Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Büyük İstanbul Tüneli”, yani İstanbul Boğazı’nın altından geçerek İstanbul’un Asya ve Avrupa yakaları arasında kara ve demiryolu ulaşımı sağlayacak üç katlı, karma tünel projesi ilk açıklandığı şekliyle yoluna devam etmeyecek. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, kısa süre önce projede orta katta bulunan raylı sistemin en alta alınmasının uygun görüldüğünü, üst ve orta katların ise otomobil gidişgelişi için kullanılacağını açıklamıştı.

        Projede değişikliğe neden gidildi? Üstte ve altta otomobiller için olan katların tünel çıkış noktalarında, araçların birbirinden ayrılmasını zorlaştırması birinci neden. İkinci neden ise raylı sistemde kullanılan araçların daha ağır olması. Bence üçüncü ve en önemli sebep ise büyük ihtimalle güvenlik kaygısı. Herhangi bir olay anında tahliyenin sağlanması için formül aranıyor. Henüz projedeki değişikler netleşmiş, kesinleşmiş değil.

        Bakan Arslan, proje değişikliğini 1915 Çanakkale Köprüsü Kule Rüzgâr Tüneli testine katılmak üzere gittiği Kopenhag’da duyurmuştu. Fakat detay vermemişti. Başta Bakan Arslan olmak üzere ilgili yetkililerin proje üzerinde titizlikle çalıştıklarını, risklerini, İstanbul trafiğine katkısını çok yönlü araştırdıklarını bildiğim için zihin kurcalayan birkaç tespitle, bu aşamada sürece katkı sunmanın iyi olacağı kanaatindeyim.

        İlk sorulması gereken soru şu: Neden proje 3 katlı ve karma bir tünel olarak yapıldı? Amaç dünyada ilk defa 3 katlı bir projeyi hayata geçirmek mi, yoksa İstanbul’un trafiğine azami katkı sunacak bir tünel yapmak mı? Eğer İstanbul’un trafiğine katkı sunulması planlanıyorsa, kara ve demiryolunun aynı projede birleştirilmesiyle iş biraz zora sokulmuş gibi görünüyor. Çünkü karayolu trafiği yani araç geçişinin güzergâhıyla, İstanbul’un iki yakasında demiryolu ile insan trafiğini rahatlatmak için gerekli olan bağlantı noktaları birbirini tamamlamıyor.

        Dolayısıyla İstanbul’da demiryolu ile karayolunu aynı tünele sokacak fiziki bir ihtiyaç ya da sebep konusunun iyi araştırılması gerekiyor. Böyle bir şeye ne derece ihtiyaç var? Veya var mı?

        *************

        KARMA TÜNELDE GÜVENLİK NASIL OLACAK?

        Güvenlik mevzuu, 3 katlı tünelde çok daha karmaşık bir görünüm arz ediyor. İnsan yoğunluğu az, riski yüksek kara taşıtları ile insan yoğunluğu yüksek, riski az demiryolu aynı tüpte hizmet verecek. Tünel için de 100 metreye, seyir halinde ortalama 10 araç düştüğünü, her araçta da istatistiklere göre ortalama 1.5 kişi bulunduğunu dikkate alalım. Tünelin demiryolu tarafında ise 100 metrelik bir hattaki metroda ortalama bin kişinin seyahat ettiğini düşünelim. Bu durumda risk iki kanaldan yükseğe çekilmiş olmayacak mı? Hem yoğunluk fazla, hem de risk artınca, sıkıntılı anlarda tahliye için nasıl bir tedbir alınacak? Farz edelim tünelde bir araçta yangın çıktı, bu durumda katlar arasında ne kadar mukavemeti güçlü malzemeler kullanılsa da problemler ortadan kaldırılmış olmayacaktır. Zira yuvarlak bir tüneldeki yangın üst katı da ilgilendiriyor ve önlem olarak tünel trafiğe kapatılıyor. Tek ulaşım modlu tünellerde durum böyle.

        *************

        PROJE İSTANBULLULARA ZAMAN KAZANDIRACAK MI?

        İlk defa 27 Şubat 2015’te duyurulan proje Boğazın 110 metre altında inşa edilecek. Yaklaşık maliyeti 3.5 milyar dolar. Uzunluğunun 6.5 kilometre olması planlanıyor. Tünel büyüklüğü ve kapsamıyla dünyada ilk olacak. Avrupa yakasında E-5 aksında İncirli’den başlayan ve İstanbul Boğazı’ndan geçerek Anadolu yakasında Söğütlüçeşme’ye kadar uzanan yüksek kapasiteli ve hızlı metro sisteminden, ikinci ayağı ise Avrupa yakasında TEM Otoyolu aksında Hasdal Kavşağı’ndan başlayan ve İstanbul Boğazı’ndan geçerek Anadolu yakasında Çamlık Kavşağı’na bağlanan 2x2 şeritli karayolu sisteminden oluşacak. İncirli-Söğütlüçeşme arası 31 kilometre olacak ve hızlı metroyla yaklaşık 40 dakikada ulaşım sağlanacak. Hasdal Kavşağı-Çamlık Kavşağı karayoluyla yaklaşık 14 dakikada geçilecek. Bu tünelden günde 6.5 milyon yolcunun yararlanması hedefleniyor.

        Ancak maksat yolculuk süresini kısaltmak ve İstanbullulara zamandan tasarruf ettirmek ise Altunizade-Zincirlikuyu arasındaki insan trafiği dikkat alındığında, mevcut güzergâhlarda insanlar fazladan 5-6 km. hem de yerin altında, metroda gezdirilmiş olmayacak mı? Karma 3 katlı tünelin büyüklüğü sebebiyle maliyeti artıyor, kullanımı zorlaşıyor ve beklenen faydası da azalmıyor mu? Öyle sanıyorum ki, “Dünyada ilk 3 katlı tünele sadece biz sahip olacağız” diye kafa yorulmuyordur.

        Diğer Yazılar