Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dün gün boyu televizyonlarda izlediğiniz beşuş çehreli Beşar Esad ile ondan daha neşeli Vladimir Putin görüntüsü bugünün gazetelerine de yansımış olmalı. Suriye’de iç savaş başlamasından beri (2011) ülkesi dışına adım atamamış Esad’ı Moskova’da ağırladı Putin...

        Hem de ABD’nin, Suriye’de, askeri uçak ve insansız hava aracı uçuşlarını düzene sokmak üzere Rusya ile bir anlaşma imzaladıklarının Washington’da açıklandığı gün...

        Türkiye bütün iyi niyetiyle Suriye’deki iç savaşı sona erdirmek için devrede. Sözüne güvenmemiz gereken bir kaynak, son birkaç ay içerisinde sorunu çözmek üzere girişilen temasları önceki gün ayrıntılarıyla aktardı.

        Dışişleri Bakanı 17 Eylül günü Rus mukabiliyle Soçi’de buluşmuş; bir hafta sonra da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Moskova’da Putin’le görüşmüş... Ayın sonuna doğru BM açılışı için gidilen New York’ta da temaslar sürmüş...

        Ruslar, Suriye’deki Esad karşıtı grupların üzerine bomba yağdırmaya o temaslardan kısa süre sonra başladı.

        Türkiye’nin Suriye’de “çıkış planı” baştan beri değişmedi: “Esad gitmeli, onun yerine halkın oyuyla seçilecek bir yönetim gelmeli” ilkesini savunuyor Ankara...

        BM açılışı vesilesiyle yürütülen temaslar sırasında görüşülen ABD yetkilileri, medyada da yer alacak şekilde, “Esad gitmeli” mesajını verdiler.

        Zaten yine aynı günlerde New York’ta bir araya gelen 9 ülke temsilcileri bu sonucu sağlayacak bir “geçiş dönemi planı” üzerinde mutabakata varmış bulunuyor: “Esad’ın yetkilerinin budandığı 6 ay kadar bir geçiş süreci... Ve sonrasında demokratik çözüm...”

        O süre içerisinde, Rusya’nın üzerinde ısrarla durduğu, “Esad’dan sonra kim gelecek, Esad ve aile fertleri nereye gidecek, savaş suçları sebebiyle yargılanmayacağının güvencesi Esad’a nasıl verilecek?” sorularına da cevap aranacak...

        Rusya önemli. Soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliği’nin “uydu” gözüyle baktığı bir ülkeydi Suriye ve bu yakınlık ona Tartus’ta sıcak sulara inme imkânı veren bir askeri üs sağlamıştı.

        Tartus’taki üssünü takviyeyle meşgul Rusya.

        Bu arada, Moskova’da, büyük oyuncu olarak yeniden gündeme dönmenin bir fırsatı olarak Suriye’nin görüldüğü de çok açık.

        Gelişmelerin bu hali almasında yalnızca Rusya’nın rolü yok; İran da bütün gücüyle Esad’ın arkasında. Askerleriyle, istihbaratıyla, uluslararası bağlantılarıyla...

        Rusya havadan, İran karadan dövüyor Esad karşıtı hedefleri...

        Moskova’yı ziyaret eden Esad, yarın öbür gün Tahran’da da ortaya çıkarsa hiç şaşırmamak gerekiyor...

        Yeni gelişmeler, Rusya-İran ittifakının Esad’la alenileşen samimiyeti ne anlama geliyor? 9 ülkenin ortak ürünü olan, Washington’un onayını almış ve Moskova’nın tasvibini bekleyen “geçiş dönemli çözüm mutabakatı” ölü mü doğmuş oldu?

        Türkiye’nin onca iyi niyetli çabası boşa mı gitti?

        Bunu söylemek için henüz erken. Her ne kadar fotoğraf tersini söylüyorsa da, Moskova, varılan mutabakatı kabule zorlamak için de Esad’ı Moskova’da ağırlamış olabilir çünkü. Tabii, Suriye’nin bugünkü Rusya için Sovyetler’in Afganistan macerasına benzeyebileceği ihtimalini ciddiye alıyorsa...

        Sadece 1 yıl önce kapılardan çevrilen “önemsiz lider” görüntüsünü ters yüz eden, kendisini küresel oyuncu haline getiren, askeri operasyonlarında kullandığı silah ve teçhizatının reklamını sağlayan ve ülkesindeki itibarına roket etkisi yapan yeni konumundan şimdilik mutlu görünüyor Putin...

        Fotoğraf bana bunları söylüyor.

        Diğer Yazılar