Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İLHAN Cihaner aradı.

        Yargıdaki sorunların simgesi haline getirilmiş olmaktan son derece mutsuzdu. Başbakan’ın, Habertürk’te de Nihal Bengisu Karaca’nın kaleminden yayınlanan sözlerine açıklık getirmek istiyordu.

        Başbakan Erdoğan’ın, “Cihaner ve diğerlerini jet hızıyla halledeceksin ama bazı davalara başka muamele edeceksin” sözlerinin Başbakan’ın yanlış bilgilendirilmesinden veya kendisi üzerinden yargıda yapılacak düzenlemelere kılıf hazırlanmasından kaynaklandığını düşünüyordu anladığım kadarıyla.

        “Benim davam daha başlamadı ki bitirilsin” dedi. “Biz davanın başlamasını, savunmamızı vermeyi ve bazı delillerin zaman geçmeden ortaya konulmasını istiyoruz ama davamız başlamadığı gibi ne zaman başlayacağı da belli değil. Yaratılan hava, sanki ben yargılandım, bitti gibi. Oysa tam tersi” diye dertlendi.

        “Yargıtay’da benimle ilgili yapılan işlem ‘ilk derece yargılamasıdır’. Yerel mahkeme, dosyayı Yargıtay’a yollar. Önüne hemen gider ve bakmak zorundadır. Benimle ilgili Yargıtay’da görülen dava, bir temyiz davası değildi. İlk derece yargılamasıydı. Ama asıl davam henüz başlamadı” diye durumu netleştirdi. Sonra da ekledi: “Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 95. maddesi,

        ‘Hâkimler ve savcılar hakkındaki yargılamalar 3 ay içinde sona erdirilir’ der. Ancak ben aylar geçtiği halde daha yargılanmaya bile başlamadım. Ben mağdur durumdayken, sanki Yargıtay bana ayrıcalıklı muamele yapmış gibi bir hava estiriliyor. Dosyamın görevli mahkemeye gönderilmesi çeşitli hukuk dışı yöntemlerle geciktiriliyor. Görevli mahkemeyi belirleyecek yazı YCGK kararı 5 aydır yazılmadı.”

        Cihaner’in tek sıkıntısı bunlar da değil.

        “Benim dosyamın CD üzerinden incelenmesi hukuk dışı bir işlemmiş gibi gösterilirken, İstanbul’da bir mahkemenin CD üzerinden aldığı bir karar aynı kişiler tarafından ‘hukuk dersi’ olarak alkışlanıyor. Bu ne çifte standart” diyor Cihaner.

        Seks yasağı ne zaman?

        BÜLENT Arınç’ın, “Hayat, seks ve alkolden ibaret değil” sözleri günlerdir kafamdan gitmiyor. Bu fikre sahip bir siyaset anlayışından sonra alkolle ilgili yapılan düzenlemeler belli. 18 yaşından büyüklerin alkollü içki kullanabileceği gibi bir yasal durum söz konusu olsa da, uygulamada getirilen detaylarla aslında 24 yaşından küçüklerin içki içebilmeleri, en azından dışarıda içki içebilmeleri pek mümkün görünmüyor. Şimdi benim korkum şu: Bu mantaliteden yola çıkılarak yarın öbür gün “24 yaşından küçüklerin seks yapmaları yasaktır” diye bir yeni düzenleme gelirse ne olacak? 14 yaşında kızların evlendirildiği, 11 yaşında kızlara tecavüz edenlerin cezasız kaldığı bir ükede böyle bir sınırlama komik olur elbette. Ama bu ülkede zaten her şey aslında çok komik değil mi! Ve bu kadar komik şeylerle milletin rahatsız edilmesi de garip değil mi!

        Satış muamması

        TEXAS Pacific Group’un Türkiye’deki danışmanlarından Cüneyd Zapsu, “Doğan Medya Grubu’nun satışıyla ilgili birkaç hafta içinde her şey belli olur” açıklaması yaptı. Olumlu veya olumsuz bir netleşmeden söz etti. Doğan Grubu ise hemen, “Bizden başkası ne derse yalandır” diye bir açıklamayla Zapsu’yu tashih etti. Benim, Doğan Grubu’nun üst düzey yöneticilerinden aldığım bilgimsi izlenim ise farklı. Onlar Doğan Grubu’nun bu satışı asla yapmayacağını, seçimlere kadar zaman kazanmak için çalıştıklarını, Milliyet ve Vatan gazeteleri dışındaki hiçbir şeyi elden çıkarmayı düşünmediklerini söylüyorlar. Doğrusu, Doğan Grubu söz konusu olunca her şey olabilir.

        Otoyolda kredi kartı istiyoruz

        DÜN otoyollardan ve köprülerden “kredi kartı ile geçiş” yapılabilmesi gerektiğini yazdım. Yüzlerce mail geldi. Kimisi dokunmatik ödeme kartlarını öneriyor, kimisi daha da cin fikirler. Ben cin fikir peşinde değilim. Yaygın, herkesin cebinde olan bir ödeme sistemiyle ödeme yapmanın doğru olacağını düşünüyorum. Yurtdışından da gelseniz, yurtiçinde de olsanız cebinizdeki bir kredi kartıyla ödeme yapıp geçmek çok da zor olmasa gerek. Elbette ileride cep telefonuyla bile ödeme yapmak mümkün olacak ama şimdilik en azından her kredi kartının kullanılabileceği ve milletin perişan olmayacağı bir sistem gerekiyor. İşin garibi, sistem buna uygun olmalı ki, sadece bir bankanın Asya Bank’ın kredi kartı aynı zamanda KGS kartı olarak da kullanılabiliyor. Bunu tüm kredi kartlarına yaygınlaştırmak çok da zor olmasa gerek. Not: Eski okurlar hatırlayacaktır. Yıllar önce OGS sisteminin yapılması için bu köşede aylarca yazdım. Dönemin duyarlı Karayolları Müdürü ile defalarca konuştuk ve sonunda sistem uygulanmaya başlandı. Hatta adı bile bu köşede kondu. Bakalım Karayolları’nın bugünkü yönetimi aynı tüketici duyarlılığını dikkate alacak mı?

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Çok gerilenin sonunda koptuğunu unutmadığımız zaman.

        Diğer Yazılar