Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ruslar krizi sona erdirmekten yana değil; her geçen gün saldırılarını biraz daha artırmaları bunu gösteriyor.

        Her saat Rus yetkililerin dili biraz daha çirkinleşiyor.

        Rusya Savunma Bakanlığı’nın 2 numarası dün, dünya basını önüne çıkarak, birbirleriyle savaşmakta olan ülkelerin dilinde bile yadırganacak seviyesizlikte iddiaları birbiri ardına sıraladı.

        Türkiye’nin fazla uzamadan krizi çözmek, ikili ilişkileri eski yörüngesine döndürmek için özel çabalar sarf etmesine rağmen...

        Uçak Türkiye sınırlarını ihlal ettiği için Türk askeri uçakları tarafından düşürüldü; ancak Rusların böyle bir olayı beklediği, olması halinde yapılacakları bile önceden belirlediği kuşkusuna kapılmamak elde değil. Dışarıdan bakıldığında Ankara tarafından çıkarıldığı izlenimi alınan uçak düşürme krizinde, saldırı üslubunu her gün biraz daha artıran Moskova...

        Türkiye’nin krize hazırlıklı olmadığı o kadar belli ki...

        Düşen uçağın Suriye tarafında çarpışan güçler tarafından öldürülen pilotu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin olağanüstü nazik bir jest olarak düzenlediği askeri törenle, tabutun üstüne Rusya bayrağı sarılarak ülkesine gönderilirken oluyor bütün bunlar...

        Moskova yalnızca diplomasiyi bir tarafa bırakarak saldırgan bir tavır sergilemekle kalmıyor, Türkiye’yi yalnızlaştırmak için de elinden geleni ardına koymuyor.

        Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün ve Suudi Arabistan’dan üst düzey heyetler Moskova’da ağırlanıyor ve her gelene uçak düşürme olayını kınayan açıklamalar yaptırılıyor.

        Asırlar boyunca yan yana yaşamış, arada uzunlu-kısalı savaşlar çıksa bile, birbirine gereken saygıyı göstermiş iki devletin günümüzdeki temsilcileri Türkiye ile Rusya; haşin ve sert ilişkilerin hoş görülebileceği geçmişte görülmemiş bir uzaklaşmaya şimdi zorlanıyor Rusya tarafından...

        Neden acaba?

        Oysa Türkiye’nin güvenilir sınırlara sahip, üretken ve müreffeh bir ülke olması, en fazla komşusu Rusya’yı sevindirmeliydi. Aralarında birbirini tamamlayıcılık özelliği bulunduğu için...

        Pahalı sayılabilecek Rus doğalgazıyla ısınıyor, Rusya’nın doğalgazı ve petrolünü Avrupa’ya taşıyan enerji hatlarının birini bitirip diğerini inşa ediyoruz.

        Buna karşılık, Rusya’nın en temel ihtiyaçlarının pek çoğunu Türk çiftçisi, işçisi, müteahhidi sağlıyor.

        Verimli bir ekonomik ilişki var iki ülke arasında.

        Görmezden geliyor bu gerçeği Moskova, ilişkileri sıfır noktasına kadar götürme niyetini dışa vuruyor.

        Bunu yapabilmek için uçağının düşürülmesini bekliyormuş görüntüsü veriyor.

        Ne kadar anlamsız gelse de, bu gerçekler ışığında sormamız gerekiyor: Neden acaba?

        Güney sınırlarının öte yanında süregiden çatışmalarda, -başta ABD- bazı Batılı müttefikleriyle görüş farklılıkları var Türkiye’nin... Ankara, dışarıya renk vermese de, nicedir Batı’nın oldubittilerine direniyor...

        Rusya’nın sergilediği hasmane tavır, Ankara’nın direncini zayıflatıyor.

        Önce ABD uçakları kullanıyordu Türkiye topraklarındaki üsleri, ardından Alman uçakları da tepemizde gezinmeye başladı; bugün-yarın parlamentosundan izin alabilirse, Başbakan David Cameron da İngiliz uçaklarını İncirlik’e gönderecek.

        Çıkabilecek sesler Rusya’nın uluslararası arenada sebep olduğu gürültü yüzünden işitilemeyeceği için, kimsenin ruhu duymadan yaşanıyor bu gelişme biraz da.

        Acaba anlamsız gürültünün, kullanılan yadırgatıcı dilin neye mal olduğunun farkında mı Moskova; bunu bilerek mi yapıyor?

        İki ülke arasındaki krizin uzaması ülkemizin de, bölgenin de lehine değil.

        Krizi geride bıraktığımızda, bölgedeki taşlar hiç arzu etmeyeceğimiz biçimde yerlerinden oynayacağa benziyor çünkü.

        Diğer Yazılar