Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Eski Türkiyeliler, özellikle de hali vakti yerinde olanları ya da entelektüel seviyesi yükselenleri genelde sanatseverdi.

        Sanatın içine tükürülmesine tepki gösterirlerdi.

        Büyük bölümü bütçesine uygun bir şekilde sanat eserlerine yatırım yapar, evlerini tablolarla, heykellerle zenginleştirirlerdi.

        Yeni Türkiye’ye gönül verenlerin ise sanatla araları o kadar hoş görünmüyordu başlangıçta.

        Ancak zaman geçip zevkler geliştikçe yeni Türkiyelilerin de sanata merakı, ilgisi ve yatırımı arttı.

        Resim ve heykele olmasa da, hat, hilye gibi geleneksel Türk İslam eserlerine, hatta modernlere değilse de çağdaş ressamlara veya onların “kopya eserlerine” ilgi duymaya başladılar.

        REKLAM

        Açıkçası ben de bundan memnuniyet duyuyorum.

        Ancak gerek eski Türkiyelilerin, gerekse yeni Türkiyelilerin önemli bir bölümünün, resim veya hat gibi eserleri doğru düzgün bir şekilde “çerçeveletmediklerini” fark ediyorum.

        Oysa nasıl ki pantolonu gösteren ütü ise resmi gösteren de çerçevesidir.

        Kötü bir çerçeve bir resmi berbat edebileceği gibi, iyi bir çerçeve bir resme bambaşka bir hayat verebilir.

        Bu nedenle iyi bir esere, ister resim olsun ister geleneksel Türk-İslam sanatından bir parça, iyi bir çerçeve şarttır.

        İyi çerçeve, her iyi şey gibi “İyi para” demektir.

        Bugün gerçekten kaliteli bir çerçeve isterseniz, 10-20 hatta bazen 60-70 bin dolarları gözden çıkarmak gerekir.

        Çerçeve konusunda Murat Bardakçı ile aramda yıllardır bitip tükenmek bilmeyen bir tartışma vardır.

        REKLAM

        Murat’a göre en iyi çerçeveler İngilizler tarafından yapılır. Daha spesifik olmak gerekirse Franklin Mint tarafından yapılanlardır.

        Benim ise bu konuda iki favorim var.

        Bunlardan biri Londralı “Arnold Wiggins and Sons”, diğeri ise New Yorklu “Lowy”dir.

        ARNOLD WIGGINS AND SONS

        Londralı Arnold Wiggins and Sons’un kökleri 19 yüzyılın başında Arnold Wiggins’in dedesi tarafından kurulmuş bir mobilya atölyesine dayanıyor. İlk işleri oymalı İngiliz mobilyaları yapmak.

        Aile Birinci Dünya Savaşı sonrasında ise mobilyayı bir kenara bırakarak çerçevede uzmanlaşıyor. O gün bugündür çerçeve imal ediyorlar. Wiggins bugün dünyanın en iyi çerçeveleri olarak kabul ediliyor ve Wiggins İngiliz Kraliyet Ailesi’nin de resmi çerçevecisi. İşin başında ise London Art School mezunu bir oyma ustası Michael Gregory var. Arnold Wiggins and Sons hem çerçeve imal ediyor hem de ellerinde çok geniş bir antik çerçeve stoku da bulunduruyor. A. Wiggins çerçevelerin fiyatları birkaç bin sterlinden başlıyor. 100 bin sterline kadar çıkabiliyor. Bir Arnold Wiggins çerçeveye ille de bir tablo koymanız gerekmiyor. Aynalarla da çok şahane olabiliyor.

        REKLAM

        LOWY

        Benim diğer favori çerçevecim ise New York merkezli Lowy.

        1907 yılında Julius Lowy tarafından kurulan firma, tahminen dünyanın en ukala ve en züppe çerçevecisi.

        Rockefeller’dan Vanderbilt’e Amerika’nın tüm efsane zenginlerine hizmet vermiş bir firma ve aslında haklı bir burnu büyüklüğü var. Lowy sadece çerçeve satmıyor. Aynı zamanda yıpranmış sanat eserlerinin restorasyonunu da gerçekleştirebiliyor ve bu konuda haklı bir ünü var.

        Lowy’nin deposunda 16. yüzyıldan kalma rönesans dönemi çerçevelerin de aralarında bulunduğu 5 bine yakın çeşit, boy ve ebatlarda çerçeve mevcut.

        Bu yüzden de büyük ressamların tablolarını alan pek çok kişinin ilk gittiği adres Lowy oluyor. Çünkü Lowy her tabloya dönemini yansıtan bir çerçeve bulabiliyor.

        REKLAM

        Bu çerçevelerin fiyatları ise bir sır. Birkaç yüz milyon dolarlık tabloya herhalde ucuz bir çerçeve olmayacağını tahmin edebilirsiniz.

        Lowy sadece antik çerçeveler satmıyor.

        Firmanın kalaloğunda yeni yapılmış çerçeveler de var ve bunlar müthiş bir ustalık eseri olarak göze çarpıyor.

        Bunların fiyatları biraz daha makul. Boyuna göre değişmekle birlikte 7-8 bin dolar civarından başlıyor.

        Lowy’nin çok ciddi bir danışmanlık servisi verdiğini de söylemeliyim.

        1 TAVSİYE

        İster tablo olsun, ister hat, eğer elinizdeki sanat eserlerini gün ışığının bol geldiği, hele hele güneşe maruz kalan bir yere asıyorsanız mutlaka önünü camla kaplatmanız gerekiyor.

        Elbette basit bir pencere camıyla kaplatabilirsiniz.

        Ancak pencere camları gelen ultraviyole ışınlarının sadece yüzde 30-40 arası bir bölümünü geri yansıtacağı için sanat eserleriniz zamanla güneşin etkisiyle renklerini kaybetmeye başlar.

        Bu yüzden eserlerinizin önüne “MCE camı” diye bilinen camlardan kaplatmanız daha iyi olacaktır. Bu camlarda ultraviyolenin en az yüzde 60’ı hatta camın kalitesine göre biraz daha fazlası camdan yansıyacak ve eserleriniz daha iyi korunacaktır.

        REKLAM

        Müze camının bir diğer iyi tarafı, karşısına geçip resme baktığınız sırada sizin görüntünüzü yansıtmayacak ve eseri daha iyi görecek olmanızdır.

        Diğer Yazılar