Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Üzerinde çok fazla durulmuyor, ancak Doğu ve Güneydoğu’daki terör sorunuyla birlikte bu bölgede faaliyet gösteren elektrik dağıtım şirketlerinin güvenlik sebebiyle tahsilat ve kaçakları azaltma problemleri de önemli oranda çözülecek gibi görünüyor. Fakat mesele bu kadarla bitmiyor. Yüksek rakamlardan ve dövizle özelleştirilen elektrik dağıtım bölgelerinin sıkıntılarını maddi boyutuyla biraz daha konuşmak zorunda kalabiliriz.

        Anadolu Ajansı Editör Masası’na konuk olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, bakanlık görevini üstlendiğinden bu yana yakından takip ettiği elektrik dağıtım bölgelerinin ekonomik boyutu hakkında şu açıklamayı yaptı: “Elektrik özelleştirmeleri, 2013 yılı itibarıyla biten özelleştirmeler kapsamında yüksek rakamlı ihaleler oldu. 2013 sonrasında yaşanan kur dalgalanmasına dayalı yatırımcıların bilançolarında riskler yaşandı. Birçok yatırımcı son birkaç yıldır finansal problemlerle karşı karşıya kaldı. Likidite sıkıntısı olduğu zaman ilk kısıntıya gidilecek yer yatırımlar, iyileştirmeler ve kalite hizmetleri.”

        Bakan Albayrak’ın açıklamalarından elektrik dağıtım şirketleri için nasıl bir reçete geliştirildiğini öğrenemedim. Darboğazdaki bu şirketlerin ekonomilerini düzeltmeden nasıl yatırım yapacakları da doğal olarak merak ediliyor. Neden mi? Çünkü Bakan Albayrak, “Elektrik dağıtım sektörü 2016- 2020 döneminde 18 milyar liralık yatırım yapacak. Kamu olarak bizler de Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin (TEİAŞ) ana omurga sistemi için 12 milyar liralık yatırım yapacağız. Böylece, 30 milyar lirayı bulan bir yatırım hacmi ortaya çıkıyor” diyor. Kamu tarafının yatırımları tamam, fakat özel sektörün yaşadığı sorunlarla 3-5 yıl içerisinde bu konu Türkiye’nin gündeminden nasıl düşecek?

        Son not: Kamu ihalelerinde neden döviz tercih ediliyor? Çanakkale Köprüsü ihalesinin geçiş ücreti dövizle belirlendiğine göre ihalesi de dövizle yapılacaktır. Ancak önceki örneklerden biliyoruz ki, ihale katılımcıları ağırlıkla yerli şirketlerden olacak ve finansman da Türk bankalarından sağlanacak. Bu durumda neden yabancı para birimiyle ihale yapılıyor?

        KONUT SATIŞLARI İYİ, AMA YA GÜVENLİK VE KALİTE!

        Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği’nin (GYODER) başlattığı “Gayrimenkulde Güç Birliği Daha Güçlü Türkiye” kampanyasıyla, üye 49 firma, 3 bine yakın konut ve 400 ofis satışı gerçekleştirmiş. Toplam elde edilen ciro 2.6 milyar TL. Konutta sektörün hedefinin ise 2015 rakamlarını yakalamak olduğunu GYODER Başkanı Aziz Torun’un ifadelerinden anlıyoruz. Merak ettiğim husus satılan konutlarda giderek düşen kalite meselesi. İşin güvenlik boyutuna, deprem veya çeşitli riskler sebebiyle uyulması gereken yasal zorunlulukların ne derece yerine getirildiğine ise boyum yetmediği için bir şey diyemiyorum, ama kalite problemi yaşandığını açıkça ifade edebilirim. Piyasanın en bilinen inşaat firmalarının biten, devam eden veya proje aşamasında olanlarda bizatihi gözlemlediğim rekabet sebebiyle, projelendirme ve kullanılan malzemelerde ciddi bir kalite sorunu söz konusu. En iyiler arasındaki şirketlerin, 5 yıl önce bitirdiği konutlarla, şu an devam etmekte olanlar arasında bile referans olacak bir uygunluk yok. İlgilenenler için not düşmüş olayım.

        KAZAKİSTAN'DA DAHA RAHAT İŞ YAPABİLİRSİNİZ!

        Yazının başlığını çeşitli açılardan sorgulamak serbest. “Şimdiye kadar neden yapamıyorduk?” denebilir. Ancak Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Canseyit Tüymebayev, Çimkent’in başkent olduğu Güney Kazakistan Bölge Valisi olarak atanınca durumun daha fazla Türk işadamları lehine değiştiğine dikkat çekmek istedim. Canseyit Bey de İstanbul’da verdiği veda yemeğinde şu açıklamayı yaptı: “Önceden Kazakistan’a yazı yazardım, uyarılarda bulunurdum Türk kardeşlerimize yardımcı olun diye... Artık vali benim. Bizde başkanlık var ve o bölgede her şey bana bağlı. Ne isterseniz yapmaya ve yardımcı olmaya hazırım.”

        Diğer Yazılar