Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği’nin düzenlediği 3. Türkiye Rüzgâr Enerjisi Kongresi’nde, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) rüzgâr enerjisinde, 2023 hedefinin 20 bin megavatlık kurulu güce ulaşmak olduğuna bir kez daha dikkat çekildi. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’a şunu hatırlatmak gerekir: Rüzgar Enerji Santralları (RES) için konan hedefleri bir türlü tutturamadık. 1998 yılında 8 megavat olarak başlayan rüzgâr enerjisiyle ilgili açıklanan ve daha sonra güncellenen programların oldukça gerisindeyiz. Dolayısıyla 2023 hedefinin tekrarlanmasından ziyade, ulaşılması için nerelerde aksamalar olduğuna bakmak daha önem arz ediyor. Rüzgârın elektriğe dönme imkânının olduğu yerlere, özel sektör yatırım yapmakta iştahlı, ancak sorunlardan birisi, bu enerjinin sisteme entegrasyonunda. Enerji nakil hattı talep edilen yerlerin verimliliğine bakmadan, her tepeye RES kurulamayacağına göre bu şikâyetlerin önüne geçilmesi şart. İkinci sıkıntılı konusu ise rüzgâr enerjisine sonuna kadar destek verilmesi kapsamında çevreye etkileri konusunda ve özel mülkiyet sahipleriyle yaşanan ciddi meseleler var.

        Hiçbir enerji kaynağının, özellikle yenilenebilir kaynaklar için de dikkat çekmek istiyorum, “Çevreye zarar vermiyor” şeklinde sunulması doğru değildir. Sadece çevreye verdikleri zararların oranları ve türleri değişiyor. Dolayısıyla çevre, RES’ler için de oldukça ciddi bir konu. Özellikle Ege Bölgesi’nde milli parklar, ormanlar, bağlar ve zeytinlikler dikkate alınmadan, bazen mülk sahiplerinin itirazları da dinlenmeden rüzgâr santrallarının altyapısının emrivaki olarak hazırlanmaya çalışılması ne derece doğru?

        MİLLİ PARK MI, RES Mİ?

        Mesela orman izinlerinde bölgeler itibarıyla haklı olarak sıkıntılar yaşanıyor. Milli parklara RES’ler kurulmak isteniyor. Şimdi buralarda “Rüzgâr potansiyeli var” diye rüzgârgülü dikmeli miyiz? Olmayınca da milli kaynakların heba olmasından dem vurabilir miyiz? Bu işlerin bir de kuşlar, hava akımları gibi cephesi var, oraya gelmek bile istemiyorum. RES’lerle ülke potansiyelinin iyi değerlendirilmesi için iyi bir denetim mekanizması gerekir. Siyasetten ve ticaretten uzak bir denetim yapısıyla, ülke değerlerine saygılı olarak elbette RES’ler hayata geçirilebilir, milli kaynaklar ekonomiye kazandırılır. Hasılı; 2013 yılında 68 bin megavata ulaşmış kurulu gücün yüzde 5’inin RES’lerden oluşması, yaklaşık 8 milyar kilovatsaat elektrik üretilerek toplamdaki payının yüzde 3’ten fazla olması dikkate değer bir durumdur. Ancak şu ana kadar RES’lerden elde edilen tecrübelerle yeni bir yol haritası elzem...

        Petrole ilaç tarifesi

        Uzun yıllar ilaç endüstrisiyle sıkıntılar yaşayan Türkiye, çareyi 2004 yılında ilaç fiyat kararnamesiyle birlikte yürürlüğe giren referans fiyat uygulamasında buldu. Sağlık Bakanlığı’nın öncülüğünde yapılan çalışmayla Yunanistan, Fransa, İspanya, İtalya ve Portekiz, ilaç fiyatlandırılmasında referans alındı. Bu sistemin devreye girmesiyle birlikte fiyatlarda ciddi şekilde düşüşler yaşandı ve vatandaşın ilaca erişimi kolaylaştı. Böylece jeneriği olmayan orijinal ilaçlar, en düşük fiyata sahip referans ülke fiyatlarının üzerinden de belli formülasyonlarla ilave indirim ve kamu iskontosu yapılarak ücretlendirmeye gidildi. Böylece ilaç endüstrisinin bazı haklı itirazlarına rağmen bir çözüm bulunmuş oldu. Şimdi aynı yaklaşım, yani referans fiyat uygulaması, petrol fiyatlandırmasında da gündemde.

        EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın akaryakıt fiyat oluşumunda yeni bir metodoloji olarak altını çizdiği husus, ilaç fiyatlandırmasıyla benzerlik içeriyor. En azından ortada bir fiyatlandırma metodolojisi olması işin iyi tarafı. Böylece akaryakıt dağıtım şirketleri, fiyatları hangi yöntemle ve nasıl belirleyeceklerini daha net bilecekler. Denetimler de daha kolay olacak. Ancak bu uygulamadan akaryakıtın ucuzlayacağı anlamı çıkarılmasın, o işin başka detayları var. Fakat bu metodoloji hem EPDK’nın tavan fiyat uygulamasıyla zaman zaman yaşadığı sıkıntıları ortadan kaldıracak, hem de sektörün daha kontrol edilmesine imkân sağlayacak gibi görünüyor.

        Diğer Yazılar