Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bir ulus, kapısındaki yüz binlerce yabancı ülke askerine verilecek talimatları bekliyor.

        Başka ülkelerdeki insanlar da onların kaderleri hakkında verilecek karara göre bir bekleyiş içerisinde.

        Askeri ve diplomatik açıdan, toplumsal olarak ve hatta tarihi olarak önemli bir zamandan geçiyoruz. Böylesi zamanlarda ekonomik tahminlerde bulunmak ya da finansal çıkarımlar yapmak epey güç.

        Ancak işin doğası gereği denemek ve senaryo üretmek zorundayız.

        Putin’in bu işin sonunda birleşmiş ve Batı’ya kaymış bir Ukrayna, bir araya gelebilmiş bir Batı bloku ve kendisine karşı daha fazla önlem alınmış bir Rusya’dan başka ne elde edeceğini görememek büyük ihtimalle benim eksikliğim.

        Ancak yine de benim cephemden manzara bu.

        Önceki Rus işgallerinden ve peşi sıra gelen yaptırımlardan yola çıkalım.

        Rus ekonomisi her seferinde yeni tehditler ile karşılaşıyor. Büyüme oldukça yavaş seyrediyor. Kimi zaman zayıf kurdan ötürü enflasyon patlıyor. Fakat sonunda popüler lider, bu makro koşullarla yoluna devam ediyor.

        Bu seferin diğerlerinden farkı olacak mı?

        Biden ‘evet’ diyor.

        Durum gerçekten böyle olursa ve Rusların uluslararası ödeme sistemlerinden çıkarılmaları, kritik sektörlerde tedarik sağlayamamaları ya da çeşitli finansal hizmetlerden faydalanamamaları gibi sonuçlar ortaya çıkabilir.

        REKLAM

        Bunların her birinin sonuçları farklı olur. En ağırının ilk saydığım olacağını düşünüyorum. Bu durumda Rusya, İran pozisyonuna düşmüş olur. Fakat Avrupa gazda %40 kadar bu ülkeye bağımlıyken doğrudan bir ‘cennetten kovulma’ trajedisi beklemek hata olur.

        Sanıyorum, başta Almanların bu bağımlılığı Ruslara hareket alanı tanıyor. Avrupa’nın kabiliyetlerinin sınırlı olduğunu bilmek önemli bir güç

        Yeşil Mutabakat, karbon salınımının azaltımı derken Avrupa her zaman olduğu gibi büyük resmin bir yerlerinde iflas bayrağını çekti. Hem dönüşüm sancıları hem Rusya’nın eksikliği mümkün mü?

        Ruslar açısından düşünelim.

        Avrupa’ya gaz ve dolayısıyla kendine bağımlılık satmadan elinde hiçbir koz kalmamış olacak.

        Günün sonunda çok dikkatli hareket etmek zorunda iki taraf.

        ABD’lilerin çok uzaklardan rahatça tavırlarını bu sebeple AB’de göremiyoruz.

        *

        Ruslar eğer Ukrayna’nın Doğu’suna girmezler ve tansiyon düşerse ilk göreceğimiz şey risk primlerinin terse çevrilmesi olacak. Önce hisse senetleri gibi riskli varlıklar kayıplarını telafi edecekler. Kredi makasları kapanacak. Coğrafi olarak işaretlenenler kayıplarını telafi edecekler.

        Doğru Avrupa varlıkları gibi.

        Ardından arz yönlü şok ihtimaline hazırlanan metaller, petrol, gaz kazançlarını geri verecekler. Riski pozitif şekilde satın alan altın gibi değerli metallerde ise çözülmeler göreceğiz.

        Tam tersini düşünelim.

        İşgal sonrasında Batı sert yaptırımlar ile gelsin.

        Bu kez Rusya’nın olası misillemelerini bekleyeceğiz. Ancak geriye dönüp baktığımızda bu ikincisinin küresel risk iştahında pek belirleyici olmadığını göreceğiz.

        Fakat bu seferki tepkinin diğerlerinden sert olacağını düşünüyorsak, sonuçlar daha yakıcı olabilir. Ektileri da daha uzun sürecektir.

        REKLAM

        Buğday, paladyum gibi mallarda çeşitli ihracat kotaları korkusu ile ralliler görülebilir.

        Günün sonunda, maliyet enflasyonundan ve arz darboğazlarından kaynaklanan enflasyonu yönetmeye çalışan dünya için yenilenmiş bir şok görebiliriz.

        *

        Ülkemiz içinse kısa sürede olmasa da uzun vadede bir Batı / Doğu tercihi konuşulmaya başlayacaktır.

        Öncelikle yüksek enerji fiyatları bizi cari denge ve enflasyon kanalından zorlar. Ardından besin maddelerindeki artış, gübre fiyatları gibi doğrudan sofraya hitap eden kalemlerde yenilenmiş şoklar yaşayabiliriz.

        Riskli varlıklarda düşüşler, yakın bölgede ticarette gerilemeler gibi gelişmeler yaşanır.

        Fakat sanırım bizi en çok zorlayacak şey mal fiyatlarındaki artış olur.

        Bir başka belirsiz konu ise turizm olacaktır.

        Kimi aylarda birinci ya da ikinciliğe oynayan iki ülke turizmimiz açısından...

        Olası bir çatışma durumda tatil istekleri ne kadar kırılır, bizim ülkemiz onlara ne kadar pahalı ya da ucuz gelir... Bunları şimdiden kestirmek epey güç. Fakat başta sert iptaller ile bir şok yaşanır. Sonrasında iş son dakika planlarına kalır.

        Nahoş bir senaryo.

        *

        Kimsenin burnu kanamadan gelecek her türlü çözüm ümidi ile...

        Diğer Yazılar