Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Eylül ayında enerji krizinin geleceğini konuşmaya başladığımızda henüz ortada tam olarak bir krizin varlığından söz edilemezdi. Bugün krizi görmemek için gözlerinizi kapamanız bile yetmez.

        *Kuzey Akım 2’ye ilişkin belirsizlikler

        *Rusya’nın Avrupa’ya sadece gerektiği kadar gaz sağlaması

        *Yeşil dönüşüm vs derken eksik hesaplarla kömür, gaz ve petrol yatırımlarını yavaşlatmak

        *Karbon salınımı düzenlemelerinin yaklaşması sebebiyle maliyetlerin artması

        *Krizden çıkıştan sonra talebin aşırı canlanması

        Bu faktörler hemen hemen tüm enerji kaynağının fiyatını artırdı. Kömür, karbon kontratları, elektrik, gaz, petrol... Her birinde ya birkaç katlık artış yaşandı ya da zirvelere yakınız.

        Aşağıda grafiğini paylaşıyorum. 2021 başına göre doğalgaz, karbon kontratı fiyatı ve elektrik en az 2 kat artmışlar.

        Bunlara yarenlik edenlerden bir tanesini kısaca tartışmak istiyorum bugün: Petrol.

        *OPEC+ tarafından talebin tam olarak doyurulmaması

        *Önemli üreticilerin hala tam randımanlı olarak piyasaya katılamamaları

        *Güçlü talep

        *Rusya & Ukrayna gerginliği gibi sebeplerden ötürü petrol fiyatı son yılların zirvesine tırmanmış durumda.

        Hem fiyatlar yüksek hem de rezervler düşük.

        Sol üstte gördüğünüz ABD’de rafinerilerin petrolü fiziken bugün almak için ödedikleri prim. P-Plus olarak da biliniyor ve 5.63 dolara varmış durumda. Keza stoklar eriyor. Petrolün bugünkü değeri yarından daha kıymetli.

        Emtia piyasaları bunu ‘backwardation / dönen piyasa’ olarak biliyor.

        Bunun sebeplerinden birini ABD’de petrolün muhafaza edildiği bölge olan Cushing’de buluyoruz. Rezervler, ABD’nin stratejik rezervlerden salarak yardıma koşmasına rağmen, 2018 diplerine dönmüş. Petrol, özellikle de fiziki ve bugün elde olanı kıymetli hale gelmiş.

        En yakın vade ile sonraki arasında (Brent) fark 180 cente kadar tırmanmış durumda.

        REKLAM

        Dünyanın en büyük petrol alım satımcılarından Vitol’e göre aşağıdaki beyaz grafik yeni bir yükselişten haber veriyor. Buna göre, piyasada pozisyon alanlar yeşil çizgi ile gördüğümüz ortalamalara geri dönebilirler. Bu, daha fazla uzun pozisyon alınması yani malın yükseleceği yönünde bahislerin artması demek.

        Kısa vadede Ukrayna meselesinde olası bir iyileşme belki varil başına 2 dolar aşağı yönde etki yapabilir. Ancak asıl çözüm İran’dan gelebilir.

        İran ile uzun süredir yürütülen görüşmeleri ABD’nin çözüme ulaştırmak için artık iyi bir sebebi var. O da enflasyondur.

        Ara seçimler yaklaşırken Başkan Biden’in onaylanma oranı göreve geldiğinden bu yan en düşük seviyede. Sebebi ise enflasyon.

        Elbette Fed’in faizleri artırması bir çözüm ancak İran ile anlaşıp yıllık ortalama varil başına fiyatı en az 5 dolar düşürmek de harika bir çözüm olabilir.

        İran halihazırda 70 milyon varilden fazla hazır ve satılabilir rezerve sahip. Ayrıca günlük üretimini kısa sürede 1 milyon varilden fazla artırabilir. Bu, OPEC ve Rusya’nın birlikte yaptıkları artıştan bile fazla olurdu.

        Aksi takdirde yılın kalanında minimum 95 dolar ortalama fiyat ile yaşamak zorunda kalacağız. Bunun küresel toparlanmaya etkisi büyük olmaz belki ama küresel enflasyona hiç yardımı olmayacağı aşikar.

        Diğer Yazılar