Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kripto paraların değerleri katlandıkça ve heyecanı geniş halk kitlelerini sardıkça çılgınlık boyutuna varan hikâyeler yaşıyoruz. Şirket ismine “kripto” ya da “blok kayıt zinciriblockchain” koyan, bir anda değerinin 5’e, 10’a katlandığına şahit oluyor. Ben de sürekli bunları yazarak bu balona karşı uyarmaya çalışıyorum.

        Kripto paraların geleceğimiz olduğunu iddia edenden blockchain’i küresel eşitsizliği giderecek çare olarak görenlere kadar geniş bir perspektifte altı çok dolu olmayan görüşler okumak mümkün. Akrabalarım ve tanıdığım küçük esnaf Bitcoin konuşuyor. Olumsuz yorum verdiğim için sessiz serzenişlerini duyabiliyorum.

        Son örnek block.one şirketi. Üzerinde herkesin geliştirip yeni uygulamalar yazabileceği bir platform yazdığını ilan eden şirket açık kaynak kod yazıyor. Yani isteyenler gelip onu geliştirebilecekler. Buraya kadar her şey normal. Hikâye bundan sonra başlıyor.

        Şirket bu iş modeline kaynak sağlamak için “jeton” satıyor. Bu dijital jetonları haziran ayına kadar satacak. Satışlar o kadar iyi ki şirketin değeri WSJ haberine göre 4.5 milyar dolara varmış durumda. Şu ana kadar 700 milyon dolarlık jeton satılmış. 700 milyon dolar, 2017 yılında ABD’de halka arzdan gelir elde eden 195 halka arzın 185’inden büyük. Buna da tamam...

        Jetonlarla hangi haklara sahip oluyorsunuz?

        Hiç. Cevap hiç.

        Şirketin yazdığı kodlara ilgi olmazsa ve bir platforma dönüşmezse sizin jetonlar hatıra parası olacak. Peki işler iyi giderse? Şirketin kendi ifadesiyle yine hiçbir hakkınız yok. Yönetime katılma, temettü, kârdan pay alma vs. hiçbir hakkınız yok. Sanal para dememin sebebi biraz da bu aslında.

        Balonlardan sebep sıra bir türlü dağıtık defter, zincir kayıt teknolojisi, güvenin delege edilmesi, adem-i merkezileşme ve protokollerin yeniden tanınması gibi zinde ve yeni kavramları konuşmaya gelemiyor. Umarım zamanla o da olacak.

        *************

        VARLIK FONUNA HAZİNE GARANTİLİ BORÇLANMA YETKİSİ

        Varlık fonunun altında çok sayıda şirket ve arazi var. Fonun büyüklüğü benim bakkal hesabımla 50 milyar dolara yakın. Bu şirketlerden bir tanesi Botaş.

        Botaş, Dünya Bankası gibi uluslarüstü kuruluşlardan çok düşük maliyetle borç buluyor. Ancak bu borçlanma için şirkete, fona devrolmadan önce Hazine garanti veriyordu. Şimdi benzer bir borçlanma için yine garantiye ihtiyaç var, ancak fonun borçlanma yetkisi yok. Kanunun sebebi bu diye anlıyorum. Fonun kalan şirketleri için kullanılmayacak bir opsiyon. Aksi halde, Hazine zaten kendi de borçlanabiliyor, neden fonu kullansın ki?

        *************

        ÇİFTLİKBANK SONUNDA RADARA GİRDİ

        Daha önce şirketin yapısını ve gelecek planlarını incelediğimden, doğrudan son gelişmelere geçmek isterim. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı’nın elinden ödül almasını bir pazarlama malzemesi olarak kullanan şirkete bakanlıktan cevap geldi. “Zinhar böyle bir şey yok, böyle bir ödül de yok” diyor bakanlık.Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ise vatandaşlardan gelen şikâyet üzerine soruşturma açtığını belirtti. Böylelikle şirketin operasyonlarını daha yakından tanıma fırsatı bulacağız. Sanal dünyada keçi ve tavuk satıp bol pazarlama yaparak kendi tabirleriyle “Avrupa’nın en büyük damızlık girişimi” kurulabilir mi bunu iyice anlamamız gerek.

        Sanal oyunlardan toplanan gelirler - reklam giderleri = Net kâr şeklinde bir bilanço çıkmaz umarım karşımıza. Sonucu merakla bekliyorum.

        Diğer Yazılar