çıkmadan petshoplar denetime alınır, bu başıboşluğa son verilir...
HAYTAP: Cezalar caydırıcı değil
HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu da petshopların sıkı denetime tabi tutulması için yıllardır mücadele veriyor. HAYTAP Yönetim Kurulu Başkanı Av. Ahmet Kemal Şenpolat, petshoplarla ilgili şu açıklamayı yapıyor:
“BU KADAR KOLAY OLMAMALI”
“Öncelikle petshop açmak çok kolay. Eğer sermayeniz varsa, İl Tarım Müdürlüğü’ne ruhsat başvurusunda bulunuyorsunuz. 2 saatlik bir seminere katılıyorsunuz ve ruhsatınızı alıyorsunuz. Belediyeden de ruhsat aldıktan sonra petshop açılıyor. Ciddi bir prosedür yok. Üstelik petshoplar her yere açılabilir. Sadece kafeslerin boyutlarıyla ilgili kıstaslar var. Petshop açmanın bu kadar kolay olması kabul edilebilir gibi değil. İkinci önemli sorun ise denetim yetersizliği... Ne yazık ki petshoplar gerektiği gibi kontrole tabi tutulmuyor. Hayvanların faturalarının, sağlık karnelerinin, menşelerinin kayıtlı olması gerekiyor. Fakat çoğunda bu kayıtlar yok. Petshopların fiziki koşullarının da kontrol edilmesi gerekiyor. Denetimler yetersiz diyoruz. Denetim çok sıkı olsa ne olacak? Cezalar caydırıcı değil ki! Petshop sahipleri Kabahatler Kanunu’na tabi tutuluyor. Çok az para cezaları ödüyorlar.”
Bu kadar da engel olunmaz ki!
Engelliler binbir türlü güçlükle boğuşuyor. Kendileri için ayrılmış park yerlerini bile kullanamıyorlar.
Bu kentte engelli olmanın ne kadar zor olduğunu defalarca dile getirdik. Ulaşımda büyük sıkıntılarla karşı karşıya kaldıklarını gösterdik. Ne yazık ki engellilerin sorunlarıyla ilgili en küçük bir gelişme sağlanamıyor. Bu nedenledir ki engelli vatandaşlardan gelen şikayetlerin sayısı her geçen gün daha da artıyor.
ARA Kİ PARK YERİ BULASIN
Malumunuz... Çalışmayan engelli asansörleri, engellilere uygun olmayan otobüsler, artık kronik sorunumuz halinde. Dün, aldığımız bir mesaj ise, başka bir sıkıntıya işaret etti. Aslında engelsizlerin ne kadar duyarsız olduğunu gösterdi. Yandaki fotoğraf, Beşiktaş Belediyesi’nin otoparkında çekildi. Bazı bölümler, engelliler için ayrılmış. Gelin görün ki engelliler bu park yerlerini kullanamıyor. Çünkü bu özel alanlar başka araçlarla dolu. Elbette bu manzara engellileri çileden çıkarmış.
Bakın bu fotoğrafı gönderen okuyucumuz neler anlatmış: “Otoparkın duvarında, bu park alanının sadece engelli plakası olan araçlar için ayrıldığını gösteren bir tabela var.
Buna rağmen plakasında herhangi bir engelli işareti olmayan iki araç, bu noktalara park edilmiş. Engellilerin park alanı işgal edilmiş. Otoparka gelen engelli ne yapacak?
Aracını park edebilmek için birkaç tur atacak. Nitekim de böyle oluyor. Engelliler otoparkın içinde dönüp duruyor. Ne olur biraz daha hassas davransak, engellilerin yaşamını kolaylaştırsak...”
Elektrik yok, bu soğukta millet dondu
Kış aylarının gelmesiyle elektrik kesintileri de arttı. Şiddetli rüzgarlar elektrik arızalarına neden oluyor. Tabii böyle olunca da Acil Şikayet Hattı’na gelen şikayet mesajları da artıyor. Bildiğiniz gibi önceki gün, Esenyurt, Esenkent ve Kasımpaşa’daki elektrik kesintileriyle ilgili şikayetlere yer vermiştik.
KOMBİLER ÇALIŞMIYOR
Bu haberlerimizin ardından Acil Şikayet Hattı, benzer şikayetlerle doldu taştı. Bugün de uzun süreli elektrik kesintilerinden dert yanan Yeşilyurt ve Sultangazi sakinlerinin şikayetlerine yer vereceğiz. İlk durağımız Yeşilyurt... “2975. Sokak’ta bir haftadır her akşam elektrikler kesiliyor. Kombiler çalışmadığı için ısınamıyoruz.
186’yı arıyoruz ama kimseye ulaşamıyoruz. Arızanın trafodan kaynaklandığı söyleniyor, ancak onarım için herhangi bir çalışma başlatılmadı.”
Şimdi de Sultangazi sakinlerini dinleyelim...
“50. Yıl Mahallesi’nde 15 gündür elektrikler gidip geliyor. Kesintiler nedeniyle kombiler çalışmıyor, evler buz gibi. Çoluk çocuk hastalandı. Yetkilileri arıyoruz ama sorularımıza yanıt alamıyoruz. Bunca insanın hali ne olacak diye düşünen yok..”
Ağaçlar kim kestiye gitti!
Önceki gün, Fatih Vezir Caddesi’ndeki ağaç katliamını gündeme getirmiştik. Çocuk parkındaki yemyeşil dört ağaç kesilmiş, çevre sakinleri isyan bayrağını çekmişti. Üstelik tek şikayetleri ağaçların kesilmesi de değildi. Acil Şikayet Hattı’na başvuran Fatihliler, parkın adım adım yok edilmesinden yakınıyordu. “Önce çay ocağı açtılar, masa ve sandalyeleri parkın dört bir tarafına yaydılar, sonra bir tuvalet inşaatına başladılar, şimdi de ağaçları yok ediyorlar. Çocukların oyun alanı kuşa çevrildi. Nefes alabildiğimiz yegane yerlerden biri elimizden gidiyor...” diye feryat ediyorlardı.
PARK KİRAYA VERİLMİŞ
İşte bu haberimizin ardından dün, Fatih Belediyesi yetkilileri aradı. İlçedeki parkların bakımının ve güvenliğinin sağlanması için ‘sahiplendirme’ çalışması yaptıklarını söylediler. Yani bu parkın işletmesi kiraya verilmiş. Kiralayan kişiler de parkı çay bahçesine dönüştürmeye başlamış. İyi ama parkın betonlaştırılmasına, ağaçların kesilmesine nasıl göz yumuluyor? Yetkililer, parka inşaat yapıldığından haberdar fakat ağaçların kesildiğini bilmiyorlarmış. Ancak bizim haberimizin ardından öğrendiler. Peki bu ağaç kesenlere ne gibi bir ceza verilecek? Yaptıkları yanlarına kâr mı kalacak? İşte bu soruya bir yanıt alamadık. Ne diyelim, yeşil fakiri kentte dört ağaç da kim kestiye gitti...
