Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        PEŞİN peşin söyleyelim bir kere.

        Türkiye'deki etnik Kürt siyaseti, ciddi bir "askeri vesayet" altındadır.

        BDP, etnik Kürt siyasetinin "silahlı terör kanadı" PKK'nın tam ve mutlak kontrolü dışında nefes alamaz, adım atamaz.

        Bırakın bunları, en zaruri ihtiyaçlarını gideremez.

        Hadi açık yazalım "işemeye bile gidemez".

        Çünkü PKK'nın "Kürt meselesinin halli" yönünde hiçbir talebi yoktur.

        PKK'nın tek talebi, "PKK'nın geleceğidir", bu yüzden de Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ağzıyla kuş tutsa terör sona ermez.

        PKK, "legal kanadı" BDP'yi de hiç beğenmez, adam yerine koymaz.

        Çünkü PKK'lılara göre BDP'liler keyif çatmakta, PKK'lılar ise dağda cefa çekmektedir.

        Bu yüzden de PKK'nın en istemediği şey, terör meselesinin BDP muhatap alınarak çözümlenmesidir.

        PKK'nın BDP'lilere verdiği değer, Başbakan Erdoğan'ın BDP'ye verdiği değerden bile azdır.

        Buraya kadar tamamsa gerisine bakalım.

        Terör örgütü PKK, Güneydoğudaki her türlü kamu görevlisini ve askeri kaçırdıktan sonra kaymakam ve milletvekili de kaçırdı.

        Son olarak da AK Parti İl Başkanı'nı kaçırdılar.

        Bu, şunu gösteriyor.

        "Türkiye'nin her yerinde siyaset yapmak haktır. Güneydoğu Anadolu hariç."

        Burada geliyoruz başlığa.

        Yani "Yok öyle üç köfte beş kuruş" meselesine.

        Geçen sene BDP'liler İzmir'den geçerken halkın tepkisiyle karşılaştıkları için kıyameti kopardılar.

        "Vay efendim siyasetçiye, parlamento çatısı altında siyaset yapan insanlara, nasıl böyle yapılırmış" diyerek.

        Haksızlardı diyemem.

        O yapılmazdı ama bu yapılan ne!

        Bölgede iktidar veya muhalefet fark etmez, legal siyaset yapan bir partinin il başkanını "dağa kaldıracaksın".

        Peki o zaman İstanbul'da, İzmir'de, Ankara'da birileri kalkıp "BDP İl Başkanı'nı dağa kaldırırsa" ne diyeceksin?

        Senin legal siyasetteki temsilcin burada "Anayasa'nın ve beğenmediğin Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm yasalarının ve o yasalarla görev yapan güvenlik güçlerinin teminatı ve koruması altında" siyaset yapacak.

        Ama sen orada "terörist yasasına" dayanarak bir partinin il başkanını dağa kaldıracaksın!

        Hadi Selahattin Demirtaş ve diğer BDP'liler.

        Kalkın iki kelam edin.

        Tepenizdeki örgütü bir kınayın bakalım.

        Vatandaş size tepki gösterince gösterdiğiniz tepkinin onda birini gösterin bakalım.

        Bu mu sizin siyaset anlayışınız!

        Bu mu sizin adamlığınız!

        Hepsi PKK'nın altında

        HÂLÂ BDP'lilerin yollarını kesen teröristlerle kucaklaşması tartışılıyor.

        Yemin ederim hayatımda daha abuk bir tartışma görmedim.

        Bu kadar mı cehalet, bu kadar mı bilgisizlik olur.

        Hanımlar beyler, hiç mi Türkiye'de olan biteni takip etmezsiniz.

        Bu BDP'liler, yıllardır PKK'lıların cenazelerine katılmaz mı?

        Bu BDP'liler, yıllardır teröristleri "gerilla" diye kutsamaz mı?

        Bu BDP'liler, yıllardır terörist cenazelerinde teröristlere övgüler düzmezler mi?

        Bu BDP'nin belediyeleri, teröristler için "Şehitlik" adını verdikleri mezarlıklar yapmazlar mı?

        Bu BDP'liler, teröristlere yönelik bir operasyon olduğu zaman canlı kalkan olmaya koşmaz mı?

        Peki bütün bunlar yıllardır ayan beyan ortadayken, bu BDP'lilerin PKK'lılarla kucaklaşmasında ne gariplik var!

        Bu ikisinin birbirinden faklı olmadığını, PKK'nın bir çatı olduğunu, altında HPG'nin de, BDP'nin de barındığını niye bilmezmiş, anlamazmış gibi yapıyorsunuz!

        Esenyurt'ta ne oluyor (2)

        ESENYURT'taki sorunlarla ilgili yazdığım yazıya Esenyurt'un eski Belediye Başkanı Gürbüz Çapan bir yazıyla müdahil olmak istedi.

        İşte Çapan'ın Esenyurt tespitleri: "Esenyurt'la ilgili yazınızı ilgiyle okudum. 'Orada neler oluyor?' diye sormuşsun. Esenyurt'taki durum şudur:

        Esenyurt'taki imar tartışması Türkiye'deki imar tartışmasının dışında çok ekstra bir tartışmadır.

        Necmi Kadıoğlu'nun belediye başkanlığı döneminde artık bir dönüm arsaya 3 bin 500 metrekare inşaat yapılıyor. Bu rakamlarla Esenyurt, Türkiye'de imarın en yoğun olduğu bölgelerden biri haline geldi. AKP'den sonra özel imarlar çıktı.

        Artık Esenyurt'ta 1'e 20 emsal inşaatlar var. Yani 1000 metrekarelik alana 20 bin metrekare inşaat yapılıyor. Bu durum mahkemelik oldu. Mahkeme Esenyurt'taki bu uygulamayı durdurdu. Fakat belediye, mahkeme kararına rağmen tadilat yapıyormuş gibi bazı yerlerde 20 emsale kadar çıktı. Mahkemeye rağmen inşaat devam edince İstanbul Büyükşehir Belediyesi, zabıtayla müdahale yaptı. Ama birileri devreye girdi ve oradaki durumu yasal izinli hale getirdiler. Esenyurt'u gökyüzüne taşıdılar.

        Esenyurt'ta iflas edeceğini söylediğin birkaç müteahhide gelince, onlar Esenyurt orijinlidir. Necmi Kadıoğlu'nun imalatıdır. Kadıoğlu müteahhit, müteahhitler de konut imal ediyorlar.

        Dr. Gürbüz Çapan

        Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı"

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Türkiye Cumhuriyeti'ni küçümsemediğimiz zaman.

        Diğer Yazılar