Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kapısı açık ilerleyen minibüsler yüzünden onca can yandı ama ders alan yok! Bu kez de Üsküdar’da minibüsün açık kapısından bir yolcu düştü. Talihsiz kadın ağır yaralandı. Peki bu minibüs terörünü durduracak biri yok mu?

        ‘MİNİBÜSLERİN olaysız günü yok’ dediğim zaman şoförler itiraz ediyor, ‘Hepimizi aynı kefeye koymayın’ diyor ama bakın işte can yakmadıkları tek bir gün dahi geçmiyor. Bir bakmışsınız aşırı hızla sağa sola dalmışlar, bir bakmışsınız yolcu kapma yarışına girişip ortalığı birbirine katmışlar ya da kırmızı ışıkta geçip zincirlemeye kazaya neden olmuşlar. Tabii bir de minibüs tıka basa doluyken kapı kapatmama gibi bir huyları var ki, şimdiye kadar bu nedenle kaç kişinin ölümüne neden oldular ama uslanmıyorlar işte...

        CAYDIRICI CEZA GEREK

        Önceki gün yine böyle bir vaka yaşandı ne yazık ki... Üsküdar’da kapısı açık olarak yolcu taşıyan minibüsten düşen bir kadın ağır yaralandı. Düşerken kafasını yere çarpan kadının hastanede yapılan tetkiklerinde kafatasında çökme oluştuğu ve bilinç kaybı yaşadığı anlaşıldı.

        Görgü tanıklarının ifadesine göre, minibüs kapıları açık halde ilerliyordu ve talihsiz kadın da bir anda aşağıya düştü. Bütün bu olanlar karşısında insanın aklına şu sorular takılıyor tabii... Minibüsün kapısı neden kapatılmaz? Daha önceki olaylardan, ölümlerden hiç mi ders çıkarılmaz? İnsan hayatı bu kadar ucuz, bu kadar önemsiz mi? Bu talihsiz kadının yaşadığı acının hesabını kim verecek? Daha da önemlisi nasıl verecek? Bu şoför bakalım nasıl bir ceza alacak? Büyük ihtimal, şoförün yaptığı yanına kâr kalacak. Zaten caydırıcı cezalar, yaptırımlar olmadığı için bu minibüs terörü durdurulamıyor ya...

        Minibüsten düşen kadın kafasını yere çarptı.

        ANİ HAREKET CAN ALMIŞTI

        Geçtiğimiz aylarda, yine Üsküdar’da yaşanan benzer bir olay da can kaybıyla sonuçlanmıştı. İTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aytanga Dener, Zeynep Kamil Sokak’taki durakta minibüse binmiş ancak minibüs Dener’in bir ayağı yerdeyken hareket edince facia yaşanmıştı. Minibüsten düşüp metrelerce sürüklenen Dener, kafatası kırılmış bir halde hastaneye kaldırılmış, ne var ki kurtarılamamıştı. Olayın ardından 20 bin lira kelafetle serbest kalan şöför ise savunmasında, “Kapıyı kapattım ama meğer araca tutunmamış” demişti. Şoför için, 3 yıldan 6 yıla kadar hapis istenmesi ise ailesini isyan ettirmişti.

        Levhacı Sokak, marketin devasa kamyonları tarafından işgal ediliyor

        BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ İŞGALİ GÖRMÜYOR MU!

        BEŞİKTAŞ Hüsrev Gerede Caddesi’ndeki kamyon işgalinin ulaştığı boyutları, geçtiğimiz günlerde bu sütunlarda görmüştünüz. Levhacı ve Şehit Mehmet Sokak’ta bulunan market ve su firmasının kamyonlarının mahalleyi nasıl da kuşattığına şahit olmuştunuz. Bölgeden gelen şikâyetlere bakılırsa, işgal tam gaz sürüyor.

        GEÇ GEÇEBİLİRSEN

        Yol kenarlarını istila eden, millete adım atacak yer bırakmayan kamyonlara hiçbir müdahalede de bulunulmuyor. Buyrun işte yukarıdaki kare, durumu açıkça ortaya koyuyor. Marketin devasa kamyonu Levhacı Sokak’ta mal sevkıyatı yapıyor. Koca kamyon, daracık sokağın büyük bölümünü kaplıyor. Hal böyle olunca da yukarıda gördüğünüz gibi yoldan geçen araçlara küçücük bir yer kalıyor. Bu daracık alandan geç geçebilirsen tabii... İşin en kabul edilemez yanı da bir Allah’ın kulunun ‘Siz burada ne yapıyorsunuz’ dememesi... Beşiktaş Belediyesi’nin hiç mi zabıta ekibi yok? Caddelerdeki, sokaklardaki işgal hiç mi denetlenmez? Vatandaşın yaşadığı sıkıntı hiç kimsenin umurunda olmaz mı? Acaba belediye yetkilileri bu sorulara bir yanıt verebilir mi?

        Diğer Yazılar