Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Müdürüm Yavuz Barlas geçen haftaki, “havyar” yazımdan çok memnun kalmış olmalı ki, pazartesi sabahı ilk iş beni aradı. “Bu hafta ne yazıyoruz” diye.

        Oysa ben çok umutluydum, havyarı yedikten sonra gelecek küfürler beni bu işten kurtarır diye. “Yok abi, gayet güzel yazmışsın. Bu hafta ne var” dedi. Emin oldum ki, milletin keyfi yerinde. Memleket şahane. Suriyeli göçmenlerin kamplarına bile havyar gönderecek bir zenginlikteyiz belli ki. “Sen emret ben yazarım” dedim. “Abi o zaman gözlük yazalım” dedi. 7-8 senedir gözlük takıyorum ama hâlâ alışamadım. Üstelik de gözlük hiç yakışmıyor yüzüme ya da ben yakışanı bulamıyorum. “Yavuzcum kelin merhemi olsa başına sürer ben ne anlarım gözlükten. Gözlük takıyorum kayık tipim iyice kayıyor” diyecek oldum susturdu. “Yok abi programlarda taktığın gözlükleri herkes bana soruyor. Tip tip gözlükler takıyorsun. Millet merak ediyor” dedi.

        Güldüm. Herhalde millet “Aman bunun taktığı gözlük neyse öğrenelim de takmayalım” diye merak ediyordur diye geçirdim içimden ama emir demiri keser. Madem müdür buyurdu, gözlük yazacağız.

        Günde 20 saat kadar bilgisayar ekranına bakmaktan gözler ayvayı yiyince doktorlar “Gözlük takacaksın” dediler.

        Sizin de “Çerçeve” gibi bir derdiniz var ise buyrun size biraz bilgi.

        LA MAİSON BONNET

        Gözlüklerin “Rolls Royce”u diyebileceğimiz gözlüğü bir Fransız aile yapıyor. Şirket 1930’larda Monsieur Bonnet tarafından kurulmuş. Bildiğim kadarıyla şimdilerde işin başında torun Christian Bonnet var. Bana göre dünyanın en iyi gözlüklerini yapıyorlar.

        Avrupa’da ve medeni dünyanın pek çok yerinde artık yasak olan “Bağa” yani deniz kaplumbağası kabuğundan gözlük yapma geleneğini sürdüren tek Avrupalı üretici.

        Christian Bonnet’ye bu durumu sorduğunuz zaman “Biz elimizdeki stoktaki bağaları kullanıyoruz. Yeni bağa almıyoruz” diyor. Yerseniz.

        Bağa gözlükler gerçekten çok farklı. Organik bir materyal olduğu için zaman içinde yüzünüze uyum sağlıyor. İyi baktığınız müddetçe asla eskimiyor, giderek daha iyi hale geliyor. Bonnet’nin bağa dışında kullandığı iki materyal daha var. Boynuz ve asetat. Ancak ününü bağa gözlüklere borçlu. Avrupa’nın ve hatta dünyanın güngörmüşleri ve sanatçıları arasında ciddi bir müşteri kitlesi var. Jackie ve Aristotle Onassis, Yves Saint Laurent, Le Corbusier, George Simenon, François Mitterrand gibi müteveffaların yanı sıra Louvre’un önündeki cam piramidin mimarı Pei, Jacques Chirac gibi pek çok ünlü müşterisi var. Yeni zenginlerimiz Petit Champs’daki dükkânda randevusuz kimseyle görüşmüyorlar.

        Türkiye’de pek bilinmez ve bizim piyasada genelde Avrupalı lüks veya sıradan gözlükler satılır ama bana göre en güzel gözlükleri yapanlar Japonlardır. Bana da bunu öğreten Nice’te, Opera’nın hemen arkasındaki sokakta 2. el vintage gözlükler satan bir minik dükkânın sahibidir. Japonların çok kaliteli ve çok şık gözlükler üreten iki markası var.

        MATSUDA

        100 yıllık bir firma olan Matsuda, hem çok klasik, hem çok avangard ama hepsi çok şık gözlükler üreten bir firma. Geniş bir ürün yelpazesi var. Japonya dışında çok tanınmayan ama bilenlerin çok saygı duyduğu br üretici. Hem optik hem de güneş gözlüklerinde “Cool” bir marka. Iron Man filmlerinin ilkinde Stark karakterindeki Robert Downey Jr.‘ın meşhur mor güneş gözlükleri Matsuda marka. Matsuda’nın hem bağa, hem bağa görünümlü asetat, hem de boynuz gözlükleri çok çok iyi.

        MASUNAGA

        Benim en sevdiğim Japon gözlük markası diyebilirim. İnce yuvarlak çerçeveler, kalın yuvarlak çerçeveler. Boynuz kare çerçeveler, bağa yuvarlak çerçeveler. İnce saplar. Bana göre dünyanın en şık gözlükleri. Fiyatları nispeten makul. 300 dolardan başlayıp yukarı doğru gidiyor.

        LİNDBERG

        Avrupa’nın en kaliteli gözlük üreticisi. Danimarka kraliyet ailesinin özel gözlükçüsü. Geçen yüzyılın başına dayanan bir öyküsü var. Son yıllarda giderek daha fazla açılan ve “Halka” da gözlük yapmaya başlayan marka. Özellikle boynuzdan yaptığı çerçeveler çok çok iyi. Ama asetat gözlükleri de bağadan ayırt edilmeyecek kadar kaliteli.

        İSTANBUL’DAN SİZE İKİ GÖZLÜKÇÜ TAVSİYESİ

        Diyeceksiniz ki “Bu gözlükleri nereden bulacağız?” Ben ona karışmam.

        Ama size İstanbul’da iki gözlükçü tavsiye edebilirim. Bunlardan ilki Lazer Optik. Türkiye’nin uzak ara en iyi ve en kaliteli gözlükçüsü. Patronu Kahraman Bey, gerçek bir optisyen.

        Çocukluğundan beri bu işi yapıyor ve kaliteden taviz vermemek için şube falan açmadan tek bir gözlük butiği ile işini sürdürüyor. Çocuklarına ise optisyenlik ve oftalmoloji eğitimi aldırarak baba işini bilimsel bir şekilde sürdürmelerini sağlamak istiyor. Kendi gözlüklerini de üretiyor ki, kaliteleri dünya standardında.

        Bir diğeri ise Gözlük Gurusu.

        O da Karaköy’deki dükkânında hem yeni hem vintage gözlükler satıyor. Ayrıca dünyadaki bütün gözlükçüleri dolaşıp kullanılmamış eski gözlükleri topluyor. Gözlük merakınız var ise uğramanızı taviye ederim. Geçen hafta havyar yazdım ya, pek çok mail geldi.

        Hemen hatırlatayım.

        Sakın ola ki havyarı gümüş kaplarda falan servis etmeyin.

        Hiçbir şeyiniz yok ise cam bir tabağa koyun onu da buzun üstüne koyun öyle servis yapın. Gümüş asla.

        Çünkü havyarla gümüş hatta metaller yan yana gelmez.

        Havyardaki proteinler ve asitler gümüşü mahveder.

        Havyar servisinde kullanacağınız kaşık da ya boynuzdan olsun ya fildişinden.

        Plastik de olabilir.

        Ama asla metal olmasın.

        Diğer Yazılar